Herkese merhaba.Yeniden burdayım ve çok mutluyum🌞.
Aslında çoktan yazdığım bir kitabı küçük değişikliklerle yeniden kaleme aldım ve bu kurgu, değişiklikler benim içime daha çok sindi.
Bu kurgu daha hoşunuza gidecek bundan eminim. 2015'te başladığım hikaye yarım kalmıştı ve şimdi yine, yeniden diyoruz💖.
GİRİŞ KISMIDIR, BİRINCİ BÖLÜM DEĞİLDİR!!!
💫
Zaman.... Her şeyin ilacı olarak bilinen zaman ne çabuk geçmişti, oysaki her şey unutulmaya yüz tutmuş, kötü hatıralar tozlu raflara kaldırılmıştı. Ansızın esen rüzgar geçmişinden bir parçayı uçurup yüreğinin tam ortasında yerleştirdi. O geçmişteki parça; saklanan, kaçınılmak istenen o kara günü hiç geçmemiş gibi, hep oradaymış gibi dehşet verici şekilde acıtmıştı. Belki de her şey; geçmişin silik hatıralarını getiren o vicdansız rüzgarla başlamıştı.
İntikamını kalbine gömen Mahir, kendisine verdiği zamanın sonuna gelmiş ve ondan alınan canların bedelini en acı şekilde iade edecekti. Dipsiz bir imtihan bahşedilirken, genç adam unutmayı değil intikamını kalbine gömüp hatta canlı tutmak için kör bir bıçakla yokluyordu. Geçmişi yad eden hatıraları silik silik gözlerinin önünde geçerken, kör bıçağı biraz daha bastırıyordu yüreğine. Bu acıyı hissetmek, ona yapılanları misliyle çıkarmak için daha fazla bilendiriyordu.
Kim di yaralarla dolan, bu adam?
Mahir Karavus... Geçmişinin en acı hatarasını da büyük bir haksızlıkla soyadın da taşımak zorunda kalmıştı.En çok da bu acıtıyordu; mazinin en haksız adaletini soyadında taşımak...
Şimdi o beklenen zaman gelmiş gecenin karanlığına karışmış günahların bedelini alma günüydü. Aklına koyduğu bu intikam yıllar öncesine aitken o kara günde Mahir, Nevşehir'in semalarına ıssız feryadıyla geceye bir ağıt bırakmıştı. "Yeminim var benden alınan canların bedelini alacağım. Bozdumanlar bize iki can borçlular almaya yeminim var!"
Geceye bıraktığı ağıt kulaklarına çalınırken yıldızları şahit tuttuğu geceye bu sefer haykırmak yerine fısıldadı.
"Başlıyoruz..."
Ya bu kusursuz hazırlanmış intikam planını aslında başkası yönetiyorsa, ya tüm güç onun elindeyse… Öfke kıvılcımları daha geçmişten geliyorsa. Mahir'le birlikte herkesin hayatı o zalim celladın elindeyse. İşte o zaman geceyle gündüz yer değiştirdiği gibi en son gün, kimin geceye ağıt yakacağı da değişecekti.
♦♦♦
Bu adamla, geleceğe dair kurduğu tüm hayalleri yıkılmıştı, Berzâh'ın. Onu etkisi altına alan bu gözler, güzel günlerin hatıralarını taşıyordu ve onunla beraber, o gece gözler öfkeyi, kini taşımakta da sakınca görmüyordu.
Bu adamın her kelimesi, her hareketi; yakmış, parçalamış, kanatmıştı ve kapanmayan yaralar açmıştı.
Ta yıllar önce Mahir'in semalara haykırdığı gibi şimdi yerine Berzâh geçip içinden gelince haykırdı gökkubbeye.
"Her vedaya bir ağıt yakılır Mahir, bir daha asla geri gelmeyecek birinin ardından!.."
Geçmiş ve gelecek birbirine karışırken, Berzâh karşısındaki adamı bir daha pişmanlığın demlerine sürükledi.
"Bu gece bizim içinde bir ağıt yak. Gece sen, ağıt da ben olayım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHÛN -Gecenin Ağıdı
Teen Fiction📍NOT: Düzenli olarak bölümler geliyor!.. ... Şimdi o beklenen zaman gelmiş gecenin karanlığına karışmış günahların bedelini alma günüydü.Aklına koyduğu bu intikam yıllar öncesine aitken o kara günde Mahir, Nevşehir'in semalarına ıssız ferdaydıyla...