Tanışma

103 6 3
                                    

Telefonu açtım. ''Armin kanka oturduğunuz masanın arkasındaki masaya baksana bi'. Çok güzel bir şey var.'' dedi Uraz. Telefonu kapattım ve kafamı omzumdan hafifça arkaya çevirdim. Bu Uraz'dı. Gülerek yanımıza geldi. Çılgın şey seni. Bir de oyun oynuyor salak. Masaya geçip Alisa'nın yanına oturdu. Çok şaşırmıştım. Uraz utangaç bir çocuktu nasıl olmuştu da... Aman be banane zaten bende bunun için çabalamıyormuydum. ''Uraz kanka bu da Alisa. Benim orta okul arkadaşım. Çok yakınız. Bahsetmiştim sana zaten.'' dedim. Uraz yüzüne masum bir tebessüm takınarak ''Tanıştığıma memnun oldum Alisa. Ben de Uraz.'' dedi. ''Tanıştığıma memnun oldum Uraz.'' dedi Alisa. Bir süre sessiz kaldık. Uraz bir şeylerin ters gittiğin anlamıştı sanki. ''Armin bir sorun mu var ? Neden sinirlisin sen ?'' dedi. Cevap vermeyecektim. Kafamı bir şey yok dercesine salladım. Aklım mağazadan çıkan çocuktaydı. Çok sinir olmuştum. Şuan şuraya gelse neler yapardım kim bilir. O arada bir ses ''Uraaazz'' diye bağırdı. Uraz kafasını çevirdi. Arkadaşıydı galiba çünkü kalkıp yanına gitti. 1-2 dakika sonra tekrar geldiler. Uraz tekrar eski yerine oturdu. Yeni gelen çocuk ise ayakta bekliyordu. Kafamı ona doğru çevirdim. OHAAA!!! YOK ARTIK!!! Tam da bunu düşünürken. Ayağı kalktım. Benimle beraber Alisa ve Uraz da kalkmıştı. İkiside bir patlama yaşayacağımı biliyordu. Sesimin düzgün çıkacağından emin olduktan sonra ''Yine mi sen ya ? Senden kurtuluş yok mu ? Başımın belası mısın sen ?'' dedim yüksek sesle. Çocuk alaycı bir tavırla ''Sana geldiğimi mi düşünüyorsun ? Yazık. '' dedi. İyice sinirilenmiştim. Ya çocuğun orada ağzını burnunu kıracaktım ya da hastanelik edecektim. Olummmmm bir çarparım sana pipetle çorba içersin. Sen kime artistlik yapıyon lan. İç sesim ne kadar çok konuşuyordu. O da benim gibi gevezeydi. Kafamı toplamaya çalışırken Alisa bir terslik olacağını anlamıştı ve çantalarımızı alıp beni oradan uzaklaştırdı. Sinirlerime hakim olamıyordum. Ben benim için geldiğini zaten düşünmemiştim. Allah'ın malı işte. Günümüzü berbat etmişti. Derin nefes alıp sakinleşmeye çalışırken Uraz geldi. Bana baktı ve konuşmayacağımı anlayınca Alisa'ya dönüp olayları anlatmasını istiyordu. Alisa anlattıkça Uraz gülmeye başladı. Ya bugün herkes beni deli etme çabasında mı ya ? Ne istiyonuz lan benden. 

Az da olsa sakinleşmiştim. Uraz da o gıcığın yanındaydı. Tekrar yanımıza geldi ve ''Hadi Armin gelin de sizi arkadaşımla tanıştırayım.''dedi. ''Uraz dalga mı geçiyorsun ? Ben gelmiyorum banane. Alisa istersen sen git tanış gel.'' dedim umursamaz bir şekilde. Uraz kolumdan tuttu ve tek hareketle kaldırdı. Güçlü çocuktu. Kolumdan tutarak onun oturduğu masaya getirdi ve onun yanına oturttu beni. Tam kalkıp diğer sandalyeye oturacakken Alisa geçip oraya oturdu. Al işte kaldık bunun yanına. 

Uraz'a gel işareti yaparak yanıma çağırdım. ''Kanka biraz yürüyelim mi sana anlatacaklarım var ?'' dedim. Uraz kafasıyla onayladı ve yürümeye başladık. ''Uraz hani Alisa var ya. Arkadaşım benim. İşte ben düşündüm de siz biraz konuşsanız. Yani tanışın. Belki iyi olur. Çok yakın karakterdesiniz. Bence harika olur.'' dedim. Uraz biraz duraksadı. Düşünüyordu heralde. Sonra bana döndü. ''Armin emin olamadım şimdi. Yani olur mu ki ?'' dedi. ''Olur bee niye olmasın ? Sen tamam de burdan çıkıp başka bir yerlere gidelim. Hem o sırada tanışmış da olursunuz.'' dedim gülümseyerek. Uraz kafasını salladı. Çok mutlu olmuştum. Tekrar gidip masamıza oturduk. Alisa'ya olanları kaş göz işaretiyle anlatmaya çalıştım. Mallığı mı tutmuştu bu kızın ya niye anlamıyor beni ? Telefonumu elime aldım ve mesaj attım. ''Kanka dediğim çocuk bu. Tanışmayı kabul etti.'' Mesaj buydu. 

Telefonumu kapatıp kafamı kaldırdığımda yanımdaki uyuzun beni izlediğini gördüm. Sakin olmaya karar verdim. Acaba mesajı okudumu diye düşünürken hafif kulağıma doğru eğilerek ''Kimmiş o çocuk ? Kime mesaj attın sen ?'' dedi yine o gıcık alaycı sesiyle. Kafamı hızla çevirdim. ''Sanane. Kimse kim ? Seni ne geriyor. İstediğime mesaj atarım bir de senden mi izin alıcam ?'' dedim. Sesim tekrar yükselmişti istemeyerek de olsa. Ama napayım ya sinir ediyor beni. İstersem babama atarım o mesajı sanane yani sanane. Tekrar sakinleşmeye başlamıştım. Çok sessizdik. Ben kafamı başka tarafa o gıcık çocuk başka tarafa bakıyordu. Yalnız biz çocuğun adını bilmiyorduk daha. Uraz sanki düşüncelerimi okudu. ''Ben sizi tanıştırmadım. Tanıştırayım hemen. Bu arkadaşım Ahver. İstanbul'a yeni geldi. Bu Armin ve bu da Alisa.'' diyerek tanıştırdı. Demek adı Ahver'di. İlginç bir isim diye düşünürken ''Tanıştığımıza memnun oldum.'' dedi Ahver elini uzatarak. ''Keşke bende senin için aynı şeyi söyleyebilseydim Ahver.''dedim şakacı bir tavırla. Daha sonra elini tutup sıktım. 

Tekrar sessizlik hakimdi. Uraz Ahver'e kaş göz yapıp siparişleri vermeye gittiler. Alisa gitmelerini fırsat bilip '' Lan senin dediğin çocuk Uraz mıydı ?'' dedi şaşkın ifadesiyle. Kafamı onaylar bir biçimde salladım. Alisa'da hem memnun olmuş hem de olmamış gibi bir hal vardı. Merak ediyordum acaba Uraz ve Alisa'nın sonu ne olacaktı. Beynim bu düşüncelerle doluyken Uraz ve Ahvr ellerinde siparişlerle geldiler. Yemeğe başladık. Hiçkimse konuşmuyordu. Zaten hep böyleler. Konuşmayı ben başlatmasam konuşmazlar ama bende başlatamıyordum çünkü yanımda tanımadığım ve kötü anımız olan bir çocuk vardı. İyi kimse konuşmasın o zaman diye düşünürken Uraz lafa girdi. Bu çocuk zihnimi mi okuyor diye düşünmeden edemedim. ''Ahver kanka insan önüne bakar bi'. Koskoca Armin'i görmedin mi yani ?'' dedi gülümseyerek. Herkes gülmüştü. Ben de dahil. ''Görmedim ya. O arada tezgahtarı sinirlendirmiştim ve dayak yiyecektim. Meğer o da mağazaya giriyormuş. Yanlışlıkla oldu yani.'' dedi Ahver bana bakarak. Sustum. Yemekler bitene kadar konuşmadım. 

Hepimiz yemeği yedikten sonra ''Hadi kalkın gidelim.''dedim. Şaşırmalarına rağmen bir şey demeden toparlandılar. Sonunda avmden çıkmıştık. Hava çok güzeldi bu yüzden yürüyecektik. Ben Alisa'yla Uraz'ın yanından ayrıldım. Tanışmaları için bir ortam oluşturma çabasındaydım ama Ahver bunu mahvediyordu. Mecburen gidip yanına benimle gelmesini söyledim. ''Ahver onlar tanışma aşamasında. Yalnız kalsalar iyi olur diyorum.''dedim. Ahver kafasıyla onayladı. Biz önde onlar arkada yürüyorduk. Hiç konuşmuyorduk canım sıkılmaya başlamıştı. Kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye karar verdim. Tam kulağıma takacakken '' Yere düşürdüğüm için çok mu sinirlendin bana?''dedi Ahver. Yüzüne baktım mahcup olmuş gibiydi. ''Evet aslında bakarsan çok sinirlendim ama sorun değil olan oldu artık.'' dedim gülümseyerek. O da gülümsedi rahatlamıştı artık. Ne kadar de güzel gülüyordu. Ay noluyo Armin kendine gel. 

Parkın oraya kadar yürümüştük. Yorgunluktan bacaklarım ağırıyordu artık. ''Armin istersen bu parkta oturalım ne zamandır yürüyoruz. Ne dersin ?'' dedi Ahver. Bugün sesli mi düşünüyordum yoksa herkes zihnimden geçenleri okuyabiliyor muydu ? ''Tamam'' dedim. Uraz'ın yanına gidip söyledi ve tekrar yanıma geldi. Parktaki banklara oturduk. Alisa ile Uraz beraber, biz beraber oturmuştuk. 15 dakika sonra Uraz ve Alisa kalkıp yanımıza geldi. ''Ahver hadi biz gidelim. İşimiz var.'' dedi Uraz. ''Armin ve Alisa burada mı kalacak ? Gİdecekleri yere kadar bıraksaydık Uraz.'' dedi Ahver. İşte bu hareketiyle gözüme girmişti. Aferin.''Yok biz biraz daha oturmayı planlıyoruz.'' dedi Alisa. Bende onu onaylar şekilde kafamı salladım. '' Tamam o zaman. Görüşürüz umarım. Tekrar tanıştığımıza memnun oldum.''dedi Ahver.

Onlar gider gitmez hemen Alisa'ya döndüm ve olanları anlatmasını bekledim. Naz yapıyordu. Bir türlü anlatmıyordu. En sonunda...

''Uraz'la ben.....

TATLI KÜÇÜK BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin