2. BÖLÜM

387 23 5
                                    


Yatağımın yanındaki masada duran telefonum zır zır çalıyordu. Önce umursamadım nasıl olsa kendi susar dedim ama bu alarm beni uyandırmayı kafasına koymuştu galiba. Uyuşuk bir şekilde yataktan kalktım, alarmı kapattım ve mutfağa gittim.

 

   Kapıdan içeri girdiğim anda mükemmel bir şekilde hazırlanmış bir masa – ama masada yiyecek bir şeyler yoktu - gördüm. Kadir de masanın yanında dikilmiş bana bakıyordu öyle korkulu bir bakış attı ki arkamda bir canavar olduğunu bile düşündüm.

 

   Aslında arkamda canavar yokmuş Kadir'e neden öyle baktığını sorduğumda alnımın ortasında kocaman bir sivilce olduğunu söyledi ve o anda kahkahalara boğuldum. Dün hayvanat bahçesinde o kadar cips yememeliydim –ah şu pişmanlıklar-ama çok geçti çünkü olan olmuştu alnımın ortasında bir yavru vatan oluşmuştu. Tabi bu sivilce tek başına durur mu? Bir kaç gün sonra diğer arkadaşlarını da çağırıp alnımın ortasında on kişilik bir nüfusa sahip olan Sivilce Halk Cumhuriyeti'ni kurmuşlardı.

    Evdeki bütün kapatıcılarımı kullanarak onları azda olsa kapatmıştım. Artık Kadir de kötü gözlerle bakmıyordu en azından. Sivilcelerime isimde koymuştum adlarının büyükten küçüğe sıralaması şöyle; Pörtlek – bu en büyük olan-, Hörtlek, Kırmızı kardeşler ve tabi ki de olmazsa olmazımız yeni çıkan minik ikizler. Bir-iki haftaya kalmaz geçer dediğim Sivilce Halk Cumhuriyeti bana inat yapıp bir ay boyunca alnımda kalmıştı.

Ben ve OğlumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin