~~ MERİH~~

36 3 2
                                    

Alarmım bas bas çalıyordu. Yatağımdan uzanıp saate baktım , Aman Allahım hayır bu olamaz okula geç kalmıştım. Hemen alel acele yataktan fırlayıp üstümü değiştirmeye başladım. Yüzümü yıkamaya bile fırsat bulmadan hemen kendimi dışarı attım ama hayır olamaz çantamı evde unutmuştum ve annemleri uyandıramazdım. Fazla vaktim yoktu hemen bir plan yapıp evden çantamı almalıydım yoksa okula gitmemin hiçbir anlamı olmayacaktı. Düşündüm düşündüm ve aklıma hemen bir fikir geldi. Havalar sıcak olduğu için benim odamın camı her zaman yarı açık kalır ve ben eğer ordan bir şekilde elimi uzatıp camı açabilirsem eve girebilirim ve çantamı alabilirim. Evet bu plan gayet iyiydi. Acele etmeliydim,Arka bahçeden odamın penceresine geldim ve elimi camdan içeri soktum, pencerenin kulpundan tutup camı açmayı başardım. Camdan girmek pek kolay olmadı ama eve girebildim. Çantam hemen komidyenin yanındaydı,hemen çantamı kapıp camdan çıktım ama bir sorun vardı camı nasıl kapatıcaktım?
Saatime baktım ve son 25 dakikkamın kaldığını fark ettim. Şimdi daha çok acele etmeliydim. Çantamı sırtıma taktım ve camı kapatmaya çalıştım ama olmuyordu sonra kendi kendime amann" boşver ya bişey olmaz okula geç kaldım zaten"dedim ve otobüs durağına doğru koşmaya başladım. Çok şanslıydım otobüs tam kalkacakken yetişmiştim ve hemen bindim akbilimi basıp boşyer varmı diye otobüsün içerisine çaktırmadan bakmaya başladım. Olamaz! Birde ne göreyim o ukalada benimle aynı otobüste ve üstelik sadece onun yanı boş. Bu kadar tesadüf olamazdı sanırım. Ona bakmamaya çalıştım,onunla bir daha gözgöze gelmek istemiyordum ,aptal şey! Otobusün kapı tarafına dikildim. Otobüs ilerledikçe doluyor , doldukçada ben arkaya doğru ilerliyorum. Beşiktaş durağında o kadar çok insan bindi ki kendimi bir anda otobüsün en arkasında sıkışık halde buldum. Cama yapışmıştım adeta, otobüste iğne atsan kaybolmazdı.
Biraz yol aldıktan sonra koluma birinin değdiğini fark ettim. İlk başta belki yanlışlıkla olmuştur diye ses etmedim ama bir kaç defa daha olunca sinirlendim ve kendimi sert bir şekilde geri çektim , kim olduğuna bakım derken onun o ukala olduğunu fark ettim ve içimden "Allahım neden ikide bir şununla muhattap olmak zorunda kalıyorum neden ! " diye geçirdim. Bana gözlerini dikmiş sert sert bakıyordu yine, hayır anlamıyorum neden uzun uzun bakıyorki. Çok mu salağım yada çirkinim, ne! Anlamıyorum. Gözlerimi umursamaz bir şekilde devirdim. Rahatsız olduğumu anladı ve bakmayı kesti, cama doğru bakmaya başladı. Bense çaktırmadan daha demin oturduğu koltuğa baktım. Yaşlı bir teyze oturuyordu, Demek ki o yer vermişti. Yüzümde anlamsız bir tebessüm oldu. Ben oraya bakarken oda yine benim yüzüme bakıyordu.tam gözlerimi oradan ayırıp cama bakacakken onunla göz göze geldim. Utandım ve ne yapacağımı bilemedim. Hemen gözlerimi kaçırıp cama baktım ve arkaya yaslandım ama yanlışlıkla butona basmışım ve otobüs bir sonraki durakta duracaktı. Rezil olmamak için inmek zorundaydım, fakat okula daha üç durak vardı ve geç kalmıştım. En iyisi rezil olmayı kabullenip otobüste kalmaktı. Durağa yaklaşırken kalp atışlarım hızlandı.otobüs durakta durdu ve kapı açıldı tam o anda o ukala buz gibi sesiyle "teşekkürler asi kız"diyerek otobüsten indi. Bir anda çok şaşırdım ve garip bir duygu fırtınası yaşadım. Rezil olmadığıma sevinsem mi bilemedim.
Otobüs hareket ederken camdan dışarıyı seyretmeye başladım ve o ukalanın sevgilisiyle el ele yürümeye başladığı gördüm. Tuhaf bir duygu yaşadım sanki biraz kıskanmıştım ama hayır olamaz çünkü ben ondan nefret ediyorum o da benden!
Sonunda okula gelebilmiştim. Hemen koşarak sınıfa doğru ilerledim. Rehberlik dersini kaçırmıştım ve bugün klüplerimizi seçicektik. Ben gezi klübünü istiyordum ama seçime katılamadığım için istediğim klübe yazılamayacaktım.
Tenefüse yetişmiştim ve sırama doğru yürüdüm. Feraya merakla hangi klübe gittiğimi sordum. Feray"müzik klübüne seçti hoca en son orası kalmıştı" dedi. Aslında kötü bir kulüp değildi. Ama duyduğuma göre orayı hep üst sınıflar seçiyormuş ve küçük sınıfları eziyorlarmış. Kaderime razı oldum ve üçüncü ders kulüplere gitmek için bekledim.
Üçüncü derste tüm sınıflar seçtikleri kulüplere gidecekti. Kapılara hangi kulübün hangi sınıfta olacağı yazıyordu kendi kulübümü aradım ve onbir C de olduğumu gördüm. Sınıfı aradım okul büyük olduğu için biraz zor oldu ama nihayet sınıfı buldum ve boş bir yere oturdum. Sınıf pek kalabalık değildi zaten hep onbir ve onikiler vardı. Dokuzlardan bir erkek, onuncu sınıflardanda bir tek ben vardım. Arkadaş olabileceğim kız hiç yoktu. Sessizce oturdum ve hocayı beklemeye başladım. Sınıfın kapısı açıldı herkes ayağa kalkarken hoca olmadığını fark ettiler ve gelene şakayla karışık küfür etmeye başladılar. Ve bilin bakalım gelen kim ? Tabiki bay ukala! Şaşırdım mı ? Hayır!
Sürekli onunla karşılaşmaktan bıktım.ona hiç bakmadan arkama yaslanıp bakışlarımı tahtaya sabitledim.
Beş dakika sonra hoca geldi, herkes ayağa kalktı. Hoca selam verdikten sonra yoklama almaya başladı. İsimlerimizi tek tek okuyarak bizi ayağa kaldırıp kendimizi tanıtmamızı istedi. Ve sıra bana geldi "burda" dedikten sonra ayağa kalktım "adım cemre " dedikten sonra oturdum.hoca bu tavrıma karşılık beni zorlayıp azarlasada, umursamadı ve yoklamaya devam etti. Sıradaki kişi Merih adında biriydi. Merih mi anlamı ne acaba? Çok farklı bir isim. Derken, Burdayım diyen sese doğru baktım demek bay ukalanın ismi Merih...
Ders bitiminde hemen o sınıftan çıktım, ama hala aklımda o güzel isim yankılanıyordu MERİH...
..................
Okul çıkışında eve gitmek için otobüs durağına doğru yürümeye başladım.Etrafıma bakarken Merihle sevilisini el ele tutuşup yürürken gördüm. Biraz onlara baktım Merih gerçekten onu seviyormuydu?yoksa kullanıyor muydu?
Otobüs geldi. Akbilimi basarak arkadaki boş yere oturdum aklıma ilk gelen şeyse sabah ki yaşadığım olay oldu. Tebessüm ettim daha sonra başımı cama yaslayarak gözlerimi kapattım.
Yarım saat sonra otobüsten indim. Eve doğru yürümeye başladım. Polis arabası kapımızın onünde duruyordu ,anladım ki anneme yada babama birşey olmuştu. Telaşla eve doğru koştum annem şoktaydı, babam annemi sakinleştirmeye çalışıyordu. Onlara doğru korkulu bir şekilde koşmaya başladım. Babama "n'oldu?" diye sordum. Babam"Kızım, canım telaşlanma, eve hırsız girmiş.vicdansız ne var ne yok çalmış!"dedi. Duyunca şok oldum ve ağlamaya başladım. " eeee peki nasıl girmiş eve ? " diye sordum. Babam "Hırsızın senin camından kaçtığını gördüm"dedi. O an dünyam başıma yıkıldı çünkü hırsız benim yüzümden evimize girmişti. Ağlamaya başladım , çok pişmandım ama bunu annemle babama söylersem bana çok kızarlardı. Bunu onlara söyleyemedim ve vicdan azabıyla ağlamaya başladım. Polisler herhangi bir ip ucu için arama yaptılar ama bir şey bulamadılar. Polisler babama durumu bildirip ayrıldılar. Bizde eve girdik. Annem perişan olmuştu çünkü hırsız annemle babamın senelerdir biriktirdiği parayıda çalmıştı, (annemin tüm hayallerinide çalmıştı aslında...)
O gece hiç uyuyamadık. Benim içim içimi yiyordu çünkü buna ben sebeb olmuştum. Annemin ve babamın bu hâllerine dayanamıyordum. Odama gidip hüngür hüngür ağlamaya başladım. Sabaha kadar pişmanlık yaşadım. Gözüme uyku girmedi. Saate baktım saat altı olmuştu ama ben bu halde okula gidemezdim...

KARANLIK YEŞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin