(Yeni bölümle karşınızdayım daha dün yb yayınlamama rağmen sizin güzel destekleriniz sayesinde bugünde yb yayınlayayım dedim. Bence uzuuun bir bölüm oldu. ''Yazardan Sıkıcı Açıklama'' da anlattığım gibi yapacağım. Bugün Jessica'yı (iş kadını halini) medya bölümüne koyacağım İyi Okumalar!!!
(Jess: Jessica'nın kısaltması,Ash:Ashley'in kısaltması,Bayan Johnson: Jessica Johnson'ın iş dünyasındaki adı, -Will- yazdığımda Will'in ağzından anlatılıyor -Jessica- yazdığımda Jessica'nın ağzından)
-Jessica-
Restaurantta kahvaltı yaparken çıkan haberlere bakıyorum ama baktıkça canım sıkılıyor. Telefonu masaya sertçe koyup Ash’in anlattığı planı gözden geçiriyorum.‘’ Bir erkek bulup onu kıskandıracaksın’’ yani benden bir erkeği kullanmamı istiyor. ‘’ Ah Tanrım’’ diyor Ash bana dik dik bakarak ‘’ Neyi bu kadar düşündüğünü anlamıyorum Jess.’’ Ona anlamsızca bakıyorum. ‘’ Eğer Edward’ı geri istiyorsan bunu yapmalısın. Ya da Edwrad’a ‘’Birdaha beni bırakma beni aldatma’’ diye bağırırsın.'' Aslında ikinci seçenek daha cazip geliyor ama Edward sözcüğü herşeyi unutturuyor ve içimi ürpertiyor.
Ash erkekler konusunda uzmandır. Her sene yeni bir erkek arkadaş bulur veya her ay. Geceleri barlara gider eve dönmediği günler olur ... kısaca o delinin teki.
Sırtımı dikleştiriyorum. ‘’Peki erkeği nerden bulacağız ?’’ ‘’ Sen onu Bayan Johnson karakterine bırak Jessica’’ diyor emin bir şekilde.
❀ ❀ ❀
Ash’in evine vardığımızda saat 17:00 civarında ve annesi evde. Annesini görünce şaşırıyorum. Ash’in hep yalnız yaşadığına inanmışımdır. ‘’ Merhaba anne’’ deyip annesinin yanağına öpücük konduruyor. Annemle ne zamandan beri sarılmıyoruz yada oturup doğru düzgün konuşuyoruz merak ediyorum. Muhtemelen babam öldüğünden beri…
‘’Merhaba yemek nefis kokuyor’’ diyorum gülerek ne kadar istemesemde. ‘’ Ah merhaba! Acıkmış olmalısınız yemek birazdan hazır olur.’’ Ash’le beş senedir çok yakın olmama rağmen hiç evine gitmemiştim yada annesiyle tanışmamıştım ama sanki annesi beni tanıyor gibi. ‘’ O halde biz masayı hazırlayalım’' diyorum dolapta tabakları ararken. 3 tane tabak bulup masaya koyuyorum ve çatalları koyarken annesi ‘’ Adın Jo,Je,Jes…’’ Ash oradan atlıyor ‘’ Jessica’’ diyor bıkkınlıkla. ‘’ Ah tabi’’ diyor kadın tavuğu çıkartırken ‘’ Dilimin ucundaydı. ‘’Benim adım da Janet’’ diyor gülerek. ‘’ Tanıştığımıza memnun oldum’’ diyorum ama birazda utanıyorum aslında. 5 senedir arkadaşız ve annesiyle yeni tanıştım.Janet masaya tavuğu büyük bir zevkle koyuyor ve ‘’ Haydi oturun’’ diyor keyifle. Ash televizyonun karşısından kalkıp sandalyeye oturuyor bende aynısını yapıyorum. Oturduğumuzda annesi ‘’ Yüzün fazla tanıdık geliyor sanki ünlüymüşsün gibi’’ ‘’ Anne zaten öyle o Johnson şirketini yönetiyor.’’ diyor ağzındaki tavukla konuşurken. ‘’ Ah bu ne kadar güzel böyle arkadaşların olduğunu bilmiyordum Ashley.’’ diyor Janet. ‘’ Buraya gelmenin sebebi neydi ? diye gülümsüyor sanki ‘’ bir derdin mi var der dercesine. Yutkunuyorum. ‘’ Ah şimdilik gidecek bir yerim yok yarına kadar izin…’’ diyemeden
‘’Elbette’’ diyor neşeyle. ‘’ Hem sen tam benim tarzımsın fazla çılgın değil’’ diyor Ash’i işaret ederek. ‘’ Biraz barbunya isteyen ?’’
Diyor. ‘’Be…’’ Ash atlıyor. ‘’ En iyisi biz odama gidelim’’ kolumdan tutup çekiştiriyor ‘’ Elinize sağlık’’ diyorum arkama bakamadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Ağacı ✪
Novela JuvenilYıldızlara bakarak; ❝Yıldızlar bize ne kadar da yakın görünüyor değil mi ?❞ diyorum birden... ❝Ama aslında bizden milyonlarca ışık yılı uzaktalar...❞diye ekliyorum. Tıpkı insanlar gibi. Aldatılmış ,terk edilmiş ve acı çeken bir iş kadını, Kendi hal...