Alpha is Back| TaeKook

8-Torun?

-

"Efendim, birazdan batı topraklarına yola çıkacaksınız. Eşiniz, aileniz ile birlikte aşağıda sizi bekliyor."

Körpe kız son günlerde tıpkı 'Bayan Hana' gibi küçük efendisini de hiç iyi görmüyordu. Bu yüzden Taehyung'un dibinden bir an olsun ayrılmak istemiyordu. Her ne kadar Alfa Jeon'nun korkutucu ve tehtidkâr bakışlarına maruz kalsa da bakışlarını ürkekçe kaçıyordu.

Biliyordu gerçekleri. 

Alfa Jeon'nun, efendisini en savunmasız anında kendine nasıl zorla mühürlediğini biliyordu. Çünkü Taehyung, o gece eşi odadan çıktıktan sonra tutamamıştı kendini ve hıçkırıkları eşliğinde göğüsünde yer edindiği kıza anlatmıştı.

"Efendim lütfen içeri girmeme izin verin. Beni endişelendiriyorsunuz."

'Lütfen efendim yanınızda olmama izin verin.'

Duymuyordu zayıf beden. Bedeni gibi beynide buğulanmıştı sanki. Sıcak suyun içinde bacaklarını kendisine çekerek ruhsuzca buhardan zar zor görülebilen ahşap kapıyı seyrediyordu.

Nemli gözlerinden bir damla yaş dudakları arasına doğru süzülürken  'Gitmeyeceğim..' diye fısıldadı.

Oturduğu yerden kalkmaya yeltendiğinde aklında beliren görüntüler yüzünden acı dolu bir iniltili bıraktı ve ardından tekrardan geriye doğru yaslandı.

Ablası utancından odasından çıkamaz olmuştu. Hatta evin hizmetçisi Somin onun iki gündür ağzına yemek sürmediğini söylemişti.

Bunun dışında saraydaki diğer hizmetliler,
ne Taehyung'un yüzüne bakar olmuş ne de konuşur.

Arkasından söylenen kötü kelimeler beyninde defalarca tekrarlanıyordu artık.

'Lekeli' demişlerdi 'Ablasının eşini ayartan aşufte'nin tekiymiş." dediklerini bile duymuştu. Hepten kahrediyorlardı onu, oysaki görmüyorlarmıydı ne kadar acı çektiği ni?

"Taehyung.." Genç kız artık umutsuzca alnını kapıya yaslamıştı.

"Neler oluyor Camila? Aşağıda sizi bekliyoruz."

"Oh, Beta iyiki geldiniz. B-ben Taehyung'a yaklaşık yarım saattir sesleniyorum fakat o konuşmuyor. Yasak olmasa içeri gireceğim."

"Tamam Camila, ben Taehyung'la ilgilenirim sen aşağıdakileri oyala."

꧁꧂

"Şuraya bak. Güya büyüdün ama seni hâla ben giydiriyorum." Jimin hyung hamama girdikten sonra bedenime havlu sarıp kucaklayarak odama taşımıştı.

Ona gerçekleri anlatmamıştım. Daha doğrusu anlatamamıştım.

Eğer anlatırsam o gaddar Alfa'nın hyung'uma ve ablama zarar vereceğini biliyordum.

O sadece Jungkook'u sevdiğimi ve onunla isteyerek eşleştiğimi sanıyordu.

Yüzüme zorlukla yerleştirdiğim gülümsemem ile Elimi dizlerimin üzerinde duran Jimin hyung'un elinin üzerine koydum.

Hırıltılı sesimle "H-hyung. İyiyiz değil mi?" diye sorduğumda, önce duraksamıştı daha sonra tebessüm ederek baksırımı bacaklarımdan geçirip giydirmişti.

"Sen benim kardeşimsin Taehyung.
Kardeşler birbirine küsebilir mi? Hiç."

'Küser tabi hyung. Tıpkı ablamın bana küstüğü gibi.'

'Küsemez' der gibi başımı olumsuzca sallamıştım. Jimin hyung ise avucumun içine öpücük kondurduktan sonra yatağın üzerindeki özenle hazırlanan kıyafetlerimi alarak bana giydirmişti.