MERHABA ARKADAŞLAR,SİZE KARŞI ÇOK MAHÇUP OLDUĞUM İÇİN BİR GÜN ARAYLA YB YAYINLAMAK İSTEDİM,BU BÖLÜM HEPİMİZİN ÇOK ÜZÜLDÜĞÜ BİR BÖLÜM DİYE DÜŞÜNÜYORUM.BENİM KÜÇÜK KUZENİM İZLERKEN AĞLAMIŞTI.
R.İ.P BEN PARKER :'(
"Üzgünüm Peter sana pek fazla birşey söyleyemeyeceğim."Dedi Dr.Connors kahveleri fincana doldururken."Neden gittiğini...nereye gittiğini bilmiyorum."Kendi kahvesini alırken diğer fincana sağ kolu çarptı ve fincan düştü.Reflekslerim duruma el koydu,eğilip hızlıca bardağı sapından kavradım.
"Reflekslerin harika."Dedi etkilenmiş bir sesle.Gülümsedim.
"Teşekkürler."Dedim ve kahveden bir yudum aldıktan sonra;"Peki bu gerçekten mi mümkün mü?Türler arası çaprazlama yapılabilir mi?"Diyerekte devam ettim.
"Elbette,ama baban ve ben sırf bu teorimiz yüzünden alay konusu olduk.Sadece insan içindede değil aynı zamanda OSCORP'ta da öyle.Bize çılgın bilim adamları dediler."Acı acı gülümsedi."Sonra baban örümcekler üretmeye başladı ve herşey değişti...sonuçlar olağanüstüydü,milyonlarca kişinin hayatını değiştirecektik,benimki de dahil.Ama o...öylece gitti.Çalışmalarınıda yanında götürdü.Çok öfkelenmiştim...senden ve ailenden yıllarca uzak durdum.Ve bunun için,içtenlikle özür dilerim."
Ama benim asıl dinlemek istediğim bu değildi,zihnim son sürat çalışıyordu.Örümcekler,türler arası çaprazlama...aniden jeton düştü.
Ben türler arası çaprazlamanın canlı,insan örneğiydim!
Peki ya...
"Pe-peki diyelim işe yaradı.Diyelim ki başardınız,peki o zaman ne olurdu?Demek istediğim ne gibi yan etkiler yapabilir?"Diye sordum.
"Eh...hiçbir deneğin hayatta kalmadığını göz önünde bulundurursak söylemek çok zor.Sorun hep-"
"Bozulma oranı algoritması mıydı?"Diye tamamladım.
"Evet."Salona yönelip kağıt ve kalemi işaret ettim.
"Acaba şuraya?"
"Tabii."Kağıdı önüme çekip elime kalemi aldım ve kafamda kurduğum denklemi yazmaya başladım.Doktor masaya doğru eğilip denkleme bakarken kalemi bıraktım ve dudaklarımı birbirine bastırdıktan sonra gözlüğümü düzelttim ve ayağımı sallamaya başladım.
"Olağanüstü...bu sonuca nereden vardın?"Dedi hayran bir ifadeyle.Gergince güldüm ve kalemle hafifçe kafama vurdum.
Denklemi ben bulmuştum tabii ki.
"Peter neden birgün kuleye gelip beni ziyaret etmiyorsun?"
"Tabii."2 GÜN SONRA-OKUL;
Basketbol sahasının kenarından geçiyordum.Aslında orada bir işim yoktu,soyunma odasında birkaç parça eşyamı unutmuştum galiba,onlara bakmaya gidiyordum.
O sırada Flash'ın topu blokladığını duydum.Top hızlıca pankart hazırlayan bir kızın boya kutusuna çarpıp onu devirdi ve pankartı mahvetti.
"Bunu bilerek yaptın Flash!"
"N'apayım güzelim,arkanı kollasaydın."Kızın yanına gittim ve kibarlık olsun diye boya kutusunu kaldırdım."Sen iyi misin?"Diye sordum.Başıyla onayladığı sırada birden yana doğru uzandım ve topu yakaladım.Reflekslerim aniden devreye girip Flash'ın tekrar gönderdiği topu yakalamamı sağlamıştı.Herkes şaşkınca bakıyordu.Flash seslendi;
"Topu at Parker!"
"Bir saniye!"Kameramı kıza verdim.
Orta sahaya doğru yürüdüm,Flash'da bana doğru geldi.
"Neden kendin gelip almıyorsun?"Takım kahkaha atarken Flash sırıtarak yanıma geldi.Topu uzattım,öne atılıp alacaktı ki topu arkamda çevirip sol elime attım.Tekrar almaya çalışınca hızlıca alltan sağ elime attım ve topu havaya kaldırdım.Flash'ın yüzü domates gibi kızarmaya başlamıştı ve rezil oluyordu.Koluma doğru atıldı,havaya sıçrayıp topu kafasının üstünde çevirdim.Flash şaşkınca arkasına döndüğü sırada topu sırtına attım.Top sekip yeniden elime gelirken izleyenler ve takımdakiler gülüyordular.Flash sinirle dişlerini sıkarken sırıttım.Üzerime koşacaktı ki topu suratına atacakmışım gibi yaptım,korkuyla yüzünü örtüp gerilerken herkes gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Responsibility(The Amazing Spider-Man-1)
ActionÇok küçük yaşta kaybetti anne babasını Peter.Amcası ve yengesi tarafından yetiştirildi.Sıradan bir hayat yaşıyordu...ta ki Oscorp'ta geçirdiği bir kazaya kadar