Mert’in sesini duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Baktığı yöne bakmaya çalıştım ama bakamadım. Çok kötü hissettim o an. Aptal gibi. Sonunda başımı onlara döndürdüğümde, Mert’le sarışın bir kız öpüşüyorlardı. Evet başımdan aşağı kaynar sular döküldü o an. Hemen önüme döndüm ve sakin olmaya çalıştım. Mert’in sevgilisi vardı ve beni öpmüştü. Bu ne demekti böyle? Mert’ten nefret etmek istiyordum. Güçlükle tekrar onlara baktığımda kız da ölümcül bakışlarını üzerime atıyordu. Ben de yapmacık bir şekilde gülümsedim, o da aynı şekilde karşılık verdi. Mert de arada gözlerini kaçırıp bana bakıyor falan. Anlamıyordum ne yapmaya çalışıyordu ki?Ayrıca kız iğrenç tipsizin tekiydi. Tamam kabul kız çok güzeldi, uzun boylu sapsarı saçlı yeşil gözlü falan. Gamzesi de vardı. Yani benim çok üst kadememdi. O kız varken sana mı bakacaktı Beste allasen? Neyse ben tabi bunları öyle gördüm, başladım toparlanmaya. Yanımdaki kızlar da anladılar tabi, fısır fısır konuşup gülüşüyorlar. Dönüp öyle bir bakış attım ki, hepsi susup önlerine döndüler. Çok sinirliydim ve bir an önce eve gidip yatağımda ağlamak istiyordum. Çantamı topladım ve tam gidiyordum ki Öykü: “Dur ben de geleyim seninle.” Dedi. Hay canını yiyim ya.
“Tabi” dedim ve Öykü’yle oradan uzaklaştık. Daha bir sokak ilerlemiştik ki ben bir ağlamaya başlamışım. Ama nasıl ağlıyorum sanki annem babam ölmüş dünya başıma yıkılmış. Böyle hıçkırıyorum deli gibi falan. Öykü zor tutuyor beni yoksa düşücem. Aptal herif. Beni ne hale getirdi. Öykü bana su almak için bir büfeye gitti. O sırada başım çok fena döndü ve kendimi yatağımda buldum. Başımda Öykü vardı. Bu saate kadar beni beklemiş olduğuna inanamıyordum.
“Neler oldu Öykü?” diye sordum elimi alnıma koyup sersem bir şekilde.
“Bayıldın canım. Sana su almaya gittim ve döndüğümde Mert başındaydı. Telefonundan anneni aramış ulaşamayınca da son aramalardan dayını arayıp evi öğrenmiş. Beraber seni buraya getirdik. Tüm yol boyunca Mert seni taşıdı.”
Şaka gibi. Resmen duyduklarıma inanamıyordum. Kendimi mıncıklayacaktım. Rüya olmalıydı. Tüm yol boyunca ben Mert’in kucağında mıydım? Kendime gelmem uzun sürdü. Meğer uzun süredir Öykü’nün yüzüne öylece bakıyormuşum. Sonunda kendime gelebildim ve detayları konuştuk.
“Çok teşekkür ederim Öykü yanımda olduğun için.” dedim ona sımsıkı sarılıp.
“Rica ederim canım arkadaşım benim.” deyip kocaman gülümsedi. Bu kıza çok kanım ısınmıştı. Gerçekten çok içten ve samimiydi. Üstelik temiz kalpliydi de.
“Ben artık gideyim mi? Annem arayıp duruyor merak etmiş olmalı.” dedi.
“Tabi canım. Beklemene de gerek yoktu benim için bu kadar uğraştın, çok teşekkür ederim tekrar. Hakkın ödenmez.” dedim en sevimli halimle.
“Ne demek. Seni yine ararım. Görüşürüz.” dedi ve ben de: “Görüşürüz.” Dedim.
Öykü’yü uğurladıktan sonra küçük balkonuma çıktım. Bugün olanları düşündüm. Sevgilisi olmasına rağmen hala bana yanaşmaya çalışıyordu. Nasıl buldu ki beni bayıldığımda? Of keşke o anı görebilseydim.
Rüzgar hafif bir şekilde yüzüme vuruyordu. Çok huzur vericiydi. Şu an yanımda sadece Mert’in olmasını istiyordum. Ama o muhtemelen o kızın yanındadır. Normal olarak. Artık duygularımı kontrol edemiyordum. Bir üzülüp bir seviniyordum. Nasıl oluyordu tüm bunlar? Ben daha dün aşka inanmazken, sıradan birisi gelip aklımı başımdan aldı. Bu kadar şey benim başıma gelmiş olamaz, hayır hayır olamaz. Uyku son çare sanırım deyip yatağıma uzandım. Yorgun hissediyordum. Yanımda Mert’i hayal edip uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ile Yeniden Doğuş
Teen FictionEğer kör kütük aşıksan, ondan başka hiç, ama hiçbir şey görmüyorsan... Aşk efendi, sen ise bir kölesin. Kalbin, beynin, duyguların, aşkın boyunduruğu altında. Efendin aşk, bak sana neler eder!