1

1.9K 51 76
                                    


Spor salonundan çıkıp en sevdiğim şeyi yapmak için elimi cebime atıp kulaklıklarımı çıkardım ki o sırada Anıl aramıştı.


Aramayı yanıtlayıp konuştum

"Hayırdır füze"

"Murat..."

Anıl murat diye söze başlamışsa önemli bir şey vardı.

"Ne oldu oğlum"


"Kanka buraya gelmen gerek"


İşin ciddi olduğunu anlamıştım ve iyiden iyiye merak etmeye başlamıştım.


"Anıl her ne olduysa söylet misin artık"



"Murat gelince konuşuruz evdeyim ben" diyip yüzüme kapattı.

Kaşlarımı çatıp anılı yeniden arasam da açmamıştı.

Hemen arabaya binip anılın evine doğru sürdüm.



Zili ısrarla çalarken Anıl kapıyı açtı. Yüzünden düşen bin parçaydı. İşlerin yolunda gitmediği aşikardı ama sorun neydi. Anıl içeri geçmem için işaret verdi.

Söylenerek içeri geçerken gördüğüm kişi ile durmuştum.

Anıl arkadan gelip gülerek omzumu sıkarken Hilmi de gülerek beni izliyordu.


Üzerimdeki şoku atıp içten bir kahkaha atıp Hilmiye sarıldım.


"Oğlum niye söylemedin geleceğini"

Hilmi de sarılışıma karşılık verirken konuştu.

"Sürpriz yapmak istedim"

Hilmiden ayrılıp koltuğa oturdum o da tam karşıma

"Kesin döndün değil mi " diye tereddütle sorumu yönelttim.

Başını olumlu anlamda sallayinca yeniden kahkaha atıp anıla işaret verdim

"İçeriz biz bu akşam" diye ritimli bir şekilde konuştum. Anıl sırıtarak mutfağa giderken ben tekrar Hilmiye döndüm



"Çok özledim kardeşim"



Dediğim gibi hilminin yüzü düşsede devam etti.



"Ben de çok özledim"


Diyip tekrar etti.

"Ben yokken neler yaptın" diye başlayıp "... Var mı birileri" diye devam etti son kısmı tereddüt ederek söylemişti. Neyi ima ettiğini anlayıp güldüm


"Yok be oğlum ben aşık olmam ki" diyince Hilmi mırıldandı

"Bilmem mi"

Tek kaşımı kaldırıp konuştum "anlamadım"



Gülümseyip devam "boş ver eeee Anıl nerede kaldı ya " diyip Anıla seslenmişti.


Hilmi de bir haller olduğu belliydi ama yol yorgunluğuna verip çok üzerinde durmadım. Anılin gelmesi ile gece başlamıştı.




...



Sabah uyandığımda başım ağrıyordu oflayarak kalkıp banyoya ilerledim tam o sırada kapı çaldı.


Söylene söylene kapıya gittim Dağhan gelmişti.


"Naber murti diyip kendini içeri atmıştı"



"Bizimki gelmiş nerede " diye sordu.


Uyuyan hilmiyi işaret edip koşarak tuvalete gittim.



Mutlulukla tuvaletten çıkınca girdiğim manzara ile sok geçirdim.

Hilmi uyanmıştı.


Olayın şokunu atlatırken Hilmi ve Dağhan baya koyu bir sohbete gitmişlerdi. Pardondu da ben ikisinin de en iyi kankasıydım bensiz muhabbet falan olmazdı. Yanlarına ilerleyip nereye oturacağımı düşünürken anılı itekleyip bişey olmamış gibi sohbete girecekken anılın çığlığı duyuldu


"Murat matarama hasar verdin" kaçmak şu an için yapılacak en mantıklı şeydi koşarak yukarı çıkarken Anıl hunharca arkamdan geliyordu. Hilmi ve Dağhanın kahkalarina biraz sonra bizde katılmıştık.



***


" Ne diyecekmiş "diye omzumu çürüten anıla bakıp devam ettim.

"Anıl daha ne kadar bilmediğimi söyleyecegim"


"Kanka Hilmi sana yalnız gel bişey söylemem lazım dedi tamam da bizden niye sallıyor olum"

Ellerimi iki yana açıp konuştum.



"Bu aralar biraz garip neyse akşam anlarım zaten" diyip Hilmiyle buluşacagımiz yere gittim.

Sahile gittiğimde hilmiyi görünce günün ikinci şokunu yaşattı bana.

Hilmi asla erken gelemezdi.


"Sen Hilmi değilsin olsaydin buluşma saati den 2.5 saat sonra burada olman gerekirdi"

Hilmi sıkıntılı bir şekilde gülüp oturmam için yana kaydı.


Bu çocuğun nesi vardı.


"Hilmi artık ne olduğunu anlayacak mısın"

Derin bir nefes alıp devam etti.

"Murat bu söyleyeceklerim büyük ihtimalle aramizdaki her şeyi değiştirecek"

Kaşlarımı çatıp konuşacakken Hilmi durdurdu.


"Bölme çünkü bir daha cesaret edemeyebilirim"


Derin bir nefes alıp bir çırpıda söylediği seye odaklandım.


"Murat ben seni seviyorum"

Ne vardı ki bunda


"Bende seni seviyorum kanka devam et"




İyice sıkılmış bir hal almıştı.




"Murat ben sana aşığım"



Duyduğum şeyle eş zamanlı olarak sinirlerim tavan yaparken Hilmi umutla yüzüme bakıyordu.


Aniden ayağa kalkıp arkamı dönünce o da benimle kalkmıştı. Ellerimi yumruk yapıp hızla yürürken peşimden geliyordu.


"Murat özür dilerim ben çok...."

Sözünü bitiremeden sağlam bir yumruk atmıştım. Daha fazlasını da yapardım ama kendimi tuttup nefretle konuştum.



"Bir daha karşıma çıkarsan bununla yetinmem" diyip oradan uzaklaştim

Kaç yıllık arkasımi tanıyamamistim içimde Hilmiye karşı her geçen saniye büyüyen nefretle başımı salladım. Bittin sen Hilmi Cem İntepe




Selam selam selam hilmurcu kardeşlerim okuyup oy verirseniz mutlu olurum. Ok kib by

HİLMUR-FREKANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin