~ Tebessüm ~

28 2 0
                                    


Aceleyle sabah kahvaltımı yapıp okula gitmek üzere evden çıkmıştım. Merdivenlerden inerken saatime baktığımda, biraz daha acele etmezsem eğer geç kalacağımı fark ettim. Asansörsüz apartmanda en üst katta oturmanın işkencesi de buydu işte, zamanımdan gidiyordu. Topuklularım beni iyice zorlamaya başlayınca durdum ve çıkartıp elime aldım. Sonunda giriş kata varabilmiştim. Yedi katlı apartmana asansör yapmamak hangi zekânın eseriydi acaba !?

Durup topuklularımı bile giymeden arabaya koştum. İki dakikamı da arabanın anahtarlarını ararken kaybetmiştim. İlk günden okula geç kalmak bir öğretmenin başına gelebilecek en kötü şeydi galiba. Hele ki bu okul, özel bir okuldu.

Arabayı çalıştırdığım an gazı köklemiştim. Geç kalmamalıydım. Daha ilk günden adımın çıkmasını istemiyordum. Okula on dakikalık bir mesafem kalmıştı. Kırmızı ışıkta durduğum anda telefonum çalmaya başlamıştı. Ceketimin cebinden telefonumu çıkartıp, yanıp sönen ekrana baktığımda arayan kişinin Canan olduğunu gördüm.

"Alo Canan! Ben geliyorum yoldayım. Geç kalmadım değil mi? Ders başladı mı yoksa?"

"Defne sakin ol. Daha ders başlamadı merak etme. Hem senin dersine daha var."

"Nasıl yani?"

"Defne sen ders programına bakmadın mı tatlım? 2 ve 3. dersler senin."

"Ciddi olamazsın! Geç kalacağım diye nasıl korktuğumu anlatamam sana."

"Ah Defne... Aramasaydım ne yapacaktın acaba?"

"Gerçekten çok teşekkür ederim Canan. İyi ki varsın."

İçimde ki rahatlama duygusuyla arabamın müzik çalarını açtım ve çalan şarkıya eşlik etmeye başladım. Daha bir saatim olduğunu öğrenmek beni mutlu etmişti. Arabayı okula yakın bir yerde kenara çekip biraz dışarı çıktım hava almak için. Çıplak ayaklarım yerle temas edince bir an için irkildim. Doğru ya, ayakkabılarımı çıkartmıştım. Arabanın içine uzanıp ayakkabılarımı almaya çalışırken arkamda birilerini hissettim. Hemen arabadan çıkıp arkamı döndüğümde, bana bakan üç adamla karşılaşmıştım.

"Merhaba güzelim. Ne işin var senin burada?"

Ortada ki adamın sözlerinden sonra niyetlerini anlamıştım. Ama bu üç adamın elinden nasıl kaçabilirdim ki? Korkuyordum ve yapacak hiçbir şey yoktu.

"Çok güzelsin tatlım, hadi gel, biraz eğlenelim."

"Korkma bebeğim, sadece biraz eğlenicez."

"Benim olmalısın güzelim."

Artık iyice korkmaya başlamıştım. Adamlar bana yaklaşmaya başlayınca bende geri geri kaçmaya başladım. Ama sırtım arabaya deyince kaçacak yerimin kalmadığını fark ettim. Önümde ki adama tekme atıp kaçmaya çalışsam, diğer iki adam hemen yakalardı beni ve bu onları sinirlendirmekten başka bir işe yaramazdı. Biri önümde, biri sağımda ve biri de solumdaydı. Hiç bir şekilde kaçamazdım artık. Önümde ki adam saçlarıma elleyince eline vurup bağırdım. "Çek elini üzerimden!"

"Sakin ol güzelim, korkmana gerek yok. Dediğim gibi sadece biraz eğlenicez."

Keşke çantam elimde olsaydı, belki hepsine birden biber gazı sıkma şansım olabilirdi. Ama çantam da arabadaydı. Ne kadar şansız bir gündü bugün. Bu sefer üçü birden bana dokunmaya başlayınca, daha yüksek bir sesle bağırdım. "Dokunmayın bana!". Tabi beni dinlediklerini söyleyemiycem.

"Ahh! Yeter ama! Ya bunu güzellikle yaparız ya da zorla. Keyfin bilir güzelim."

"Dokunmayın bana! Çekin o pis ellerinizi üzerimden."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kısa HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin