7

561 47 63
                                    


Gülen yüzümün solması Youngjae ve Jackson'ın ilgisini çekmiş olmalı ki gözleri üzerimdeydi.

Umursamadan anında oturduğum sandalyeden kalkarken Jaebum da aynı zamanda sandalyesinden kalktı. Çatılı kaşlarımla bakarak konuştum.

'Hiçbiriniz gelmiyorsunuz!' Dedim kararlılıkla. Seri adımlarla piç piç gülümseyen Mike'ın yanına giderek kolundan tutup dışarı çıkarttım. Dışarı çıktığımızda kolunu tutan elimi ellerinin arasına almasıyla hızla ellerinin arasından çekip tiksintiyle konuştum.

'Senin burada ne işin var!' Hala yüzüme bir zamanlar çok sevdiğim gülümsemesiyle bakarken sakince konuştu.

'Doğum gününü kutlamak istedim.' Dedi omuzlarını silkerek. Sinirle kahkaha attım.

'Şaka yapıyor olmalısın. Bunca yıl sonra karşıma çıktığına göre yürek yemiş olmalısın.'

'Seni özledim ve yanına gelmek istedim. Gel gör ki tesadüfen her zaman geldiğim kafede seni buldum.' Dedi göz kırparak.

'Dört yıl önce yaptığın gibi siktirip gitmeye ne dersin Mike.'

'Biliyor musun senin en çok şu sinirli hallerini özlemişim.' Dedi arsızca.

'Beni rahat bırak Mike. Yaptıklarından sonra sana asla geri dönmeyeceğim. Şerefsiz herifin tekisin ve hala arsız arsız beni özlediğini söylüyorsun. Şimdi günümü mahvetmeyi bırak ve nereye siktirip gidiyorsan oraya git.' Tam arkamı dönmüş elimi kafenin kapısına atmıştım ki ne olduğunu anlamadan dudaklarımda bir baskı hissettim. Gözlerim şokla açılırken omuzlarından itmeye çalıştım. Belimi kollarıyla öyle sıkı sarmıştı ki iğrendiğim dudaklarından ayrılamıyordum.

Derken nihayet biri tarafından geri çekildim. Çekilmemle Mike yüzüne Mark tarafından bir yumruk yedi.

'Bir. Daha. Ona. Dokunursan. Seni. Öldürürüm.' Mike'ın yüzüne inen her bir yumruğun ardından söylediği sözlerle birbirlerine attıkları yumruklarla daldığım transtan çıktım. Ne ara yanıma geldiğini bilmediğim Jackson Mark'ın yanına gitmemem konusunda uyarsa da dinlemeden hızlı adımlarla yanına yaklaşarak kolundan çektim.

'Mark!' Dokunuşum Mike'ın yüzüne inen yumrukları durdururken nefes nefese bana baktı.

'Dur artık.'

'Demek birliktesiniz. Hah. Şaşırmamalıyım. Söylesene Jinyoung benim altımda inlediğin gibi onun altında da inliyor musun?' Dedi piç gülümsemesiyle başıyla Mark'ı işaret ederek.

Söylediği sözlerle nevrim dönerken ayağımla sertçe uzvuna tekme attım. Bunu yapmamı beklemiyor olacak ki bedeni anında iki büklüm oldu. Ardından Mark'ta bir tekme atarak dişlerinin arasından konuştu.

'Siktiğimin herifi.'

***

Evden içeri girdiğimiz gibi ne olduğunu anlamadan Mark kolumdan tutarak peşinden sürükledi. O kadar söylediği şeyden sonra bu davranışlarına anlam veremesemde sessiz kaldım.

Benim odama girerek kapıyı kilitledi ve sırtımı sertçe kapıya yaslayarak sinirle bağırdı.

'Onun yanına giderek ne düşünüyordun!'

'Sorun çıkarmak istemedim. Gitmesini sağlayıp geri gelecektim.'

'Tanrım! Çıldıracağım!' Dedi elini kapıya vurarak.

'Seni öptü. Sana dokundu. Gelmesem kim bilir ne yapardı.' Kaşlarımı çatarak omuzlarından ittim.

'Tamam. Teşekkürler yardım ettiğin için. Fakat beni sorguya çekemezsin öyle bir hakkın yok.' Söylediklerimle kararan gözlerini üzerime dikip yüzünü yakınlaştırdı.

'Karışmaya hakkım yok öyle mi?! Ben seni seviyorum!'

'İnsan seviyorsa iki şeyi asla yapmaz Mark. Aldatmaz ve ağlatmaz. Çünkü aldatmak insan onuruna; ağlatmak ise insan yüreğine yapılmış en çirkin saldırıdır.' Dedim burukça gözlerine bakarak. Ve devam ettim.

'Seni hala delicesine sevsemde kalbimi parçalayan sözlerin aklımdan çıkmıyor. Şimdi bana seni seviyorum deme çünkü artık kalbimin parçalarını toparlamaktan yoruldum.' Dedim başımı yere eğerek.

Eliyle çenemi tutarak başımı kaldırırken dolan gözlerimi engelleyemedim. Elini çenemden yanağıma çıkararak süzülen bir damla yaşı baş parmağıyla silerken fısıltıyla konuştu.

'Özür dilerim. Yaptığım ve söyledim her şey için özür dilerim. Ama şunu bilmeni istiyorum. Hiçbirini isteyerek yapmadım Jinyoung. Sana bu denli aşıkken asla kıracak bir şey yapmam. Mecburdum.' Kollarını bedenime dolayarak günler sonra kokusunu ciğerlerime doldurdum. Onu fazlasıyla özlemiştim. Bu yüzden kafamı kurcalayan soruları es geçerek anın tadını çıkardım.

 Bu yüzden kafamı kurcalayan soruları es geçerek anın tadını çıkardım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
I Can't Finish Our Love | MarkjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin