Evde televizyon izlemeye çalışırken dünkü manzara aklıma gelince yeniden sinirlenmeye başlamıştım. Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerden kurtulmak istedim çok başarılı olduğum söylenemezdi doğrusu.
"Biseyler yapmam lazım"
Kendi kendime konuşurken kapı çaldı.
Kim bu şimdi
Kapıyı açmamla Gökhan'ı görmem bir oldu
Kocaman gülümseyip Gökhan a sarıldım.
"Naber kardeşim"
"İyiyim" diyip içeri geçmesi için yol verdim.
Kaş göz işareti yapıp konuştu.
"Ne var ne yok"
Aklıma dünkü olay gelince yüzüm düşmüştü. Hilmiden bahsetmeli mıydım.
Gökhan ve Hilmi hiç yakın değiller açıkçası hatta birbirlerini sevmezler.
Gökhan bu muhabbeti duysa bir şeyler yapabilir miydi Hilmiye?
Bunu düşünürken konuştum.
"Gökhan dün bişey oldu"
Gökhan dikkatini elindeki yastıktan çekip bana baktı.
Ne oldu dermiş gibi işaret yapınca
Emin olmasam da söze girdim."Hilmi"
Hilminin ismini duymasiyla oflamasi bir oldu
"Ne olmuş ona"
Hala emin değildim ama devam ettim.
"Hilmi bana aşıkmış" dedi sesi sonlara doğru iyice kısılmıştı.
Gökhan duyduğu şeyle uzandığı yerde dikleşip murata dikkatle baktı.
"Ne"
Murat onu onaylayip devam etti.
"Midemi bulandırıyor"
Gökhan Zafer kazanmış gibi o sırıttı.
"Benim de kardeşim benim de "
***
Murat elindeki içkiyle koltuğa oturmuş yavaş yavaş dolmaya başlayan insanlara bakıyordu. İleride Hilmiyle Dağhanın geldiğini görünce Gökhana bir bakış attı. Gökhan Murat'i onaylayip damlayla konuşmaya devam ederken murat yavaşça yerinden kalktı.
Hilmi Murat'ın kendisine yaklaştığını görünce heyecanlanmıştı. Murat'ın gözlerine bakarken murat Dağhandan onları yalnız bırakmasını istedi. Gülümseyip Hilmiye
"Biraz konuşabilir miyiz sanırım dün çok ağır oldu " demişti.
Hilmi mutlulukla kabul ederken yalnız kaldıkları bir an hemen konuşmaya Murat'a nasıl aşık olduğunu anlatmaya başlamıştı. Murat sadece onu dinleyip tek kelime etmeden uzaklaşmıştı. Muratta bir terslik olduğunu anlamıştı Hilmi .
Üzerinde durmak istemedi.
Partinin sonuna gelindiğinde Gökhan izin isteyip mikrofonu eline aldı
"Arkadaşlar size hilminin yeni parçasını dinleteceğim iyi keyifler " diyip Murat'a göz kirptı
Hilmi kaşlarını çatip ne olduğunu anlamaya çalışırken az önce Murat'a söylediği sözlerin salonda yankılandığını duydu. Ve etraftaki kötü bakışların hedef noktası oldu gözleri dolu dolu Murat'a bakarken murat yere bakıyordu Murat'ın yanındaki Gökhan ise alayla Hilmiye gülüyordu.
Hilmi koşarak oradan uzaklaşırken Dağhan "sen yaptın"diyerek Gökhan'ın üzerine yürümüş ve bir yumruk atmıştı çığlık sesleri yükselirken Hilmi artık hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Arkadan gelen anılın sesi duymuyordu bile.
"Hilmi dur kanka artık"
Hilmi yere çöküp ağlarken Anıl da onunla beraber çökmüştü.
"Neden yaptı" diye kendi kendine söyleniyordu Hilmi aklında sadece Murat'ın neden böyle bir şey yaptığı vardı.
" Bilmiyorum kardeşim bilmiyorum" Anıl da çok kızgındı Murat'a belki Murat'ı hilmiden daha çok seviyordu ama Murat'ın bu yaptığına asla anlam veremiyordu.
***
Ertesi sabah Hilmi erkenden uyandı
Burada kalmalı mıydı yoksa gitmeli mıydı bunları düşünürken odaya Dağhan girdi"Nasılsın kardeşim"
"Sence"
"Bendeki de soru" diyip Mahçup bir şekilde Hilmiye baktı. Hilmi Dağhana gereksiz yüklendiğinde anlayıp konuştu.
"Özür dilerim Dağhan"
Dağhan Hilmiye cevap vereceği sırada zil çalmıştı.
Dağhan kapıyı açınca karşısında Murat'ı görünce kaşlarını çattı.
Murat direkt kendini koltuğa atıp gözlüğünü çıkardı.
"Naber kanka" telefonu ile oyalanırken Dağhan var gücüyle bağırdı
"Ne yüzle geldin lan buraya "
Murat şaşkınca daghana bakıp konuştu
"Ne"
Dünkü olanları hatırlayıp devam etti.
"O ibneyi bana savunmayı düşünmedin umarım"
Dağhan sinirle konuştu
"Murat çık git elimde kalacaksın bak çık git"
Murat gözlerini devirip çıkışa ilerlerken Hilmi duyduklarının ağırlığı altında edilmişti.
Selam bebeklerim yazarciginiz geldi totem yapıp bu bölüme kırk yorum yaparsanız hilmur fotosu gelecek. Hadi bakalım