FERAY

52 3 3
                                    

Gün ağardı ve yeni bir güne daha girdik.Ben sıcacık yatağımdan kalkmamak için direnirken alarmım zır zır çalıyordu.Önce alarmı susturup yatağımda yarı uyanık yarı uykulu gözlerle kalkmayı başardım.Annemle babam uyuyordu, onları uyandırmadan hazırlanmaya çalıştım ama çok ses çıkarıyor olucamki annem uyandı.anneme"uyandırdığım için özür dilerim hemen çıkıyorum" dedim. Annem "sorun değil tatlım zaten çoktan uyanmıştım,"dedi. Annemi yanağından öptüm ve odama gidip hazırlanmaya başladım. Önce siyah kotumu sonrada siyah switimi giydim. Siyah en sevdiğim renktir ve tüm kıyafetlerimde de siyah hakimdir.Siyah rengi seviyorum çünkü yanlızlığımı ve asiliğimi bana anlatıyor.
Normalde makyaj yapmam ama bugün sadece rimel ve ruj sürdüm.Neden yaptığımı kendimede açıklayamadım ama güzel oldum diye kendimi kandırdım. Son olarak saçımı da tarayıp odadan çıktım. Buzdolabından bikaç birşey tırtıkladıktan sonra çantamı alıp okula gittim.Okulun önünde tüm sınıflar sıra olmuştu biraz geç kalmıştım ve hemen kendi sınıfımın olduğu sıraya doğru koştum.Müdür "günaydın"dedi ve sınıfların içeri girmesine izin verdi.Sınıfa girdiğimde dün oturduğum boş sırada bir kız oturuyordu.Tavrımı değiştirmeden yanına oturdum. Garip bir kıza benziyordu bembeyaz teni,turuncu saçları ve mavi gözleriyle çok masum duruyordu. Nedense bu garip ama masum kıza karşı bir sempati ve sıcaklık duydum.
..................
Benim hiç arkadaşım yok.Ya onlar beni istemedi yada ben onları istemedim .Ama hep ben yanlız kaldım.Yanlızlık garip bir duygu ama insan yavaş yavaş o soğukluğa alışıyor.Ben alıştım mesela kimsenin beni umursamamasına,sevmemesini ve görmezden gelmesine ,ama belki de doğru kişi henüz gelmedi yada yok! Belkide bu yanlızlık son bulmayacak? Ama bunu zaman gösterecek...
....................
Ders edebiyattı, en sevdiğim derslerden biridir edebiyat.Eski okulumdayken edebiyatta birinciydim,sınavlardan hep doksan seksen alırdım. Bu okulumda ne olur bilemiyorum çünkü öğretmenler bile dersini doğru düzgün işlemiyor.
Sıkıcıda olsa ders bitti,ama ben yanımdaki kızı merak ediyordum. .Cesaretim yoktu tanışmaya.Ya beni terslerse ya takmazsa ve rezil olursam diye düşündüm ve yanından kalktım.koridora doğru yürüdüm.Koridorun sonundaki cama yaslandım ve dışarıyı izlemeye başladım.Gözlerimi kantinin olduğu yere doğru çevirdim ama keşke çevirmeseydim o ukalayı gördüm.Yanında okulun en popüler kızları ve erkekleri vardı.Birde kucak kucağa olduğu kızıl saçlı bir kız vardı.Kız çok güzeldi,ve çekiciydi.Birde camın yansımasından kendime baktım mavi gözlü buğday tenli elma yanaklı dolgun pembe dudaklı bir kızdım.Hiç bir çekici ve güzel yanım yok,sadece mavilerim var ama onlarda hiçbir şeye yaramıyor zaten.
Biraz onları süzdükten sonra arkamı döndüm ve sandalyeye oturdum zilin çalmasına daha yedi dakika vardı bu süre benim için geçmek bilmiyordu derken yanıma garip kız geldi.Çok şaşırdım ama şaşkınlığımı belli etmemeye çalışarak ona doğru baktım.Yanıma geldi ve bana"merhaba adım Feray. Seninle tanışmak isterim,"dedi ve masum bir gülümseme attı. Bende tebessüm ederek "merhaba benim adım da Cemre. Bende tanışmak isterim,"dedim. Çok mutlu oldu ve yanıma oturdu kendisini tanıtmaya başladı"Ben eski yol lisesinden geldim buraya.daha doğrusu gönderildim.Annem bu duruma karşı çıktı ama müdür ısrarla beni gönderdi ve işte sonuç olarak buraya düştüm. Eeee birazda sen anlat kendini , neden buraya geldin?"dedi. Aklıma bir şey takılmıştı ve bunu ona hemen sordum."Neden buraya zorla gönderildin?dedim.Gözlerini yere indirerek sessizce "eski okulumda bana iftira attılar,beni tüm okula rezil ettiler.Müdür de beni hiç dinlemeden okuldan attı!" Dedi.O an keşke sormasaydım dedim kendime ama iş işten geçmişti.Bir iç çekerek bana sorusunu yöneltti,"Eeee sen neden geldin bu okula?"dedi. Biraz durduktan sonra " buraya taşındık, o yüzden" dedim. Bu kısa cevabım karşısında biraz şaşırdı.Ama bana gülümsedi ve " seninle tanıştığıma memnun oldum"diyerek yanımdan kalktı ve sınıfa gitti.Acaba kötü birşey mi yaptım diye içimden geçirirken zil çaldı ve bende sınıfa girdim. Ferayın yanına oturdum,Ama biraz çekiniyordum ondan,konuşmaya cesaret edemedim yine ve sessizce dersin başlamasını bekledim.Aradan onbeş dakika geçti ama hala öğretmen gelmedi. Sınıftakiler kendi aralarında oluşturdukları grupların yanına çekildi, ve sonuç; ben yine yanlız kaldım.Kimseyle kolay kolay arkadaş olamam,işte en sevmediğim huylarımdan biride budur. Beni, bu yanlızlığıma sürüklüyen huyum.
Feray sanki benden bir atak beklermişcesine sessizce oturuyordu bide arada bir çaktırmadan suratıma bakıyordu. Dayanamadım ve ne kadar çekinsemde onunla sohbet etmek için ilk adımı ben attım."Eski okulunda başarılımıydın?"diye sordum. Ufak bir şaşkınlık yaşadıktan sonra "Biraz"dedi ve gülümseyerek bana bir soru yöneltti,"Eski okulunu özlüyormusun?"dedi. Biraz durdum ve eski okulumda yaşadıklarımı hatırladım, aslında en güzel yıllarımmış o zamanlar ama ben yine değerini bilemedim.Herzaman böyleyimdir ben hep sonradan pişman olurum. Daha sonra alaycı bir tavırla "Evet ",dedim.Feray sanki benim bu tavırlarıma alışmaya çalışırcasına önce yüzüme anlamsız bir bakış attı ardından da gülümsemeye başladı.
Ferayla birlikte ders sonuna kadar sohbet ettik. Sanki Ferayı daha önce tanıyormuşum gibi hissediyordum. Tuhaftı bu duygu ama Ferayı çok sevdim.Feray sıcak kanlı,iyi kalpli,neşeli ve meraklı bir kızdı.
....................
Ve nihayet okulda bitti ve eve dönme vakti geldi. Son dersin son dakikalarında eşyalarımı toplamaya başladım çünkü acelem vardı ve eve bir an önce yetişmeliydim. Sonunda zil çaldı ve koridorda hızlı adımlarla yürümeye başladım , tam kapıdan dışarı çıkıcaktım ki o ukala sanki önümde bir duvar varmışcasına dikilmiş bana bakıyordu. Napıcağımı bilemedim ve çıkacak bir açıklık bulmaya çalıştım fakat o kaslı iri gövdesiyle kapıyı kapatmayı başarmıştı."Pardon çekilirmisin? Acelem var!"dedim. Beni duymamışcasına o zehir yeşili gözlerini gözlerime dikti.Utandım,gözlerimi onun gözlerinden çektim. Utandığımı farkedecek ki bana "Hey maviş ne bu acele tıkınmaya mı gidiceksin yoksa he ?"dedi ve yanındaki arkadaşlarıyla bana gülmeye başladı. O an okadar sinirlendim ki bağırarak"Bak seni ukala şey benle böyle konuşamazsın anlıyomusun! Beni tanımadan etmeden sakın bidaha benim hakkımda konuşma anladın mı! Şimdi çekil önümden !"dedim. Benim bu tepkim karşısında kenara çekildi ve gitmeme izin verdi. Oradan hemen uzaklaştım ve eve gittim. Hala sinirliydim ve o anı unutamıyordum. Odama gittim ve nedensiz bir şekilde sinirden ağlamaya başladım. Neden kimse beni sevmiyor? Neden hep eziliyorum neden?
Aradan yarım saat geçtikten sonra sinirim az da olsa geçmişti ama hâlâ yaşanılanları unutamıyordum. Daha sonra aklıma yapmam gereken iş geldi ama iş işten geçmişti ,geç kalmıştım.
Annemle babam işten gelince yemek yedik ve ardından çay içtik. Zaman çok hızlı geçmişti ve saat epey geç olmuştu. Hepimiz erken kalktığımız için yatmaya koyulduk. Ben annemle babamı öptükten sonra odama gittim, yatağımı hazırladım ve yatmaya koyuldum. Malesef yine uyuyamıyordum , bugünün özetini ve yaşadıklarımı kafamdan geçirdim.Gerçekten çok garip bir gündü özelliklede o daha adını bile bilmediğim ukalanın beni küçük duruma düşürmesini hala hazmedemiyordum.Düşünürken zorda olsa uyuya kalmışım.
...............
Birgün daha bitti ama henüz yolun başındaydım...

KARANLIK YEŞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin