BÖLÜM 7
“Bazıları 1-0 önde başlar hayata. Ama bunu eşitleyip öne geçmek kendi elinizdedir” Bu hayatta bizleri hep böyle kandırdılar. Madem bütün sonlar mutlu bitiyordu, Tom neden intihar etti? Bugs Bunny’i nasıl vuruluyor veya neden Duffy Duck onu parçalara ayırıp göle atıyor? Peki ya Tweety? Sonunda dayanamayıp Sylvester’ın kollarını ve bacaklarını kesiyor. Oysa ki biz bu çizgi filmlerle büyümüştük. Hangimiz sonlarının böyle olduğunu tahmin etti? Hiçbirimiz. Çünkü atladığımız bir yer vardı; Herkes biraz kötüdür. Biraz değil herkes kötüdür.
Arkamı döndüğümde Ege sırıtarak bize bakıyordu. Hiç aldırış etmeden yoluma gidecektim. Neden karşılık vererek ona istediğini elde etme imkanı sunayım ki? Onların hiçbiriyle muhatap olmayacağız diye söz verdik birbirimize kaldıki Bora ve arkadaşları da şu son 1 haftada hiç bizimle konuşmamışlardı. Yani kısaca her şey yolundaydı.
Kızlara baktığımda kaşları çatık bir şekilde Ege’ye bakıyorlardı.“Gidelim kızlar uğraşmaya değmez”
dediğimde hepsi kafasıyla beni onayladılar. Arkamızı tekrar dönmüş gidecekken
“Hop, hop küçük hanım sen olduğun yerde kalıyorsun. Seninle bir yeri ziyarete gideceğiz.”
Ege’nin sesi kulağıma ulaştığında içimde garip bir huzursuzluk oluştu. Nedense bugün sabah kalktığımdan beri kalbime ağrı yapan beni daraltan his Ege’nin sesiyle daha çok kendini belli etmişti.
Tekrar yüzümü ona karşı dönüp;“yok ya! Başka emrin?” dediğimde
“Olursa söylerim küçük hanım” deyip sırıttı.
Karşımdaki kişi Ege değilde başka biri olsa kesinlikle böyle bir gülüşe karşı bir şeyler hissedebilirdim ama karşımdaki kişi Ege olunca nedense ister istemez itici bulmuştum. Ne biliyordum onun hakkında hiçbir şey. Peki neden ona karşı bu kadar gaddardım? İşte bunu bir cevabım yoktu.
“seninle hiçbir yere gelmiyorum. Sende benim daha doğrusu bizim etrafımızda dolanmaktan vazgeçiyorsun. Antalabildim mi?"
Biran tüm bu söylediklerimi içimden söylemiş gibi hissettim çünkü az önce söylediklerimi hiç duymamış gibi seri adımlarla bana doğru gelmeye başlamıştı. Aramızdaki mesafeyi hızla kapatırken biran gözlerinin odağına Sedef’i alsada tekrar bana doğru yöneldi. Karşıma geçip kulağıma eğildiğinde yapmacık bir ses tonuyla
“Ne kadar tatliş arkadaşların var ve sen beni onlara itiyorsun”
ne demek istediğini anlamadığımı belli eden gözlerle ona baktığımda
“Şu saçları uzun olan da fazlaca ilgimi çekti”
dediğinde gözlerimi pörtleterek ona baktım. Ciddi olamazdı herhalde. Ciddi olup olmadığını anlamak için birkaç saniye suratına baktığımda hiç şaka yapar gibi bir hali yoktu. Tam yönünü Sedef’e çevirecekten kolunu tutup onu durdurdum.
“önce nereye gideceğimizi söyle”
Tatmin olmuş şekilde bana baktı.
“Zeki kızsın sevdim bu huyunu. Ama sana bunu söylersem süprizi kaçar”
dedi. Onunla gidecektim ama bir yanım ısrarla gitmemem gerektiğini söylüyordu.
“ Tamam sen git bende iki dakikaya yanına geleceğim”
Omuzunu silkip arabasına doğru ilerledi. Kızlara dönüp
“kızlar eğer bir saat içerisinde yanınıza gelmezsem Bora’yı arayın ve ona Ege’nin gelip beni aldığını söyleyin. Sonuçta tanışıyorlar ve başıma bunu musallat eden o” deyip kaşlarımı çattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKAR AŞIK
Teen FictionHayat karşımıza birçok konuda engeller çıkarır. Önemli olan bu engelleri aşmak için gösterdiğimiz çaba... Bu çabalar sonucu aldığımız ders, hayallerimizin ne kadar önemli olduğunu bilmek, önümüze çıkana engel değil basamak olarak görmektir. Bunları...