4

639 31 30
                                    

Hastaneden çıkar çıkmaz çarptığım beden ile geriledim. Başımı kaldırınca gördüğüm tanıdık yüz ile şaşırmadım desem yalan olur

O da beni hatırlamış olacak ki kaşları çatıldı.


"Beni mi takip ediyorsun"

Alayla gülüp konuştum.

"Sen kendini niye bu kadar önemsedin ki"


Biçimli kasları tekrar sinirle çatılıp uzaklaşırken arkadan gülümseyerek baktığımı farketmem uzun sürmedi.

Kimdi bu kız



Telefonun titremesiyle elimi cebime attım.

"Efendim Gökhan"


"Kanka Didem yurt dışından dönmüş"

Didem...

Heyecanla konuştum.


"Ciddi misin"


"Evet oğlum bir saat sonra Damlalarda toplanıyoruz yine iyisin"


Gülümsemem yayılırken telefonu kapatıp damlaya gitmek için dışarı yürüdüm.



***


Gökhan Damla Didem Dağhan Anıl ve Hilmi ile aynı ortamda bulunmak garip bir histi kabul ediyorum.

Didemi görünce hızlanan kalbim daha da bir garipti.

Ve bu yedi kişi oturmuş hiç yapılmamış bir şey yapıyorduk

Ne mi

Doğruluk cesaretlik


Bu saçma fikir Gökhan'dan çıkmıştı ve kimse şaşırmamıştı.


Şişe Hilmi ile Gökhan arasında dururken Gökhan keyifle sordu.

"Doğruluk mu cesaret mi"

Hilmi kendinden emin bir şekilde cevapladı.

"Cesaret"

Gökhan bir an için bana baktı ve önüne döndü yüzünde garip bir ifade vardı.


"Didemi öpmek ister misin Hilmi"



Duyduğum şeyle gözlerimi kocaman açıp Gökhan baktım sinirle.



Gökhan keyifle Hilmiye bakıyordu.


Hilmi başını sallayıp dideme yaklaştı.



Bu anı görmek istemediğim için hızla yerimden kalktım.

"Size saçma oyununuzla iyi eğlenceler"

Diyip uzaklaşırken Gökhan konuştu.



"Hangisini kıskandın anlamadım murti. Didemi mi yoksa şu ezik kankani mi pardon o sana platonikti değil mi"


Saçma bir kahkaha savurunca damla olacak şeylerin önüne geçmek ister gibi Gökhan'ı uyardı.

"Gökhan"

Gökhan damlayı dinlemeyip tekrar konuştu.

"Cevap bekliyorum murat"

Daha fazla dayanamayarak arkamı dönüp hızla Gökhan'ın yakasına yapıştım.


"Kes lan sesini kes"

Sinirden kızarmış bir haldeydim.

Damla ve Didem çığlık atarken

Anıl araya girmeye çalıştı


"Murat sakin ol kardeşim bırak şunu sakin ol"




Gökhana bir yumruk daha arttığımda yüzü kan içinde kalmıştı son kez yere itip arkamı döndüm.

Didem arkamdan bağırdı.

"Hayvan ne yaptın sen"


Yıllarca sevdiğim kızın bu dedikleri canımı yakmalıydı değil mi hiç bir şey hissetmedim



Bahçeden çıkar çıkmaz yere çöküp başımı ellerimin arasına aldım. Uzun zamandır bu baş ağrısı ile yaşıyordum.

Bahçe kapısının sesini duydum ama oraya bakmadım.

Yanımda oluşan hareketlilik ile birinin yanıma oturduğunu anlamıştım.

Kim olduğu için bakmaya gerek yoktu. Kokusu kendini ele vermişti


Hilmicem




"İyi misin"


Sorduğu soru ile sol tarafımda bir ağırlık hissettim ona bunca şey yaşatmışken hala bana iyi davranması canımı yakıyordu.

Cevap veremedim yüzüm yoktu.

Başımı salladım uzun bir sessizlik oluştu.

Titreyen sesimle konuştum.


"Sen"


Cevap vermedi yüzüne baktım karşısında bir seye bakıyordu.

Yutkundu

"İyiyim"



Başımı hafifçe aşağı yukarı salladım.

Yüzüne bakamıyordum ki.

Ayağa kalktım.


Benimle birlikte kalktığını hissettim adım atacağım sırada aniden gelen çınlama sesiyle elimi kulağıma götürdüm. Elime gelen kanla bakışırken Hilminin sesini duydum.

Gerisi karanlık.






Hellö gençler kurgu nasıl gidiyor sizce yorum yapın pleasee ve istediğiniz kesit ya da bölüm var sa yazabilirsiniz .

Canım hilmurgiller sizi seviyorum




HİLMUR-FREKANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin