KARİNA

*3*

Kelebekler.Kanatlarındaki o hoş,naif renklerle insanı kendine mest ederler.Siz hiç bir kelebeğin kanat çırpınış seslerini duydunuz mu?

Saçlarıma doğru hafifçe esen rüzgârı gözlerim kapalı bir şekilde hissettim.Servisin yanından ayrılırken okul kapısına doğru yaklaştım.

Bahçede koşuşturan,yürüyen,sohbet eden,çardaklara oturmuş kahvaltı yapan öğrenciler birde karşıdan bana el kol hareketleri yaparken yerinde zıplayan Sıla vardı.

Sakin adımlarla yanına ilerledim.

"Günaydın."Sabah selamımı aldıktan sonra

"Sanada günaydın,Sıla."dedim.Okulun içine doğru ilerlerken koluna girdim.

"Ödevlerini yaptın mı?"

"Evet,hatta bayağı bi özenerek yaptım.Belki 1-2 puan daha verir,yani umarım öyle olur."

diyerek beni yanıtladı.Merdivenleri çıkarak sınıfa yöneldik.

Sınıfa girdiğimiz an yanımıza gülerek gelen Aras'ı gördük.Yalnız arkasında sanki bir şey saklıyordu.Sıla'nın önüne geçerek sırıtmaya devam etti.

Arkasına sakladığı ellerini ortaya çıkarırken bir demet papatya olduğunu gördüm.Aras,Sıla'ya ithafen
"Herkese mermi,sana papatya."dedi.

O an Sıla suratını buruşturdu.

"Bu lafları nereden buluyorsun yaa,şu an hayatımı sorguluyorum"
.dediği an kıkırdadım.

"Ne! kızım bu lafları böyle bir çocuktan duymak için kaç kız var heberin var mı senin." diyerek kendini savunmaya geçti Aras.

"Hı hı kesin bir sürü kız senin bu lafları demen için hayal falan kuruyordur."
diyerek Aras'ın yanından uzaklaşan Sıla'nın arkasından baktım.

"Off! Şu kızları bi çözemedim haa.Güzel şeyler söylesen suç,söylemezsen suç."

"Dalga geçme sende kızla".dedim.Gözlerini kısarak

"Sen de mi!".

Tebessüm ettim ve
"Ne yaptın kulüp işini seni takıma aldılar mı?"

"Tabi aldılar kızım böyle bir çocuğu almasalar dı onlar kayberdi.Haftaya antrenmanlara başlanıyormuş."

Onun adına sevinmiştim çünkü spor yapmayı seven bir insandı ve o takıma girmek için çok çalışmıştı.

Tam sırama oturmak için hareket etmişken Sıla'nın kızgın sesini duydum.

"İsterseniz çay,kahve falan için.2 saattir senin gelmeni bekliyorum Helen!."

diyerek homurdandı.O sırada Aras yüzüme bakıp Sıla'nın dediklerini ağzını yamultarak tekrarladı.Ağzımdan çıkan ufak çaplı kahkahamı bastıramadım.

Sıla bana çatık kaşlarla bakarken öğretmenler zili çaldı.Sırama doğru ilerleyip çantamı masamın üstüne koyarak sıraya oturdum.

Ilk dersimiz matematikti.Çantamdan kitap,defter,kalemlik ve yapışkanlı not kağıtlarımı çıkartarak Feride hocayı sessizce beklemeye başladım.Sınıfın kapısı açıldığında ayağa kalkmak üzereydim ki nöbetçi öğrencinin geldiğini görerek söyleyeceklerini dinlemeye başladım.

Bütün sınıf pür dikkat nöbetçi ögrencinin ne söyleyeceğini beklerken ağzından firar eden kelimelerle herkes yanındaki arkadaşına bakarak sevinç hareketleri sergiliyorlardı.

"Feride hoca 2 gün raporlu olduğu için ders işlenmeyecek".

Nöbetçi tam sınıftan çıkacakken sözlerine bir yenisini daha ekledi.