"Önden sen git, Scorpius."
"Hayır, anne. Neden önce o gidiyor?"
"Ne fark eder Sylvia?" dedi Scorpius.
"Çünkü ben senden büyüğüm." dedi Sylvia böbürlenerek.
"Aynı yaştayız biz."
"Hayır. Ben senden tam 1 dakika önce doğdum."
"Tamam tartışmayacağım. Sen git önden."
Sylvia annesinin uzattığı Uçuç tozuna bir avuç aldı ve alevlere adımladı. Tozu alevler bırakırken "Diagon Yolu." diye buyurdu. Hemen sonra gözden kayboldu.
"Hadi oğlum, sıra sende." dedi Astoria. Scorpius annesine gülümsedi ve tozdan bir avuç aldı. Tıpkı kardeşinin yaptığı gibi alevlere adım attı ve elindeki tozu alevlere bıraktı. "Diagon Yolu." diyip gözden kayboldu. O mide bulandırıcı his bittikten sonra gözlerini açtı. Sylvia heyecanla kardeşine koştu.
"Sence bir süpürge alabilir miyiz?"
"Alsak bile birinci sınıfların süpürgeye binmesine izin verilmiyor." diye cevapladı Scorpius.
"Sen bunu nerden- Babam söyledi değil mi?"
Scorpius cevap vermek yerine sinsice sırıttı ve peşlerinden gelen annesinin yanına koştu. "İlk önce nereye gidiyoruz anne?" diye sordu heyecanlı heyecanlı. Annesi ona gülümsedi ve cevap verdi:
"Bir bakalım." Listeye göz gezdirdi. "Forma almamız gerekiyor. İlk önce formalarınızı alalım. Sonra iksir dersi için gerekli malzemeleri ve ders kitaplarınızı alırız."
Sylvia lafa atladı. "Peki ya asa?" Astoria tekrar gülümsedi. "En güzelini en sona saklayalım. Kitaplarınızı aldıktan sonra asalarınızı alırız. Olur mu?" İkizler aynı anda başlarını salladı. Kol kola girip Madam Malkin'in Her Duruma Göre Cüppeleri'ne yol aldılar.
"Ben en çok asamı merak ediyorum." dedi Scorpius. "Sonuçta ben onu değil o beni seçecek."
"Bir şeyi de bilmesen olmuyor mu sarı kafa?"
Onlar böyle tartışırken dükkana gelmişlerdi bile. Dükkandan içeri adım attıklarında Madam Malkin güler yüzüyle karşıladı onları. "Hogwarts değil mi?"
"Evet." dedi Astoria.
"Malfoylar. Yanılıyor muyum?" dedi kadın gülümseyerek.
"Yanılmıyorsunuz." dedi Sylvia ve Scorpius aynı anda. Madam Malkin onları dükkanın arka tarafına götürdü. İkisini yan yana duran iki tabureye çıkardı. İkisini de kafasından birer cüppe geçirip sırayla iğnelemeye koyuldu.
"Sence hangi binaya gideriz?" diye sordu Sylvia, kadın iğnelemeye devam ederken.
"Bence Slytherin. Soydan dolayı."
"Hufflepuff olmasın da."
"Neden? Ne varmış Hufflepuff'ta?" diye sordu Scorpius. Madam Malkin, Scorpius'a içtenlikle gülümsedi. Scorpius devam etti. "Yani bence her binanın kendine özgü özellikleri var ve hiçbiri kötü değil." Madam Malkin'in gülümsemesi genişledi. Scorpius da ona gülümsedi.
"Aman, neyse ne. Ben biliyorum kesinlikle Slytherin'de kalacağız." dedi Sylvia.
Madam Malkin işini bitirdiğinde çocukları tabureden indirdi. Astoria cüppelerin parasını ödedi. Çocuklar da teşekkür edip dükkandan ayrıldılar. Aktara gittiler. Tezgahın arkasındaki adamdan temel iksir malzemeleri istediler.
"Tek boynuzluları öldürmek insan öldürmek kadar ciddi bir şey biliyor muydunuz?" dedi Scorpius tek boylu at boynuzlarını göstererek. "Eğer kanını içersen lanetleniyormuşsun."
"Bu güzel bilgi için teşekkürler, kardeşim. Ama kan içmeyi düşünmüyorum." dedi Sylvia.
Aldıklarının parasını ödeyip Flourish ve Blotts adlı dükkana gittiler. Sylvia eline bir Sihir Tarihi kitabı aldı ve salladı. "Tarih mi? İğrenç." dedi ve kitabı Scorpius'un eline tutuşturdu.
Scorpius elindeki Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar? adlı kitabı gösterdi. "Bu kitabı her zaman merak etmişimdir." diye mırıldandı.
"Burada bir sürü kitap var ve Scorpius henüz tam olarak dalıp gitmedi." dedi Sylvia annesini dürterek. Scorpius anında cevap verdi:
"Çünkü Hogwarts'ta kocaman bir kütüphane var. Yani okumak için bol bol zamanım olacak." Bunun üzerine Sylvia düşüp bayılıyormuş taklidi yaptı.
•••••
Asa yapımcısı Bay Ollivander yumuşak sesli, soluk gözlü, yaşlı bir adamdı. 7. kez Sylvia'ya neden asanın büyücüyü seçtiğini anlatmakla meşguldü.
"Ama anlamıyorum. Büyücü asayı seçse ne olur?" diye sordu Sylvia. Bay Ollivander cevap verecekken Scorpius atladı:
"O zaman da asa zevkine göre hareket eder falan herhalde? Hadi ama Sylvia, büyücü gücünü asaya iyi bir şekilde aktarabiliyorsa her asayı kullanabilir."
"Çok doğru söylediniz, Bay Malfoy." diye onayladı onu Bay Ollivander. Ardından devam etti. "Asa kolunuz hangisi, Bay Malfoy?"
"Sol."
Ollivander raflardan birkaç asa indirdi. "Bir deneyelim." Bir asa uzattı. "Ceviz ağacı, 29 santim." Scorpius tam sallayacakken elinden çekti aldı.
"Söğüt ağacı, 25 santim. Tılsım için oldukça uygun." Scorpius asayı eline aldı ama bu sefer sallayamadan Ollivander elinden kaptı.
"Bakalım bu nasıl?" diye mırıldandı ve başka bir asa getirdi. "Kayın ağacı, 26 santim. Öğrenmeye açık ve hoşgörü sahibi büyücülerin tercih ettiği asalardan." Asayı uzattı. Scorpius asayı eline aldığında bir sıcaklık hissetti. Sanki bir bağ gibi. Bay Ollivander mutlulukla ellerini çırptı. "Çok iyi!" Scorpius gülümseyerek annesinin yanına oturdu.
•••••
"Asa kolunuz hangisi, Bayan Malfoy?"
"Benim de sol."
Sylvia, Scorpius'un denediği asaları denedi önce.
"Abanoz ağacı, 28 santim." diyerek asayı uzattı Ollivander. Sylvia, Scorpius'un hissettiği sıcaklığı hissetti. Bay Ollivander, Scorpius doğru asayı bulduğu andaki gibi sevinçle ellerini çırpmadı. "Bak bu garip."
"Garip olan ne?" diye sordu Scorpius.
"Bu asa inançlarından hiçbir şekilde vazgeçmeyen, amaçları uğruna her şeyi yapabilecek kişilere uyum sağlar." Ollivander, Sylvia'ya baktı. "Umarım iyi amaçlar için kullanırsınız, Bayan Malfoy." Sylvia'ya bakmaya devam etti. "Ama biçim değiştirme için çok uygun bir asa olduğunu unutmamak gerek." diye ekledi hızla. Sonra da gülümsedi
Asaların parasını ödedikten sonra Sylvia ve Astoria önde, Scorpius arkada çıkmaya yeltendiler. Bay Ollivander, Scorpius'u durdurdu.
"Ne olursa olsun- iyi koşullarda veya kötü koşullarda- gözünüz hep kardeşinizin üzerinde olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destiny (Scorpius Malfoy)
FanfictionHogwarts Savaşı'nın üzerinden 19 yıl geçmiştir. Malfoy ailesi iyi tarafa geçmesine rağmen onlara güvenmeyenlerle karşı karşıyadır. Scorpius Malfoy ve ikizi Sylvia Malfoy Hogwarts'a başlamıştır. Ancak orada kötü muameleler peşlerini bırakmayacaktır...