KURUYAN YAPRAK ~ 2

109 11 3
                                    

Ders çıkışı Yaz ile buluşacağını haber vermek için evi aradığında anında pişman olmuştu Bahar. Annesi bir sürü şey söyleyip gönülsüzce kabul ettiğinde suratına kapatmak üzereydi. Evine gitmek için can attığı tek bir gün bile olmamıştı. Çocukluğundan beri içine yer edinen fazlalık olduğu hissine alışmıştı. Ne yapsa suç, ne söylese yanlış olan bir fazlalığı Bahar. Sen olmasaydın ile başlayan cümleleri ezberlemişti. Bir kez olsun iyi ki ile başlayan bir cümlenin öznesi olamamıştı ailesinin nazarında.

Aldığı nefeslerin bile yararı olmuyordu artık yaşadığını hissetmesine. Yirmili yaşlarına bile girmemişken kendisini ömrünün sonlarındaki biri gibi bitik hissediyordu.
Kafası allak bullak bir şekilde yürürken tam karşıdan gelen arkadaşı Yaz'ı görerek bugün ikinci defa tüm samimiyeti ile gülümsedi. Çok farklıydı Yaz. Her zaman ışıl ışıl parlardı. Bahar onun yanında sönük kaldığını bilse de bundan hep mutlu olurdu. Asla bencil biri olmamıştı. Yaz'ın annesiz büyüdüğünü biliyor ve buna rağmen bugün olduğu kadına hayran oluyordu. Arkadaşı ile gurur duyuyordu.

Yaz hızlı adımlarla gülümseyerek ona doğru gelirken kırmızı elbisesinin etekleri uçuşuyordu. Üzerine giydiği siyah deri ceketi de olmasa Bahar onun mevsimleri karıştırdığını düşünebilirdi.

" Nasılmış bakalım çakma sarışınım? "
İki arkadaş birbirlerine sarıldı ve Bahar anında cevap verdi. " Ne olacak senin bu kıskançlığın? Bir türlü kabullenemedin tek sarışın olmamayı. "

Yaz sağ eliyle saçını savurup burnunu havaya dikerek baktı arkadaşına. " Abartma istersen çakma sarışın. Hem biraz olsun beni dinleyip böyle paspal paspal dolaşmayı bıraksaydın o zaman belki kabullenmeyebilirdim. Ama ne yazık ki sen inatçı bir keçisin. Ve ben paspal arkadaşımı kıskanamıyorum. "

"Övgülerin bittiyse eğer şu işimizi bir an önce halledelim. Bizimkilerle uğraşmak istemiyorum. " diyerek arkadaşını kolundan tutup çekiştirmeye başladı Bahar. Huysuzluk etse de onun haklı olduğunu biliyordu. Yaz ne kadar özenli görünüyorsa Bahar tam tersiydi. Sabah kalkınca aceleyle üzerine geçirdiği mavi kazak ve siyah pantolonuyla çok da özenli görünmediğine emindi.

Her zaman geldikleri kitapçıdan içeriye girdiklerinde ise Yaz homurdanarak Bahar'ın kıskacından kurtuldu. İçeriye girdikleri an kitap ve çay kokan sıcak hava ile sarmalanmışlardı.
" Buz kesmişim meğer sıcak havaya girince fark ettim. " diyen Yaz'a katıldığını göstermek için başını salladı . Ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalışıyordu. Kasada duran Mehmet abilerime kısa bir selam verirken Yaz çoktan Bahar'ı rafların arasına çekiştirmişti.

" Ne çekiştirip duruyorsun be? "

" Eee sen demedin mi acelem var diye? "

" Lafları istediğin yere çekmekte üstüne yok. Kesinlikle hukuk okumalısın. Millete kök söktürürsün bu dilinle. Şimdi kolumu bırak ve uzun uzun gezelim olur mu? Yeter ki normal davran. " Cümlesi bittiği an Yaz göz kırparak Bahar'ın yanından uzaklaşmıştı bile. Rafların arasında kaybolurken " Ben biraz bakayım son kararı beraber veririz. " demeyi de ihmal etmemişti.
Onun biraz kavramının en az bir saat olduğunu bilmesine rağmen gülümsedi Bahar. Başını iki yana sallayıp rafların arasında yürümeye başladı. Yeni çıkanlara, çok satanlara ve klasiklere bakarken birkaç kitap almadan çıkmaması gerektiğini düşünmeden edemedi. Son zamanlarda kitap okumayı iyice boşlamıştı.
Kendisine bir iki tane kitap seçerek Yaz'ı bulmaya karar verdiğinde onu tam karşıdan eli kolu kitapla dolu bir şekilde kendisine doğru geldiğini gördü. Ona şaşkınca bakarken birazını ellerinden alırken Yaz sadece omzunu silkmekle yetindi.

BAZEN BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin