•Selamlarr! Çok uzun zaman oldu ama artık cesaret topladım ve yazmaya karar verdim! Adaptasyon zor oldu tabii biraz hikayeyi oturtmam gerekti uzun bir süre ama oldu gibi
•Siz nasılsınız, nasıl gidiyor karantina süreci?
•Hikaye artık başka bir yöne doğru gitmeye başlayacak çok farklı fikirler var aklımda. Bakalım neler olacak💕
✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵✵
Üstündeki krem rengi hırkayı çekiştirdi Elçin, denize baktı uzun uzun kıpkırmızı gözleriyle, kuşların sesini dinledi. Dalgalar sanki içindeki duyguları hissetmiş gibi hiddetlenmişlerdi öyle sert vuruyorlardı sahile, kuşların ötüşü bile acıydı.Sonra ağzından bir hıçkırık çıktı, sonra bir tane daha. Yavaş yavaş çoğaldı hıçkırıklar, sesi daha fazla çıkmaya başladı. Hıçkırıkları ağlamaya dönüştü, o kadar ağlıyordu ki vücudu kaldıramadı dizlerinin üstüne düştü. Üstünde sıkı sıkıya sarıldığı hırka omuzlarını terk etti. Sonra bir çığlık attı. Ruhunu temizlemek için, yaşadıklarını unutmak için. Çığlık atarak ağlıyor, denize bağırıyordu. Neden onun başına gelmişti hepsi?
İnsan, gerçekten ağlamadığı müddetçe, bir ruha sahip mi değil mi bilinmez, demiş Miguel de Unamuno. Artık gerçekten bir ruha sahip miydi Elçin. Peki artık ne işe yaracaktı ki ruhu? Bomboş bir ruh kimin işine yarardı ki...
1 𝐚𝐲 𝗼̈𝐧𝐜𝐞...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"N-nasıl? Ne demek benim annem Barış sen emin misin?.""Kendi annemi mi tanımayacağım Elçin, bu annem benim."
İlk tanıştıkları anı düşündü Elçin. Barış annesinin kaptan olduğunu ve İzmirli olduğunu söyleyince bir şüphelenmişti zaten ama sonra rastlantıdır deyip atmıştı düşünceleri kafasından. Ama şimdi Barış gerçekten Nihal teyzesinin, ona kaptanlığı öğreten kadının annesi olduğunu söylüyordu.
"Nihal teyze... bunu gerçekten beklemiyordum. O zaman bir saniye Nihal teyzenin oğlu sendin! Seni ne kadar kıskanırdım ben tahmin edemezsin! Böyle bir kadının çocuğu olmak, başka ne isteyebilir ki diye düşünürdüm."
İkiside gülmeye başladılar. Elçin'in söylediklerinde haklılık payı çoktu, Barış da sürekli böyle düşünürdü. Annesi olmasa ne yapacağını bile tahmin edemezdi önceden. Ama artık biliyordu bu hissi ve Elçin'e nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Kadının gözlerindeki heyecan ve mutluluktan anladığı kadarıyla bilmiyordu olanları ve gelecek sorudan çok korkuyordu.
"Ee, nasıl peki Nihal teyze? İstanbul'a taşındıktan sonra arada görüşebildik bazen telefonla falan ama koptuk yani uzun bir süredir görüşmüyoruz. Keşke o da gelseydi Barış! Hem ben kullanıyorum ona da göstermiş olurdum neler öğrendiğimi. Ona söylesene gideceğimiz yere gelsin oradan alalım biz-"