Sabah güne mutluluk ve hüzün icinde uyandım.Ama baskın olan mutluktu.
Yataktan kalkıp penceremi açtım ve çok önemli olan şeyi hatırladım.
B:Finn biliyorum orada saat akşam 10 ama yazmam gerek.Bizim saate göre 8'de uçağa binicem.Sizin saatinizle:11
Muhtemelen sizin saatiniz ile sabah 12'de orada olacağım.
F:Bu harika seni kim almaya gelecek
B:Kimse
F:O zmn ben ve Jaeden geliriz
B:Ne güzel olur
F:O zaman 12'de oradayız.
B:Ayn
F:13 saat sonra görüşürüz Yaren
B:jdkxnckcjdg peki bay wolfhard
Telefonu şarj olması için masaya bırakıp mektupları alıp salona indim.
Annem ve kardeşim oradaydı."Anne bu mektupları okula götür müsün?"
"Neden kızım?"
"Sevdiğim kişilere son mektup!"
"Pekala.Hey sen daha hazırlanmadın mı?Hadi hazırlan!"
"Nedenki?"
"1 saatte anca varırsınız da ondan!"dedi ve beni odama yolladı.
Kardeşim peşimden geldi."Abla!"
"Efendim!"
"Ben de sizinle gelicem."
"Gel."
"Sen bir daha buraya gelmeyeceksin di mi?"
"Yani evet!"
"Seni özlicem!"diye bağırdı ve bana sarıldı.Yıllardır bana elini uzatmayan kişi şimdi sarılıyor.OMG!
Tam odama giriyordum ki"Eğer seni bir erkek üzerse bana söyle!"dedi.Ona gülüp okey işareti yaptım ve giyinmeye gittim.
Üzerime beyaz bol bir pantolon,siyah yine bol bir t-shirt ve ayakkabı olarak da siyah converse'imi seçtim.Kahvaltıyı hızlıca yapıp evden çıktık. Annem ile vedalaşmam o kadar duygusal değildi.Sarıldık,beni oğlanlar hakkında tembihledi.
Atatürk havaalanına yaklaşırken heyecanım artıyordu.Bir yandan da Finn ile mesajlaşıyordum.
F:Geldin mi
B:Hayır
F:Şimdi
B:Finn aynı soruyu 40 kere sordun
F:Heyecandan gebericem
B:Sakin ol
B:Daha 12 saat var
F:Off evet
B:Uçağa binmeden önce sana mesaj atarım.Yoksa şuan şarjım bitecek.
F:Tamam
F:Bekliyorum bb
B:bb♡
Havaalanına gelmiştik.Bir valizimi ben sürüyor,birini ise Yağız sürüyordu.Pasaportların verildiği yere gelmiştik.Babam bütün işleri hallederken biz de mal mal insanları izliyorduk.Babam işlemleri bitirince bizim yanımıza gelip benle vedalaştı.
O da beni erkekler konusunda uyardı.Tanrım neler oluyor?
Yağızla da vedalaştıktan sonra uçağı bekleme noktasına girdim ve onlarda oradan ayrıldı.
B:Finn uçak gelmek üzere
F:Tamam kendine dikkat et
B:Ok
F:Bu arada hangi havaalanında inicen?
B:Toronto
B:Finn gitmem gerek uçak geldi
F:Seni seviyorum♡
B:Ben de seni♡
Uçağa bindim ve yanımda bir çift olduğunu fark ettim.Neyseki ben cam kenarında oturuyordum.
Ilk varış noktası olan Almanya'da çok beklemeden ikinci uçağa bindik.Baya uzun süreceği için uyumayı tercih ettim çünkü uyku saati tutmuyordu.
Brezilya'ya gelince yaklaşık 20 dk felan bekledik.Neden bilmiyorum ama yolcuların hic biri bunu fark etmedi çünkü uyuyorlardı.
Saat 12'ydi.Kanada'ya ulaşmıştık.Kimse inmeden koşarak kapıya doğru yöneldim.Merdivenden inince gözler onu aradı ama yoktu.
Ilerlemem gerektigi için valizlerimi almaya gittim.Orada da yoktu.
En sonunda ümidi kesip havaalanından ayrılmaya karar verdim.Bekleme yerinde biraz oturduktan sonra çıkış kapısına doğru yöneldim."Yaren!"diye bir ses geldi arkadan.Kafamı çevirip baktığımda Finn bana doğru koşuyordu.Valizleri elimden bırakıp ona doğru koştum.
Ona doyasıya sarıldım.Kokusunu içime çektim.1 yıldır hoşlandığım çocuğun kokusunu şimdi çekebiliyordum."Finn..."
"Hayır hiç bir şey deme,biraz böyle kalalım."
"Ama Jack ve Jaeden-"diyemeden Finn bana baktım.Gözüme gelen saçları düzeltti.Ona sadece gülümsedim ve valizlerimi almaya gittim.Bu sırada Jack ve Jaeden yanımıza geldiler.
"Selam Yaren,seninle tanışmayı iple çekiyordum."dedi Jack elini uzatıp.
Onun elini sıkınca Jaeden da elini uzattı."Bizi tanıyorsundur zaten!"dedim.Gülüp elini sıktım.Finn elini ensesine koyup"Geç kaldığımız için özür dileriz ama Jack gelecek mi gelmeyecek mi diye beklemekten biraz sıkıntı yaşadık."dedi.Yeniden ona sarıldım ve güldüm.Ondan ayrılınca valizlerimden birini alıp sürdü."Hey bu valizler-"
"Evet senin en sevdiğin renkler!"dedim.Jack ve Jaeden hafif kıkırdadıktan sonra bize kapıyı açtılar ve arabaya bindik.
Finn ile hiç konuşmadan gittik arabada.Sadece onun omzunda yatıyordum.O,saçlarımı okşayıp örmeye felan çalışıyordu.
Beni teyzemin evine kadar bıraktılar.
Arabadan inerken Finn ile bir kere daha sarıldık."Bugün 3'de gelebilir misin?"diye sordu.Düşünürmüş gibi yapıp evet anlamında kafa salladım.
O,tam giderken kolundan tuttum ve yüzünü bana çevirip yanağını öptüm.
Bana sırıtıp arabaya bindi,ben de eve gittim*Uyumaya*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nothing~Finn Wolfhard~
FanfictionD&C'nin cesaret kısmı gelince"Tamam şimdi Finn'e mesaj at!"dedi.Ona mal mal bakıp"Atsam ne olur zaten bakmayacak!"diye söylendim. En azından öyle zannediyordum.