No.5

48 8 8
                                    

OY ATIN ULEN.KİTAP TROL AMAÇLIDIR OKU GEÇ.

*ZEYNEP*

evet ilk tur Yeşil montlu çeviriyordu şişeyi bu yüzden kızların gözleri benim üzerimdeydi ve kendimi baya tedirgin hissediyordum...son duamı ettikten sonra şişe dönmeye başladı ve ben gözlerimi kapattım ve bilin bakalım şişe nerde durdu BENDE evet Yeşil montlu bana soracaktı saçma sapan bir soru sormasından korkuyordum açıkçası

Z:Doğruluk diyorum

Y.M:Bizim okuldan ilgini çeken,hoşlandığın biri var mı?

Evet şişe çevirmenin kemik başlangıç sorularından biriydi ama ne diyecektim "evet sen" falan mı tabikide hayır.

Z:Ha-Hayır yok

Nedense biraz kekelemiştim ve Yeşil Montlunun değişik bakışlarını üzerimde hissetmek zor değildi.



*İREM NAZ*

evet şişeyi bu sefer ben çevirdim LANET OLSUN Kİ ÇOK ŞANSSIZIM çünkü şişe Şeker ve beni gösteriyordu...Şeker'e "Doğruluk mu? Cesaret mi?" derken sözümü kesip

Ş:Tabikide cesaret

dedi "arkadaş yiğitliğe bok sürdürmeyecek ya" diye geçirdim içimden.Ben buna ne yaptırabilirdim Bedencinin evi biraz tepelerde olduğu için esiyordu ve dışarıdaki havuz bana göz kırpıyordu.

İ.N:Git havuza atla ve 4 dakika boyunca durmadan yüz

dedim Şeker de dahil herkes bana ağzı açık şekilde bakıyordu benim yüzümde ise piç bir gülümseme vardı.Eğer bunu yapmasaydı diğer oyuncular tarafından çok daha büyük bir ceza alıcağını bildiğinden sesini çıkaramadı.Hepberaber dışarı çıktık onu bekliyorduk.Bir anda tişörtünü çıkardığında ağzım 1 metre açıldı.Ve havuza artistik bir hareketle atladı eminim kızlar da benim gibi içlerinden "artist"diyip göz devirdiler.4 dakika bittikten sonra Şeker havuzdan çıktı ve bana göz kırpıp kurulanmaya başladı.Nedense gözlerimi ondan alamıyordum.Yağmur'un "Hadi devam edelim" demesiyle irkildim ve hepberaber salona döndük.

YAĞMURUN AĞZINDAN;
Bir kaç el daha oyunu oynadıktan sonra,Kapının aklına bir fikir geldi.Fikir şuydu;"SEVEN MİNUTES İN HEAVEN"yani Türkçe mealiyle CENETTE YEDİ DAKİKA.
Oyun şöyleydi,şişeyi çeviricektik ve gelen iki kişi dolaba girip orada 7 dakika durucaktı.Gevur eğlencesi işte.Girdim mi öpüşmek zorunlu falan filan.

Kapı;Nasıl fikir ama bence oynamalıyız zaten yeterince birbirimizi tanıdık bence.
Dolmuşçu;Bence de oynayalım çok sarar.
Tutku; Kaç el oynayacağız peki ?
Eda;2 ya da en fazla 3 el bence çok fazla abartmaya gerek yok.
Yeşil Montlu;Bence de.Çeviriyorum o zaman.

Yeşil Montlu birden bilerek şişeyi Zeynep ve kendisine doğru çevirdi.

Yeşil Montlu;Opss! Elim kaydı galiba ;) Ama bu da sayılır.

Zeynep kıp kırmızı kesildi ve aşırı sinirlendi yüzünden her şey çok belliydi.

Zeynep;Öyle saçmalık mı olur bilerek yaptın resmen körmüyüz biz ya saçmalama gitmiyorum ben.

Yeşil Montlu;Ağlıycaksan oynamayalım canım ;)

İşte Zeynep böyle laflara hayatta gelemezdi.Yeşil Montlu güzel taktik kullanmıştı.Zeynep kalktı ve kısık sesle "piç"dedikten sonra dolaba girdi.Yeşil Montlu arkadaşlarına döndü ve ehehehehe bakışı atıp göz kırptı.

Zeynep'in ağzından;
O kadar sinirlenmiştim ki anlatamam.Resmen bilerek yapmıştı.Neden bilerek yaparsın ki Allah aşkına.Ama öyle bi lafın altında kalmamak için mecburen dolaba girmek zorunda kaldım.Aramızda o kadar az bi mesafe vardı ki.Öne doğru düşsem bittik biz yani.

Yeşil Montlu;Eee böyle durucaz mı 7 dakika boyunca?
Zeynep;Noldu canım beğenemedin mi ? Aha bak kapı orda buyur.
Yeşil Montlu;Hadi birbirimize sorular soralım ilk ben.
Daha önce hiç öpüştün mü ?
Zeynep;Yavaş istersen biraz.Ayrıca bu seni ilgilendirmez.
Yeşil Montlu;Demekki öpüşmedin güzel.İlk öpücüğünü benden alıcak olman mutlu edici.
Dedi ve öylece dudağıma yapıştı.Tepki verebildim mi hayır.Şaşkınlık seviyem %100.Kalp krizi mod;on.Mide bulantısı,baş ağrısı tamam.Tansiyon büyük 24 küçük 15.Şeker tavan.Ve acilen kolonyaya ihtiyacım vardı.

İrem Naz'ın ağzından;
Süreleri dolduğunda Zeynep'le Yeşil Montlu dışarı çıktılar.Yeşil Montlu gayet mutlu,Zeynep ise bir o kadar kızarmış,bir o kadar şaşkın,bir o kadar patlıcak gibiydi.Anlaşılan konuşulcak çok şey vardı.

Yağmur;Zeynep noldu kız
Zeynep;Kanka dur sonra konuşucaz ama bayılabilirim.

Şişeyi bir kere daha döndürdük ama bu sefer kimse hile yapmadı.Bu seferde Bedenci ile Yağmura geldi.
Bedenci;Hadi gel.
Yağmur;Ay sen velet dediğin biriyle girer miydin o dolaba hayret.

Yağmurun ağzından;
Dolaba girdiğimiz zaman ilk 2 dakika gayet sessiz,sakin ve ifadesiz geçti.Çaktırmadan bakmaya çalıştığım zaman da gözlerinin nasıl bu kadar güzel bir mavi olduğunu anlamaya çalıştım.

Bedenci;Noldu çok mu beğendin gözlerimi.
Yağmur;Yok ne alakası var o kadar da güzel değiller normal yani.
Bedenci;Tabi canım ondan bu dalıp gitmelerin.
Yağmur;Kaşlarının nasıl bu kadar kalın ve düzgün olduğunu tahmin etmeye çalışıyordum.Aldırıyor musun sen :dd
Bedenci;Yok doğuştan.Ama bu sayede beğendiğini itiraf etmiş oldun.

Bedenci;Velet dediğim için üzgünüm.Öyle dememeliydim,sonrasında ister inan ister inanma çok üzüldüm.
Yağmur;Sende ananın karnından 11 olarak doğmadın sonuçta.
Bedenci;Bu doğru.
Daha sonra gülüştük, ve bu seferde dişlerinin nasıl bu kadar güzel olabileceğini düşünmeye başladım.
Bedenci;Seni öpmem lazım biliyorsun dimi ? Buranın amacı bu.
Ama seni şuan öpmiycem çünkü istemediğini biliyorum,ayrıca daha güzel bir ana saklamalıyız bunu dimi.
Yağmur;Daha güzel bir an falan ne alaka nerden çıkardın bunu ?
Bedenci;O zaman bekle de gör ;)
Diyip önce bir yanağımdan sonra da bir yanağımdan öpüp çıktı.
2 dakika falan dolapta şokun etkisiyle kalmış ve düşünmüş olabilirim.

Eda;Kalkalım mı artık? Geç oldu.
Eylül;Bence de hadi çıkalım artık.
Metalicca;Bir daha gel,e-e gelin yani..
Yakışıklı Prens;İyi ki geldiniz bizi kırmayıp,çok güzel oldu biz çok eğlendik.
Sudenaz;Biz de çok eğlendik.Bir daha yapmalıyız.İyi geceler.

Saat 12'ye gelirken çıktık ve Kızlar kalmaya bize geldi.Konuşulcak o kadar şey vardı ki.....

OY ATIN AK

#MAŞALIHİGHSCHOOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin