"Hepinizden nefret ediyorum,senin Cidden! Beni o soğuk yerde bıraktın. Ya donarak ölseydim,o zaman ne yapardın-"
"Tanrı aşkına, hâlâ konuşuyor mu bu?" dedi Kyle mutfağa sıkıntıyla girerken. Sinirle ona döndüm.
Aptal herif!
"Beni orda bırakan sendin değil mi?" diye bağırdım ona doğru. Bana tuhaf bakışlar atarak bir kaç adım geriledi. Hızlıca başımı Elvie'ye çevirdim. "Aklını çelen oydu değil mi?" dedim gözlerimi kısarak. Evet,evet kessinlikle oydu. Çünkü benim kız kardeşim asla beni uyandıramadığı için beni kaldırıma bırakıp sıcacık yatağına dönmezdi. Hepsi bu oksijen israfının suçuydu!
"Saçmalama Car, daha kaç defa söyleceğim ,cidden saatlerce kaldırmayı denedik,hafif uyanır gibi oldun ama bu sefer de arabadan inip kaldırımda uyumak istediğini söyledin" dedi beni umursamadan masaya kahvaltılıkları dizerken. Masaya son olarak biraz reçel ve yeni yaptığı krepleri koyduktan sonra bana döndü;"Yani hepsi senin suçun,küçük kız kardeşim."
Sinirle tısladım. Elvie durumun ciddiyetini belli ki farkına varamamıştı ama kessinlikle ciddi bir durumdu.
Tanrım, bütün gece
kaldırımda yatmıştım ben!Yarım metre camı olan gözlükleriyle, aptal yan komşumuz, beni o sürekli arzalanan arabasıyla ezebilirdi bir kere. Bunu da mı düşünememişti?
"Sen böyle biri değidin El,ciddi anlamda bu kadar düşüncesiz olmamıştın" dedim ona sıkıntıyla bakarak.Masaya oturmak üzereyken durdu. Sinirlendiğini belli etmek istecesine ofladı.
"Bir şeyin üzerinde her seferinde bu kadar durmandan bıktım anlıyor musun? Bir haftadır seninle tek konuştuğumuz konu bu. Oldu ve bitti. Bu kadar basit tamamı? Uyanmadın ve seni orada bırkakmak zorunda kaldık! Uyumaman gerektiğini farkındaydın." Ellerini saçlarına geçirdi. Benim suçummuş gibi konuşuyordu. Uyku düzenimin olmaması kessinlikle benim suçum değildi. Yüzüme vurmasına gerek yoktu ama böyle olmadığını biliyordum. Yalan söylüyordu. Hissetmiştim. Biri beni kaldırmıştı ve gülüşünü duymuştum! Rüya olamayacak kadar gerçekçiydi..
"Tamam,tamam sakin olun lütfen." Kyle elini Elvie'nin omzuna koydu ama Elvie birşey yapmadı. Gerilen kaslarını burdan görebiliyordum.
"Hadi,kahvaltı yapalım ve ben sizi dışarıya çıkarayım.Çok güzel bir yer biliyorum,hepimiz çok eğlenelim bugün" dedi ve başını gözleriyle birşey anlatmak istiyormuş gibi kocaman açti.
Tepki vermedim.
"..değil mi,Carmen?"
Seni lanet olası kuzu yarması!
"Hı hı" dedim istemediğimi fazlaca belli ederek.
Gözlerini devirmekle birlikte masaya oturdu ve Elvie'yi de yanına oturttu. Yavaşca ona ekmeğin üzerine birşeyler sürerken gülümsüyordu. Elvie bana bakmıyordu ama onun da hafiften gülümsediğini görebiliyordum.
Hoş çocuktu. Sert yüz hatları fazla yoktu ama çokta çocuksu sayılmazdı.Gamzeliydi ve gülerken gözlerini görmüyordunuz. Ela-yeşil karışık gözleri vardı ve romantikti..
Tam benim nefret edeceğim türden...
Yavaşca birkaç lokma yemek aldıktan sonra masadan kalktım. İki çifti gözde bana dönü.
"Afiyet olsun" diye mırıldandım ve sandalyeyi gürültüyle geri çekerek mutfaktan çıktım. Yavaşca odama girdim ve kapıyı kapattım.Biri daha mutfaktan kalktı ama çözemedim. Birkaç mırıltıyla ayak sesleri duydum ve odanın kapısı sertçe açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Sister's Lover (Türkçe)
JugendliteraturCarmen Walger ve Elvie Walger; Onlar birbiriyle tartışmayı adet haline getirmiş zıt iki kız kardeş, Biri aptalın diğeri ise şansızlığın sözlükteki anlamı aslında, Aile sevgisinden ikisi de mahrum kalmış.....Ve; Carmen'ın değimiyle Maymun Suratlı Eşş...