5

604 29 14
                                    

Uyandığımda yine başımda o keskin ağrı vardı gözlerimi zar zor açtığımda Hilmi koşarak yanıma geldi


"Murat iyi misin"


Yutkundum. Sesim çıkmıyordu zor da olsa konuştum.

"İyiyim Hilmi ne oldu"


Olanları anlatınca o anları tekrar yaşıyor gibi hissetmiştim.

Kapının açılma sesiyle doktor olduğunu düşündüğünüz kişi odaya girdi.


Doktorun yüzüne bakınca içimden bir küfür savurdum

Bu kız karşıma çıkmak zorunda mıydı.

Kendisi de şaşırmış olmalı ki yarım saat yüzüme baktı.



Gözlerimi devirip konuştum.

"Ölecek miyim doktor"

Kendine gelince göz devirip konuşmaya başladı.

"Kendine dikkat etmezsen neden olmasın"

Hilmiden su istemek için ona döndüğümde kıza kötü bakışlar attığını gördüm.

Anlamsız bakışlar atarken doktor konuştu.

"Ben deniz bu arada muratcım"

Muratcım mı? Alakasız

Başımdan savar gibi onu onaylayıp Hilmiye döndüm


"Beni evime ışınla"


Gülüp yanıma geldi.



"Gidiyor musunuz" diye sacma sorular soran denize cevap vereceğim sırada Hilmi konuştu

"Sence"

Deniz ona göz devirip odadan çıkarken bizde çıkış işlemlerini halletmek için hazırlıklara başlamıştık.




***

Şu an karşımdaki dağhana kaçamak bakışlar atiyordum o da bana

"Ölmedin yani"

Dağhana gülüp yeniden konuştum

"Üzgünüm Dağhan beklentini karşılayamadım"

Tekrar konuştu

"Ne olmuş sana peki iyi misin yani şey iyi olduğun için mi ölmedin"

Biz böyle konuşurken Anıl içeri daldı

"KARDEŞİM NE YAŞADIN"


Bağırması ile Hilmi mutfaktan Anıla sağlam bir küfür savurdu. Dağhan yüzünü buruşturken en yakın akıl ve ruh sağlığı merkezi nerede diye düşünüyordum.

Hilmi mutfaktan çıkıp elindeki tepsiyi kucağıma koyup Dağhanın yanına oturdu.

Dağhan da çorba istediğini milyonuncu kez söylerken Dağhanın gözlerinin içine bakarak çorbamı içiyordum. Tabi ki de onunla paylaşacak değildim.

Telefonum bu aralar susmak bilmiyordu. Ama bu sefer bilmediğim bir numara cevaplayıp konuştum.

"Buyrun"

"Murat beyle mi görüşüyorum"

"Evet"










"Hastaneye gelebilir misiniz annenizin durumu kötüleşti"


Duyduğum şeyle üzerimdeki battaniyeyi fırlatıp ayağa kalktım.



"Ne nerede şimdi"




"Ameliyathaneye alındı"



Telefonu kapatıp arabanın anahtarlarını almak için sehpaya uzandığım sırada Hilmi konuştu.

"Murat ne oldu"


Cevap vermedim.

Bu sefer Anıl konuştu


"Kardeşim bi sakin ne oldu"


Sakin falan olamazdım. Hiç bir şey söylemeden kapıyı çarpıp çıktığımda diğer üçü de arkamdan geliyordu.


Arabayı çalıştırıp hastanenin yolunu tuttuğumda ne kadar hız yaptığımı ben bile bilmiyordum. Hastaneye yaklaştığım sırada önüme çıkan arabayı farkettiğimde çok geçti.




Selam selam selam aslında bu bölüm çok beğendiğim bir bölüm olmamıştı. Ama yine de attım çünkü Elimde bir sürü bölüm var djdjdj her neyse  yorum çok az geliyor zorla totem mi yaptıram yani bffjdj hepinizi seviyorum bb

HİLMUR-FREKANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin