I Can't Finish Our Love | Markjin

16

Çok değil, bir kaç ay önce şirkete Kore'den gönderilmek için çağarılmıştım. Fakat şimdi grubumuzu savunmak ve şirketten ayrılmak için geliyorduk. 

Yedimiz de kendimizden emin bir duruş sergileyerek karşısında duruyorduk. Benim de aralarında olmam Pd-nim' i biraz şaşırtmış olsa da ifadesini toparlayarak konuştu.

'Senin burada olmaman gerekiyor.' Dedi iğneleyerek ve gözlerini Mark' la birleşmiş ellerimize kilitledi.

'Uzun kalmayacağım. Buraya istifamızı vermek için geldik.' Dediklerimle yüzünde oluşan alaylı sırıtışla başını iki yana sallayarak konuştu.

'Bunu hangi cesaretle söylediğini cidden merak ediyorum Jinyoung. İstifa etmeye hiçbiriniz cesaret edemezsiniz, özellikle de sen ve Jaebum.' Mark' ın yanımda sinirden kasılan bedenini rahatlatmak amacıyla elini sıktım.

'Bu kadar emin olma.' Dedi Mark.

'Mark ne kadar zengin olursan ol herkesin sözleşme parasını ödeyemezsin.' Dedi Pd-nim kendinden emin bir şekilde.

'Parayı ödeyeceğini kim söyledi? Senin yıllarca GOT7 ve JJ Project adı altında neler yaptığını biliyoruz. Herkese GOT7' ı umursadığını ve değer verdiğini söylüyorsun. Tanrı aşkına yurt evinde adam gibi bir yatağımız bile yok. Sen sadece Twice odaklısın. Bir kez olsun bizim başarımızla mutlu olmadın, sürekli daha fazlasını istiyorsun. Ailemizle görüşmemize bile izin vermiyorsun. Özel hayatlarımıza karışıyorsun. Mark ve Jinyoung' a neler yaptığını biliyoruz. Jinyoung' uda beni de konuşmamamız için tehdit ettin. Eğer yaptıklarını medyaya yayarsak neler olabileceğini sen de biliyorsun değil mi?' Dedi Jaebum sinirle kaşlarını çatarak.

'Herhangi bir kanıtınız olmadan bunu yapamazsınız.' Pd-nim' in söylediklerine karşılık Mark elimi bırakarak gülümsedi ve telefonunu gösterdi.

'Konuştuklarımızı cidden kaydetmeyeceğimi mi sanıyordun.'

'Beni tehdit mi ediyorsunuz.'

'Televizyonu açsan iyi olur. Beş dakika içinde bütün magazin haberlerinde senin ismin geçecek.' Dedi Mark, zevkle gülümseyerek.

'Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.'

'Sen öyle sanmaya devam et.' Dedim alayla gülümseyerek. Yavaş adımlarla çıkışa yönelirken o kadar huzur dolu ve mutluydum ki bu anı hiçbir şey bozamazdı.

Yedi kişi zor da olsa Mark' ın arabasına bindiğimizde Jackson' ın kucağında oturan Bambam zerzenişte bulundu.

'Mark hyung madem zenginsin neden yedimizinde sığacağı bir araba almıyorsun.'

'Sığmadım.' Diyerek devam etti Yugyeom.

'Bu kadar uzun olmasaydın sığabilirdin.' Dedim Yugyeom' a sataşarak. Jaebum Yugyeom' un ensesine hafifçe vurarak konuştu.

'Kesin birbirinize sataşmayı.' Yüzümdeki gülümsemeyle önüme dönerek camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Kısa bir süre sonra Jackson' ın bahsettiği kendi evine geldiğimizde Yugyeom ve Bambam ikilisi arabadan hızla çıktı. Gözlerimi devirerek onları izlerken Mark ve ben hariç herkes eve girmişti. Başımı Mark' a çevirerek sordum.

'Ses kaydını yolladın mı?' Yüzündeki şeytani gülümsemeyle konuştu.

'Odasından çıkar çıkmaz bütün basın şirketlerine yaydım. Artık özgürüz.' Hızla beni kendine çekerek dudaklarımı öpecekken elimi göğsüne koyarak engelledim.

'Biri görücek yine yakalanacağız.'

'Boşversene odamızda olsak bile özellikle Jackson tarafından yakalanıyoruz.' Söylediklerine kıkırdayarak dudaklarımızı birleştirmesine izin verdim. Bir süre sonra Jackson' ın sesi gelince hızla Mark' tan ayrıldım.