Siyah Kuğu

-5-

Mal&Ben: Bal
Descendants (Yeni Nesil)
• Mal Maleficent'in kızı. Kötülük emsali. Annesi adını Mal koymuş ki ileride onun kadar kötü olup adının devamı olan "eficent"i hak etsin. Sihirli bariyerle kapatılmış ve bütün kötülerin hapsedilmiş olduğu bir adada yaşıyor.
•Ben Beauty&The Beast'in oğlu.Tamamen iyilik emsali. Hayatta görebileceğiniz en iyi kalbi insan. Yakında Aurodon ve o kötülerin yaşadığı adanın kralı olacak. Herkes ondan çok şey bekliyor. Çünkü o Aurodon'un en iyi insanı.
~Sizce bu iki kişi nasıl aşık olabilir?
~Aşık oldular desek peki bu gerçek aşk mı?
İkisi benim en sevdiğim çift. İnanılmaz bir hikayeleri var, farklı ve canlı. Eğer merak ederseniz diye video da koydum. Bu iş benim hoşuma gitti sanırım :) Yeni bölümlerde böyle sürprizle karşılayabilirim sizi.

Ve evet bu YağHaz hikayesi bi sayfa daha çevirin yeni bölüm sizi bekliyor!
Keyifli okumalar!

Hazan erken kalkmaktan nefret ederdi. Erken uyandığında çok sinirli ve aşırı huysuz olurdu. Ama bu sabah güne çok güzel, çok mutlu başlamıştı.

Gözlerini aralayıp esnedi. Mutlu bir şekilde kalktığı yatağını toplayıp banyoya geçti. Dişlerini fırçalayıp eline tarağını aldı. Saçlarını tarayıp at kuyruğu yaptı ama yaptığı at kuyruğunu beğenmedi. Çok yukarıdan toplamış, üstten bazı saçları seferberlik ilan etmişti. Sımsıkı bağladığı tokayı çıkartıp bileğine geçirdi. Tarağı eline bir daha alıp, saçlarını tarayıp tekrar bağladı. Yine beğenmemişti. Saçını bir daha çözdü. Söylene söylene odasına geçti. Telefona gelen mesajla gülümsedi.

"Günaydın. Umarım hazırlanıyorsundur.
Çünkü ben saçımı kurutup her an seni almaya gelebilirim."

Yağız fön makinesini saçlarına tutmuş bir şekilde fotoğraf atmıştı. Hazan Yağız'dan gelen fotoğrafla gülümsedi. O da saçını tararken bir fotoğraf çekip yolladı.

"Günaydın. Hazırlanıyorum. Daha konumu atmadım hayatta gelemezsin."

Hazan toplamak için direndiği saçına baktı. Salınık gayet güzeldi. Hazan'ın saçları baya uzundu. Boşuna mı uzatmıştı? Salık bırakabilirdi. Ne giyeceğini seçmek için dolaba doğru gitti.

"Doğru konum işi var bir de değil mi? Yollasan diyorum hani."

"Hazır değilim daha."

"Nasıl yani?"

"Basbayağı hazır değilim işte. Hazırlanıyorum."

"Sen de amma da yavaş hazırlanıyormuşsun."

"Ya ne alakası var uyanalı beş dakika anca
olmuştur."

"Tabi uydur sen bahaneni."

"Ne bahanesi Yağız cidden yeni uyandım."

"Hadi hadi kaplumbağa gibisin."

"Oyalıyorsun beni şu an! 300 saniye say hazırlandım diye mesaj atacağım bak görürsün."

"5 dakikayı neden süsleyip 300 saniye diyorsun anlamadım. Görürüz."

Hazan hızlıca dolabı açıp yüksek bel kot pantolonunu çıkarttı. Üzerine sarı omzu düşük salaş tişörtünü aldı. Tişörtün eteklerini pantolonun içine soktu. Koşarak ayakkabılıktan siyah bez ayakkabısını çıkartıp giydi. Küçük çantasını alıp içine cüzdanını, sigarasını ve güneş gözlüğünü attı. Bir de içine nolur ne olmaz diye toka fırlattı. Gözü bileğindeki bandanaya takıldı. Bir de hafif gözüken dövmesine. Yağız haklıydı. Dövme insanı farklı yapardı. Bandanayı bileğinden çıkartıp saçına bağladı. Çekmecesini açıp rimel sürdü. Bir de hafif kırmızı tonunda bir ruj. Hazırdı. Telefonunu aldı.