4-Benim olacaksın.

10K 891 729
                                    



-

Küçüldükçe küçülmüş bedenimin yanında ilerleyen bu adam. Bana korku, endişe ve en önemliside güven hissi veriyordu.

"Onlar gibi kokmuyorsun." Adımları durmuştu. Mat kahveliklerini her şenlikte yakılan dev alevlerin üzerinden çekerek şaşkınlıkla onu inceleyen irislerime sabitlemişti.

"Kaç yaşındasın sen?" diye sordu.

"On a-altı." dedim.

"Bedeninin yanımda küçücük kalmasına şaşmamalı. Bedenin gibi yaşında benden oldukça küçükmüş ufaklık." dedi. Onun kaç yaşında olduğunu bilmiyordum fakat benden büyük olduğu her halinden belliydi.

"Ü-üzgünüm." dedim "Sanırım kurdum zayıf olduğu için bedenimde çok yavaş gelişiyor." söylenmeme karşılık alayla sırıtarak önüne dönmüştü.

Bir süre öylece kasabanın süslü sokaklarında yan yana ilerlemeye devam etmiştik.

Aramızdaki münakaşanın böylesine sessiz ve sıkıcı geçeceğini bilseydim onun bu teklifini asla kabul etmezdim.

Zaten burada olmayı en başından beri ablam hak ediyordu. Böylece Alfasıyla yakınlaşabilirlerdi.

"Şey ablam. Yani Hana benim aksime oldukça güçlü ve iradeli bir omegadır. Size yaraşır bir eş olacağından oldukça eminim."

Aniden kollarını belime dolayarak beni kendisine çekmesiyle âdeta nutkum tutulmuştu. Size yemin ederim ondan böyle bir hareket hiç ama hiç beklemiyordum.

"Şöyle konuşmayı kes!" diye bağırmıştı bana etraf fazlasıyla gürültü olduğu için kimsenin bizi duyduğunu sanmıyordum"Kız kardeşini her ne kadar övmek için çabalasanda duygularım asla değişmeyecek!"

Dudaklarıma çarpan ılık nefesi ve duygu karışımı barından kalbimin sesi beni oldukça utandırmış ve korkutmuştu. "A-alfa." Sağ gözümden akan bir damla yaş süzülerek dudaklarımın arasındaki yerini çoktan almıştı.

"Beni uyuz ediyorsun omega bu yüzden sana konuşmamanı söyledim." Beni keskin bir dille tekrardan uyardığında kurdum bile korkudan sineye çekilmişti. Belimdeki tutuşunu sıkılaştırınca acıyla üst dişlerimi alt dudağıma geçirmeden edememiştim.

Tepkisizce ona bakmayı sürdürdüğümde
bir ara gözlerinin dudaklarıma kaydığına şahit olmuştum. Daha sonra bana doğru biraz daha eğilerek konuşmasına devam etti "Sikeyim seni Taehyung, neden bu kadar zayıfsın ki?" uzun parmakları açıkta kalan tenemi okşuyordu.

Geri çekilerek yüzümü incelemeye koyulmuştu. "Bana böyle bakmamalısın." dedi "Heleki seni koruma iç güdülerim oldukça aktifken." Sıcak nefesini yüzümün her bir zerresinde hissederken ona karşı ağzımı açıp bir kelime dahi edemiyordum.

Şuan istediğim tek şey;
Kollarını bana dolayan alfa'dan korkup içimde bir yerlere sığınan kurdum gibi kimsenin beni bulamayacağı ve göremeyeceği güvenli bir yere sığınarak saklanmaktı.

Belimdeki kaslı kollarını gevşettiğinde dudaklarımın arasından acı dolu bir inilti kaçmıştı. Soluklanmama bile izin vermeden bileğimi kavradığı gibi sağ tarafımızda kalan derin karanlığın içerine doğru sürüklemeye başladı.

"A-alfa dur." Beni nereye sürüklediğini bilmiyordum. İlerledikçe etraftaki insanların azalması korkuma fazlasıyla korku katıyordu. "Kes şunu! Kokuyorsun." diye sinirle hırlamıştı.

Ağaçlık bir yere geldiğimizde kaslı kolunu tekrardan belime sararak bedenimi fark etmediğim geniş gövdeli bir ağaca doğru iteklemişti.

"Seni kızdırdıysam ö-özür dilerim
ne olur bırak beni." Ağladığım için dudaklarımı büzerek konuşmuştum ve sesimin oldukça boğuk çıktığından emindim. Boştaki eliyle elmacık kemiklerimin üzerindeki ıslaklığı yumuşak dokunuşlarıyla silmişti.

Alpha is Back| TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin