BÖLÜM 4

20 5 3
                                    


Öncelikle bir konu hakında konuşmak istiyorum . Şu çocuk istismari yapan pis yaratiklara sesleniyorum umarım idam edilirsiniz  bu dünyadaki hesabınız ne olur bilmem ama allah katında nasıl hesap vereceksiniz aklım almıyor.  Daha küçücük bir çocuk o daha ağzı süt kokuyor nasıl bir kıtlık çekiyorsunuz siz karınız varken siz neden küçücük çocuklara ... ağzım almıyor nasıl bir vicdansızsınız  siz ya allah belanizi versin pis yaratıklar.
#cocukistismarinahayir
Bu kız da onlardan biri Gece de bu istismara maruz kalmış bir kız . Elimizden geldiğince ne çeşit bir psikolojik problem çektiğini anlatmaya çalışacağız.
Şimdiden iyi okumalar.

❎❎❎❎❎
Bölüm şarkısı;
  Sezen aksu -küçüğüm

❌❌❌

GECE

Uyandığımda oldukça yumuşak bi yataktaydım ve burası  kesinlikle hastahane değildi. Neredeydim ben diye düşünürken odaya Pars girdi. Bu adamın burda ne işi vardı daha doğrusu benim ne işim vardı?

"Neresi burası?" diye sordum sessizliğe son vererek.Önce hafif sırıttı sonra

"bu soru sence de klişe olmadı mı?" diye sordu.Aslında haklıydı fakat... Bir dakika ya ne diyorum ben?

"bir soru sordum" diye sinirle ona baktım. Bir doktordan çok serseriye benzediğinden haberi var mıydı acaba?

"hastaneleri sevmediğini bildiğim ve yurda götürsem senin açından sorun olabilcğini düşündüğüm için seni evime getirdim" dediğince bi an çok şaşırdım çünkü pek açıklama yapacak birine benzemiyodu. ben düşüncelere dalmışken onun sorusu ile kendime  geldim.

"pizza söyledim,10 dakikaya gelir istersen yan tarafta banyo var duş alabilirsin.Kuzenimin kıyafetleri sana olur. Ne dersin?" aslında buna hayır diyemezdim çünkü galiba yere düşmemden kaynaklı saçımda çamur vardı.İğrennç. 

Başımı olumlu anlamda sallayıp banyoya yol aldım.  Aslinda bu adamın evinde banyo ypmwak be kadar güvenli bilmiyorum ama artik bu korkuma son vericem çünkü güçlüyüm ona karşı gelebilirim en ufak bir hareketinde yüzünü dagiticaktim cunku yurtta haftaa iki kez banyo vardi bunu yapmak niçin upuzun bir sıra beklemeliydim.
İçimden bir ses bu günün uzun  geçeceğini söylüyordu.Hadi hayırlısı.

                              %%%%%%%% YARIM SAAT SONRA %%%%%%%%%%%%%

 Pizzamı afiyetle yedikten sonra son bir dilim kaldığını fark ettim.Pars'a baktığımda o da bana bakıyordu kutuyu hafifçe ittirerek

"Yiyebilirsin" dedi tam başımı sallayıp elimi uzatacağım sırada benden önce davranıp küçük bir ısrık aldı ve "tabi benden sonra" dedi gıcık bir şekilde. O pizzayi ne kadar istesemde onun ısırdığı şeyi asla yiyemezdim.Onun bu çocukça hareketine göz devirmekle yetindim. 

"Yemek bittiğine göre bana bi taksi çağır da gideyim.Telefonum yanımda değil." dedim.Bir an önce gitmek istiyordum Sıla kim bilir ne kadar merak etmiştir beni,bir an önce yatağıma kavuşup güzel bir uyku çekmek için de sabırsızlanıyorum.

 "Ben bırakayım?"diyen Pars'a gerek olmadığını belirten kısa bir bakış attıktan sonra Pizza kutusunu alıp mutfağa gittim ve onu çöp ile buluşturdum.İçeri girdiğimde Pars bana bir miktar para uzattı.Doğru ya yanımda param yok nasıl gidecektim ki ahh aptal kafam.

"Bi daha görüşmeyeceğimizi hesaba katarak paranı o sarı kafaya veririm." dedim ve bana uzattığı -onun olan- hırkayı elime alıp kapıdan çıktım.Taksi çoktan gelmişti,yurdun ismini verip yolu izlemeye başladım.
  

Sonunda yurda geldiğimde sarı sülüğe görünmeden odama çıktım.Sıla okuldan gelmiş resim çiziyordu.Kapının sesini duymuş olacak ki kafasını bana doğru çevirdi beni görünce kocaman bi gülümseme ile bana sarıldı ve 

"Seni çok merak ettim Gece abla neredeydin?" dediğinde on akısa bir bakış atıp

" İşim vardi diyip   kestirip attım ve dolaba doğu yöneldim.siyah tayt ve lacivert salaş bi t-shirt alıp giyindim.Ve sıra geldi 

uykuya. 

                                              ***
Evet sayın seyirciler bugün toprağa gömüldü o minik beden pis iğrenç eller dokunmuştu ona ama kalbi yine de tertemizdi.  Yıkdilar  ve defnedildi bugün o minik beden Burdan ailesine sabır diliyoruz başınız sagolsun .
...
Yurdun mutfağında olan minik  televizyondan duyduklarındam sonra hizlica ayağa kaldım ve bir hışımla televizyonu yere firlattim . Hemen önünde duran masayı var gücümle devirdim üzerinde duran bütün yiyecekler yere düşmüştü bütün tabaklar kırılmıştı  . Ama ofkem hala yerliyerindeydi hiç dinmemişti .  Kimse korkudan yanıma yaklaşamıyordu. Elime geçen ilk sandelyeyi yurdun camına fırlattım cam paramparça olmuştu
Herkes korkulu gözlerle beni izliyordu ama bu benim umrumda bile değildi şu ana içeri giren ilk erkeği öldüreceğimin garantisini verirdim.  Artık duramayacağımı  anlayan hademeler hızlıca Banuyu çağırmaya gittiler . Birkaç eşya daha parcaladiktan sonra Banu ve çakma sarışın saçları radarıma girdi . Gözlerimden ateş çıktığını farketmiş olacak ki yanıma pek yaklaşmıyordu

Banu;Kızım Gece sakin ol lütfen şimdi sakince bırak i cam parçalarını eliden , elin çok kötü kanıyor hemen hastanaye gitmeliyiz.

"Sana ne ya bu senin ne kadar umrumda kes sesini ya elimin kanaması seni ne kadar ilgilendiriyor " aslında onun derdinin ben değil kırılan eşyaların maliyeti olduğunu çok iyi biliyordum .
Kafamı tam çevirdiğım anda ağlayarak korkmuş gözlerle bana bakan Sılayi gördüm o kızda sıla kadardı ya o kızlardan biri Sıla olsaydı nasıl dayanırdım .  O küçük kızın zavall ailesi şimdi neler çekiyordur allahım sen onlara sabır ver diye geçirdim içimden daha fazla düşünmedim elimdeki herşeyi hizlica fırlatıp Sılaya doğru koştum ve sıkıca sarıldım ona kokusunu içime çektim doya doya o ailesini daha bebekken bir trafik kazasına kaybetmişti akrabaları da ilk iş onu yetimhaneye atmışlardı.
Sıla;  Gece abla ağlama lütfen diyip yanagima güzel bir öpücük kondurdu sonra minik elleriyle saçlarımı okşadı . Ne güzeldi çocuk kalbi ne kadar da temsizdi nasıl kıyıyorlardi o minik  bedenleri nasıl dokunuyorlarıdı kirli elleriyle tıpkı bana dokundukları gibi bunları düşününce aglamam daha kuvetlendi artık katlanamiyordum dünyanın pisliğin . Kaç defa intihar etmeye kalkışmıştım ama bu lanet olası dünyadan yinede kurtulamamıştim  bırakmamıştı peşimi.
"Hadi kalk Gece abla odamıza gidelim ben de hemsireyi çağırırım eline pansuman yapsin diyen Sılamın minik ellerini tuttum ve odamıza ilerledik geride herşeyi korkmuş gözlerle izleyen yetim çocuklar ve öfkesiyle buraları yakacak gibi görünen Banu ama son saniyede söylediği şeyi ne kadar duymazdan gelsemde  duymuştum Banunun sesini "Bunun bedelini agır ödeyeceksin Gece kılıç çok ağır "
                                          ****

Saat 01 gibiydi elime pansuman yapmış 4-5 dikiş atmışlardı.  Uyku tutmuyordu beni ne zaman gözlerimi kapasam o günün görüntüleri geliyordu aklıma; bileğimi sıkıca tutmasi ve minik bedenime dokunması elbiselerimin arasına elini koymasini ona bağırmamı "Amca yapma lütfen ben senin kızın gibiyim yapma lütfen annem çok kızar elbiselerimi çıkardığım   için " ama  umrunda bile degildi onun ve korkunç hırıltilar çıkarması  ne kadar da korkutuyordu beni daha fazla düşünmedim ve azad ettim gözyaşlarımı nefes alışverişimi düzene sokmaya çalıştım ama olmuyordu çok zordu..
Bi anda kapının sertçe vurulup açılmasıyla gözlerimi açtım ve  açtığımda karşımda elinde koca bir iğne ve beyaz önlük olan mavi elbiseli adamlar ve son hatırladığım şey ise   sinsice gülen Banu ve  ağlayarak bana dokunmalarını engellemeye çalışan Minik prensesim sıla ...

Evet bir bölümün daha sonuna geldik gerçekten bu aralar ağır şeyler yaşıyoruz allah yardımcımız olsun.

Oy vermeyi unutmayınız lütfen  özelikle bu bölüm için yorum ve vote bekliyorum
Kendinize iyi bakın. 👋👋💜

GEÇMİŞİ BOŞVERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin