Derin bir nefes aldı Barış nihayet açmıştı gözlerini Elçin. Biraz önce orada bayılınca ne yapacağını şaşırmış sonra hemen kucaklayıp hastaneye getirmişti, strese bağlı denilip bir serum bağlanmıştı ve o zamandan beri uyuyordu Elçin.Ve şu an gözlerini açmıştı nihayet, ballarını görebiliyordu Barış. Demet, Poyraz'ı ayıltmak için hastanenin kafeteryasına kahve içmeye götürmüştü onu yani odada yalnızlardı. O yüzden yanına gidip alnından derince bir nefes alarak öptü. Uzun uzun, derin derin...
"Barış."
Sesi çok yorgun çıkıyordu,
"Söyle güzelim."
"M-Masal... Masal'a gitmem lazım benim. O adam Masal'a bir şey yapabilir."
Hemen kolundaki serumu çıkarmaya çalışmıştı Elçin. Deli gibi endişeleniyordu kızı için çünkü biliyordu o adam manyaktı her şeyi yapabilirdi.
"Elçin dur bir hemşire çağıralım hem biraz daha kaldı serumun bitmesine o bitsin öyle çıkarız."
"Olmaz Barış şimdi çıkmam lazım benim duramam. Hemşire! Kimse yok mu!"
"Tamam tamam, sakin ol sen ben çağırıyorum şimdi hemşireyi."
Barış odadan çıkıp hemşireye durumu anlatmıştı hemşirede zaten bittiğini söyleyip Elçin'i taburcu etmişti. Bir kaç işlemden sonra Demet ve Poyraz'ı taksiye binip Elçin'in Masal'ı bıraktığı arkadaşı Alya'ya gitmişlerdi,
Kapının önüne geldiklerinde Elçin hızlıca hatta koşarak arabadan inmiş evin kapısını yumruklamaya başlamıştı. Her kapının açılmayışında bir ağırlık çöküyordu sanki Elçin'in kalbine.
"B-Barış açılmıyor kapı, niye açılmıyor Barış ne olur bir şey olmuş olmasın."
Yaşlar Elçin'in gözünden sicim sicim dökülmeye başlamıştı bile. Barış ellerini Elçin'in yüzüne koymuş akan yaşlarını siliyordu,
"Sevgilim, bir bak bana. İlk önce ağlama tamam mı? Arkadaşının numarası varsa bir onu ara komşulara falan soralım."
"Tamam ben arıyorum o zaman."
İkiside telefonun açılmasını beklerken içerden gelen telefon sesi her şeyi karıştırmıştı.
"E-Elçin sende duydun dimi? İçerden geldi ses."
"Evet, ama içerde değiller ki bu kadar yumruklamaya duyarlardı. Alya! Masal, annecim! Duyuyor musunuz! Alya!"
Hala kapıyı yumrukluyorlardı. Ta ki arkalarında yaşlı bir kadın sesi duyana kadar.
"Yavrum, Alya'ya mı baktınız?"
"E-evet Alya Karaman ben kızımı ona vermiştim bir işim olduğu için ama şimdi yok..."