Başımı, bir ders boyunca koyduğum masadan kaldırmış, etrafa bakınarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bir süre sonra olayları kavradığımda, sırtımı dikleştirmiş ve kollarımı yukarı kaldırarak gerilmeye başlamıştım. Görüş alanıma giren kırmızı saçlar ise, gerilmemi yarıda bırakmamı sağlamıştı.
Karşımdaki sıranın sandalyesine, benimle göz teması kuracak bir şekilde oturmuştu. Çekingence gözlerime bakıyor, ondan sonra da gözleri yüzümde geziyordu. Bir şey demek istediğini, arada bir aralanan dudaklarından anlamıştım. Ne demek istediğini merak ediyordum, etmiyorum değil. Ama şu an bundan daha önemli bir mesele vardı.
Saçları gibi hafif kırmızı bir hâl alan yanakları, çekingence kaçırdığı gözleri ile çok şirin görünüyordu. Ve ben, ona bırakmayacak bir şekilde sarılmak istiyordum.
"Bir şey mi oldu?"
Ona doğru yönelttiğim soru ile bakışları sonunda etraftan çekilmiş, beni bulmuştu. Yüzü hâlâ hafif kızarık, gördüğüm kadarıyla da elleri ile oynamaya devam ediyordu.
Tanrım, ben bu şirin görüntüyü görmek için ne iyilik yaptım?
Gözlerini bir süre ellerinde tutmuş, ondan sonra da benim gözlerime dikmişti. Hâlâ çekiniyor, gözlerini arada bir kaçırıyordu. En sonunda ise, kendisine cesaret edinmiş ve konuşmaya başlamıştı.
"Ben bir şey söyleyecektim..."
Gülümsememe engel olamamış, karşımdaki bedene dikkatli bir şekilde bakmaya başlamıştım. Ne diyeceğini az çok tahmin ediyordum.
"Seni dinliyorum."
Dediğim cümle ile gülümsemiş, bir süre boyunca anladığım kadarıyla kelimeleri seçmeye çalışmıştı. Ve bu süreç içinde ona olan sarılma isteğim çok artmıştı.
Ortam ne olursa olsun ben ona sımsıkı bir şekilde sarılmak istiyorum.
"Bay Min, bugün sıra ve yurt arkadaşları konusunu açtı da, bana sen çıktın..."
Duyduklarım ile bir süre afallamış, ne diyeceğimi seçmeye çalışmıştım. Mutlu olmuştum, olmamıştım değil. Sadece istediğimin gerçekleşmesine şaşırmıştım.
Normalde biri ile bu kadar istekli bir şekilde oturmak veya aynı odayı paylaşmayı istemezdim. Kendi başıma olmak isterdim ki eski sıra ve yurt arkadaşlarımla kavga ederdim.
Ama şimdi, onun bana bu yaklaşımı ile kendimi insanlara açmıştım. Özellikle de ona.
"Benim için sorun olmaz,"
Konuşmamla birlikte bakışları beni bulmuş, beni izlemeye başlamıştı. Bende aynı şekilde onu seyrediyordum.
Bir elimi onun omzuna koymuş, gülümsemiştim. Ondan sonra da cümleme devam ettim.
"Seninle kalmak istiyordum sonuçta."
-Yazan: Nana
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mate •NoRen ✔
Fanfiction"Jeno, oda arkadaşı Renjun'u sevimli bulurdu." |Lee Jeno + Huang Renjun|