Yine harika bir sabah. Yine harika bir gün. Ama bugün çok özel bir gün. Bugün birtanemle yıldönümümüz. Tam 5 yıl oldu o hayatıma gireli. Bugün buluşup bunu kutlamayı planlıyoruz. Hemen yatağımdan kalkıp banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım dişlerimi fırçaladım. Çok heyecanlıydım. Banyoda fazla oyalanmayıp dolabıma doğru yöneldim. En güzel kıyafetlerimi seçtim. Kot gömlek altına da çok kısa olmayan kot şortumu giydim. Ayakkabı olarak ta beyaz newblance ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı düzleştirip açık bıraktım. Ve son olarak hafif bir makyaj yaptım. Artık hazırdım. Çantamı ve telefonumu da alıp tam çıkıyoken annem nereye gittiğimi sordu. Onu yanağından öpüp akşama gecikmeyeceğimi söyleyip evden hemen çıktım. Merdivenlerden iniyorken telefonumun titrediğini hissettim. Kenan mesaj atmıştı " Umarım hazırsındır. Kapının önünde bekliyorum ;) " Ona geri cevap yazmadım merdivenleri daha hızlı inmeye başladım. Binadan çıktığımda beyaz BMW'sinin önünde beni bekliyordu. Yine çok yakışıklıydı. Siyah güneş gözlükleri kot gömleği ve kot pantolonu ile tam bir harikaydı. İnanılmaz bir çekiciliği vardı. Kapının önünde durmuş büyük bi hayranlıkla onu izliyordum. Beni fark edince bana doğru döndü. O harika hareketleriyle gözlüğünü çıkardı ve gömleğinin yakasına taktı ve bana doğru yürümeye başladı bende ona doğru yürüdüm. Elimi tuttu ve "Merhaba bebeğim " dedi. Bende "Merhaba bitanem" dedikten sonra beraber arabaya bindik.
Nereye gittiğimizle ilgili hiçbir fikrim yoktu. Bana hiçbirşey söylemiyordu sürpriz yapmak istiyordu. Ama bende çok merak ediyordum. Dün gece bir sürü mesaj attım öğrenmek için ama söylemedi. Şimdi ise acaba nereye gideriz diye derin derin düşünmeye başlamıştım. Düşüncelere öyle dalmışım ki Kenanın "Selin" diye bağırdığını son anda duydum. Hemen ona karşılık verdim "Özürdilerim aşkım dalmışım. Noldu ne dedin ?" Kenan "Burdan sonra yürüyelim istersen ama gidiceğimiz yer biraz uzak sorun olur mu bitanem? " Ben "Ahh hayır sorun olmaz canım yürüyelim" Arabadan inip yürümeye başlamıştık. Sokaklar çok kalabalıktı. Hava güzel olduğu için insanlar hep dışarı dökülmüşlerdi. Kenan "Yolun karşısındaki kaldırım daha boş oradan yürümeye devam edelim mi?" diye sormuştu. Bende " Tamam olur" demiştim. İçimde bi huzursuzluk vardı. Adlandıramadığım bir huzursuzluk. Yaya geçidinin oraya geldiğimizde karşıya geçmek için sağa sola baktık. Araba yoktu. Karşıya geçiyorduk birden bi arabanın hızlıca bize doğru geldiğini fark ettim. Olduğum yerde dona kaldım hareket edemedim. Kenanda arabayı fark etmişti. İçimde çok büyük bir korku oluşmuştu bir anda. Bir kaç saniye sonra ikimizde ölecektik. Bugünün harika bir gün olması gerekirdi siyah bir gün değil. Ama bir anda kendimi yolun kenarında buldum araba ise son hızla önümden geçti ve Kenan... KENAN !!!
Hayır olamaz bu olamaz ! Hayır hayır hayır !! Kenan beni kenara itmişti benim için kendini feda etmişti araba ona çarpmıştı hemde büyük bir hızla. Durumu idrak etmem 10-15 saniyemi almıştı. Kenan... Yoksa... Yoksa hayır... Hayır o ölemez!!! O ÖLEMEZ !!! Koşarak Kenanın yanına gittim. Yerde kanlar içinde yatıyordu. Nefes almak için çabalıyordu. İçimi o an öyle bir acı kapladıki... Onu öylece kanlar içinde yerde yatarken görmek... Bu canımı yakmıştı. Yere oturup onu kucağıma çekmiştim. Hala daha nefes almakta zorlanıyordu. Sadece benim duyabileceğim yükseklikte "Selin" dedi. Başını bana çevirdi. Gözlerimin içine baktı. Ağzını araladı derin bir nefes aldı ve "Seni hep seveceğim seni bekliycem orda. Sakın zamanından önce gelme" dedi. Etrafımızda bir sürü insan vardı. Ambulansı çağırmaları için devamlı bağırıyordum.
Gözleri kapandı nefes almayı bıraktı. O öldü, o öldü. Öldü! O ÖLDÜ!!! Ama o ölemez, ölemez beni bırakamaz. Onun bana yemini var bırakamaz beni. Gözümden akan yaşlar yüzüne döküldü ve kısım kısım yüzündeki kanları temizledi. Daha fazla dayanamayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Olabildiğince sıkı sarıldım ona. "Bende seni hep sevicem bitanem ama bu sefer seni dinlemiycem. Kusura bakma bitanem. Sen olmadan ben olamam. Sensiz ben bir hiçim. Ben sensizliğe dayanamamki. Fazla beklemiyceksin sevgilim" Ben onsuz yapamam o olmadan bi hayat düşünemiyorum. Ben bugün bu yıl dönümünü kutluycam ha bu dünyada ha öteki dünyada hiç fark etmez. Yolun kenarında kırık cam parçaları vardı. En keskin camı elime aldım. Kenanın yanına gidip uzandım. Niyetimi anlayan bi kaç kişi beni durdurmaya çalıştı ama onlar bana ulaşamadan ben elimdeki camı boğazıma götürmüştüm bile. Ve bastırdım. Canım yanıyordu. Vücudumdan süzülen kanı hissedebiliyordum. Nefes almakta zorlanmaya başlamıştım. Vücudum terlemeye ve üşümeye başlamıştı. Canım yanıyordu. Yavaş yavaş görüşümde gidiyordu. Son nefesimle "Geliyorum sevgilim" diyebildim sadece. Artık her yer karanlıktı. Birden beyaz bir ışık belirdi. Ve hemen ileride Kenan. Kenan oradaydı hemen karşımda. Yanına yürüdüm. Bana "Hiç söz dinlemiyorsun" dedi. Bense "Söz konusu sen olunca yaramazlık yapabiliyorum" dedim. Beraber önümüzdeki sonsuz yolda yürüdük.
~SON~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Nasıl olduğuyla ilgili hicbir fikrim yok bunu size bırakıyorum güzel kötü basit. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum ;) Ama mutlaka yorum yapın :)
Neyse .. İyi okumalar :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Hikayeler
Short StoryFarklı konularda sizi keyiflendirecek canınız sıkıldığında okuyabileceğiniz hatta isterseniz üzerine bir kitap yazabileceğiniz kısa hikayeler..