Beni şaşırtacak şekilde sağ sağlim lokantaya varmıştık.Yollar buzdan ötürü çok kaygandı ama Kyle tahmin ettiğimden daha iyi araba kullanıyordu. Tek yapabildiği bu diye geçirdim içimden.
Geldiğimiz lokanta öyle çok lüks bir yer değildi ama konumundan ötürü çok tercih edilen bir yerdi. Hemen yanında sahil vardı ve yemek yerken deniz ayağınızın altındaymış gibi hissediyorsunuz. Ve en çok sevdiğim yanı ise çok harika erkekler vardı. Karşımda oturan dahil.
"Aklımdan hala şu çanta çalınma meselesi gitmiyor."
Kyle'ın mayışmış sesini duyunca başımı karşı masadaki yakışıklı çocuktan ayırıp ona döndüm. Elvie'nin rezilliğinden bahsediyordu.
"Ben o konuda ciddiydim.Dalga geçmeyin, ve hala o elbisemi hangi çantayla konbin yapacağımı bulamadım."
Gözlerimi abartılacak derecede devirdikten sonra, yakışıklı çocuğun oturduğu masaya döndüm.Kahvereni saçları ve yeşil gözleriyle,mükemmeldi. Giysileri bir mahallehe çocuğuna andırsa da kaslarını buradan seçebiliyordum.Kirli bir de sakalı vardı ve çok mükemmeldi. Renkli gözlü çocuklara zaafı olan birinin ona bakmaması imkansızdı ve benim ona bakmamam günah sayılırdı.
Kyle istisna tabii.
Tamam belki biraz abartıyor olabilirim ama gördüklerim bunlardı. Yalan yok..
"Benim karnım ağırmaya başladı." Elvie'nin sesini duyuca tekrar ona döndüm.Tam benim karşımda oturuyordu ve Kyle'da onun hemen yanında oturuyordu.Bunu demesiyle o da başını Elvie'ye çevirmişti. Yemekleri çoktan bitirmiştik ve benim iştahım olmadığı için benimkini Elvie'yemişti.
Obur ayı işte çok yerse böyle olacak!
"Regl misin?"dedim Kyle'ın duymamasını hedefleyerek.Ama sanırım duymuştu. Normalde Elvie bana böyle bakmazda....Yani herzaman bakmaz.....
"Kapa çeneni ve benimle lavobaya gel Car" dedi ve sandalyesini hızlı bir şekilde arkaya iterek tuvaletin yolunu tuttu.Başımı ondan ayırıp Kyle'a döndüm:
"Duymamış ol Kyle" Bana kocaman gülümsedi. Bende ona gülümsedim ama onunki kadar içten değildi .O sırada karşı masadaki çocukla göz göze geldik ve bana kocaman gülümsedi. Ama Kyle'ınki gibi değildi. Kyle gözlerime bakıp gülümsemişti. O da elbisemin boyuna bakarak. Yavaş gel yakışlı çocuk!
Oldukça yavaş adımlarla tuvaletin oraya giderken gülüyordum.Sanırım çocuk yüzünden
Tanrım, çok seksi!
Tuvaletin önüne geldiğimde içerden öğürme sesi geliyordu. Kapıyı hızla açtığımda klozetin önünde kusan bir Elvie gördüm.
''Carmen?'' dedi aşırı güçsüz sesiyle...Olduğum yerde bir süre bekledim,telaş bütün bedenimi sarmıştı. Her an bayılacakmış gibi duruyordu. Annem ilk kanser teşhisi konulduğu aklıma geldi ve daha çok panikledim. Koşarak yanına gittiğimde ellerini karnına sarmıştı.
"Elvie?!" dedim irileşmiş gözlerimle ona bakarken,
"Ne oldu sana?!" Telaşımı fark eder etmez gülmeye başladı. Kahkaha atmıyodu ama bariz bir şekilde sırıttığı ortadaydı.
"Uzun zamandan beri bu kadar telaşlandığını hatırlamıyorum Car. Belli ki çok seviyorsun ablanı" dedi son kelimeye baskı uygularken. Her ne kadar ona kızgın baksam da hala alay edebilecek kadar iyi olması içimi rahatlatmıştı. Belli etmemeye çalıştım.
"Saçmalama El, telaşlanmadım, sadece ölürsen yemek yapma işi bana kalıcaktı. Aç kalmkatan korktum." dedim sırıtarak. Ve yeni fark etmiştim ki ikimizde tuvaletin içinde oturuyorduk.Tuvalete giren bir kaç kız bize tuhaf bakışlarını attıktan sonra ellerini hızlıca yıkayıp gittiler. Elvie hala karnını tutuyordu,bende yüzünü ellerimin arasına aldım. Böyle yapınca yanakları şişiyordu. Bu onu gülümsetti,genelde bunu o bana böyle yapardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Sister's Lover (Türkçe)
Teen FictionCarmen Walger ve Elvie Walger; Onlar birbiriyle tartışmayı adet haline getirmiş zıt iki kız kardeş, Biri aptalın diğeri ise şansızlığın sözlükteki anlamı aslında, Aile sevgisinden ikisi de mahrum kalmış.....Ve; Carmen'ın değimiyle Maymun Suratlı Eşş...