Yıllar Sonra

82 7 2
                                    

“Ne-ne saçmalıyorsun sen?” diye kekelemeye başladım. Şok olmuştum. Yani Mert ona beni öptüğünü söylemiş miydi? Öykü hayretle bana bakıyordu ve söyleyecek sözüm bile yoktu. O an yerin dibine girsem yeriydi. Selen tam ağzını açacaktı ki biri kolundan tuttu. Kim olduğuna bakmamla Mert ile göz göze gelmemiz bir oldu.

“Yeter bu kadar saçmalık Selen. Kızı rahat bırak.” diyerek Selen’i sarstı.

Selen de Mert’in bu davranışını gururuna yedirememişçesine ağlamaya başladı. Mert ise bunu gördüğü gibi kızı cafenin önüne sürükledi. Mert Selin’in kollarından tutup ciddi ciddi bir şeyler söylüyordu, Selen de kafa sallayıp duruyordu. Olanlar bir hayli şaşırtıcıydı ve ben hala inanamıyordum. Selen nereden biliyordu?

Mert Selen’i gönderip yanımıza geldi ve bana dönüp,

“Bir şey konuşabilir miyiz?” dedi.

“Konuşacak bir şey yok.” dedim yüzüne bakmayarak.

“Bu benim için çok önemli Beste, lütfen bi 5 dakikanı ayır.” dedi.

“İyi öyleyse konuş.” dedim. 

“Özel.” dedi Poyraz ile Öykü’ye bakarak. Onlar da toplanmaya başlamışlardı bile. Poyraz sert bakışlarını Mert’e atıyordu.

“Siz oturun, biz kalkalım.” dedim çünkü orada bir dakika duracak halim bile yoktu. Çantamı alıp Mert’le cafeden dışarı çıktık. Uzun dar bir sokaktaydık.

“Beste yemin ederim ben söylemedim.” dedi. Yürürken yüzüme bakıyordu, bense önüme.

“Kim söyledi o zaman?”

“Ben senin evine gelip seni öptüğüm gece, beni takip etmiş. Balkonda bizi görmüş. Bana inan, ona böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirim ki zaten?” dedi. Sesi titriyordu.

Söyledikleri mantıklı geliyordu. 4 yıllık ilişkiye ister istemez saygı duyardı diye düşündüm.

“Ondan ayrıldın.” dedim.

“Onu sevmiyorum. Sadece alışkanlık var, 4 senenin alışkanlığı. Seninle daha mutlu hissediyorum. İyi ki geldin Beste, iyi ki geldin.” dedi. O kadar inandırıcı ve etkileyici konuşuyordu ki. 

“Selen şu an çok üzgün, sana ihtiyacı var.” Dedim sadece. Evet öküzün tekiyim.

“Umrumda değil, sana öyle davranmaya hakkı yok. Kimsenin hakkı yok.” dedi. Kaldırımın kenarında birden duruvermiştik. Nasıl oldu anlamadım. O bana bakıyor, ben ona.

Sonra kulağıma yaklaşıp şöyle dedi,

“Beste ben sana deliler gibi aşık oldum.”

Donakaldım. Bildiğiniz duvara mal gibi bakıyordum.

“Bu saçmalık!” deyip hızla oradan uzaklaşacaktım ki, Mert kolumdan tuttu. Kolumu çok sıkıyordu ve bu canımı acıtıyordu.

“Canımı acıtıyorsun!” diye bağırdım. Allah’tan yolda kimse yoktu.

“Canını acıtmak istemedim.” dedi ve kolumu yavaşça bıraktı.

“Bir konu daha var.” diye ekledi.

“Neymiş?”

“Küçüklükten buradan bir arkadaşım var demiştin, hatırladın mı?”

“Ee ne olmuş ona?”

“O benim.”

“Ne? Sen misin?” dedim sesimi yükselterek. Bu kadarı da olamazdı diye düşündüm. Resmen yalan söylüyordu. Her şeyi yalandı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşk ile Yeniden DoğuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin