Elimi tut yeter Jin. Sadece elimi tuttuğunda bile sıcacık hissediyorum kendimi. Güçsüz bir bedene sahip olduğum için Tanrı'ya şükrediyorum. Eğer güçlü olsaydım korur muydun şuan da beni? Elimi tutup, benimle birlikte o ortamdan kaçar mıydın?
Kendimi garip hissediyorum. Gözümün gördüğü tek yer senin yüzün çünkü. Sen yanımdayken başka şeyleri göremiyorum. Sen yanımdayken hiçbir şeyi duyamıyorum. Sen yanımdayken mutlu hissediyorum.
Bu çok garip. Insanlar bu duyguları farklı anlamdırıyor. Ben.. seni seviyor olamam değil mi? Çüş yani niye seveyim ben seni?
Ah, kafayı yedim.
"Neden oraya gidiyorsun, mal mısın Tae?"
Sana bakınıyorum, irkildim yahu. İnsan birdenbire gür bir sesle konuşur mu? Gözlerimi kaçırıyorum.
"Ne dersen de umrumda değil Jin. Zaten bir daha gitmem canıma susamadım sonuçta. "
"Bende onu merak ediyorum. Canına susamadığına emin misin?"
Gözlerimi devirip, başımı diğer yöne çeviriyorum.
"Benim için endişeleniyor musun?"
Senden ses gelmiyor. Öldün mü? Başımı yeniden sana çevirdiğimde gülümsediğini farkediyorum.
"Evet, endişeleniyorum."
Kalbim.. içimde bir şey eriyor sanki. Sıcak bir şey, yüzüm kızardı.
"Neyse ne ya!"
Yanımdan kalkıp, ellerini cebine sokuyorsun.
"Nereye?"
"Gidip dinleneceğim."
Bana geri bakmadan, hızlıca uzaklaşıyorsun yanımdan.
Tanrı'm.. daha bir saniye bile olmamışken özledim seni.
Sanırım seviyorum seni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇSÜZ ♤taejin
أدب الهواة"benimle uğraşanların yanında seni de görmem, bende büyük bir travma etkisi yarattı. "