''Arminnn!! Uyan artık kızım.'' diye bağırıyordu annem. Gözlerimi hafif aralayıp etrafıma baktım. Halbuki gökyüzü henüz aydınlanıyordu. Yataktan istemeyerek kalktım ve aşağıya indim. Annem biriyle konuşuyordu. Çok tanıdık bir sesti. Kim bu diye düşünürken annem beni farketti.''Armin kızım bak kim gelmiş.'' dedi yüzündeki hafif tebessümle. Annemden gözlerimi çevirip arkadaki tekli koltuklara baktığım zaman büyük bir sevinç yaşadım. Aman Allah'ım Alisa -orta okul arkadaşım, en yakınım- gelmişti. Koşarak boynuna sarıldım. Hiçbir şey söyleyemiyordum. Heyecandan dilimi yutmuştum heralde.''Armin seni çok özledim.'' dedi Alisa. İyice sıkı sarıldım. Bırakmak istemiyordum. Çünkü iki senedir görmüyorduk birbirimizi. En sonunda kendime gelebilmiş ve ''Hoşgeldin kardeşim'' diyebilmiştim.
Annem Alisa'nın valizlerini çıkarıyordu. Bir dakika! YOKSA... ''Alisa sen burada mı kalacaksın ?'' diyebilmiştim ancak. ''Bir mahsuru yoksa evet küçük hanım'' dedi. Daha sonra kahvaltı masasına oturduk. Güzel bir kahvaltı yapıp Alisa'yı dışarı çıkarmayı planlıyordum. Oturmak yok. PARTY HARDD !! Tamam saçmaladım biliyorum.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra odama çıktık ve üzerimizi değiştirdik. İki senenin acısını çıkaracağımızın farkındaydık ikimizde. Aşağı indik ve annemi öpüp dışarı çıktık. Hava çok güzeldi. Mükemmel bir gün olacağını biliyordum. En azından hissediyordum. O arada telefonum çaldı. Arayan Uraz'dı. Uraz en yakın arkadaşlarımdandı. Birbirimizin her şeyini bilirdik ve beraberken çok eğlenirdik. Telefonu açtım. Beş dakika sürmeden telefonu kapattım. ''Kim o Armin ?'' diye sordu Alisa. O arada aklıma şeytanca bir fikir gelmişti. Alisa hala saptı. Eee Uraz da sap. Kahretmesin yine çok zehirim. Tek sorun bunu nasıl yapacak olmamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI KÜÇÜK BELA
ChickLitTanımadığın bir insan bir süre sonra en değerlin olabilir miydi ? Nefret ettiğin biri ? Umursamadığın ? Olurdu tabi. Bal gibi olurdu. Sen neler olduğunu farketmesende....