Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♣
yedi bin beş yüz kelime.. yorum lütfen!
♣
31 October, 1984 Wednesday
STEVE, BOYNUNA BAĞLADIĞI TURUNCU FULARI DÜZELTİRKEN annesi gururlu gözlerle oğlunu izliyordu. "Çok tatlı oldun, Stevie. Dön de bana bak!" Annesi elindeki fotoğraf makinesini salladığında Steve aynanın karşısından çekilip utançla gülümsedi. "Anne!" Ardından annesini başından savacak bir şey düşündü.
"Keklerin yanıyor!"
Annesi de kokuyu almış olacak ki makineyi boynuna asıp mutfağa koşturdu. Yine de oğluyla konuşmaya devam ediyordu. "Natasha da gelsin, ikinizi çekeceğim."
Ah! diye sızlandı Steve içinden. Ona Natasha ile Scooby Doo'dan Fred ve Daphne olacağımızı söylememeliydim diye düşündü. "Bruce da Shaggy olacak anne, neden onunla ikimizi çekmiyorsun?"
Annesi kek tepsisini mutfak ile salonu ayıran tezgahın üstüne çıkarırken yüzünde imalı bir gülümseme vardı. Üstünden dumanlar çıkıyordu. Eğer annesi bu konuda oğlunu sıkıştırmaya devam ederse, Steve emindi ki onun üstünden de kekler gibi dumanlar çıkacaktı.
Annesi, Cadılar Bayramı temalı şekerlemeler kavanozunu çıkartıp "Bana yardım eder misin?" diye sordu.
Steve, partiye gideceğini söyleyemeden babası annesine arkadan sarıldı ve kadının omzuna bir öpücük kondurdu. "Ben ederim."
Kadın kıkırdayıp elindeki fırın eldivenlerini çıkardı. "Bu arada.." derken fırın eldivenlerini hala aynanın karşısında olan oğluna doğru salladı. "Arkadaşlarına sahip çık Steve. Fazla dağıtmayın ve ondan önce evde ol."
Steve, içine giydiği mavi gömleğin yakasını son kez düzeltirken annesine bir bakış attı. "Anne!"
Babası güldü. "Steve artık genç bir adam.. on ikiden önce eve gelirse sorun olmayacaktır." Ardından oğluna göz kırptı. "Ayrıca Ford'umu alabilirsin."
"Gerek yok baba. Thor zaten kamyonetiyle geliyor-" Oğlanın sesi kapı ziliyle bölündüğünde "Tony olmalı. Ayakkabılarımı alıp geliyorum. Siz açın." deyip merdivenlere koştu.
