Yoongi'nin evinden ayrılacaktım ama sonradan fark ettim ki, burası ormanlık bir yerdi.
"Eun Ae şimdi ne bok yiyeceksin be kızım. Ormanlığa gitsem kaybolurum. Yoongi'nin yanına gitsem.. bence kaybolmaktan iyidir."Kapının önüne geldim ve kapıyı çaldım.
Birkaç saniye sonra kapıyı açtı.
"Neden tekrardan geldin? Ben sana git dememiş miydim?"
"Yoongi bırak artık saçmalığı. Nereye gideyim ormanlık alan burası gitsem kaybolurdum. Bunu göze alır mısın?"Sessizce yutkunup "Gel içeri." Dedi.
Evin içerisine girdim ortalık darma dumandı.
"Yoongi ne yapmışsın evimize?"
"Şimdi evimiz mi oldu küçük hanım?
"Ay! Pardon evine"
Koltuğa oturup. "Gördüğün gibi üzülünce böyle davranıyorum."
"Yoongi..." kafamı yerden kaldırıp yüzüne baktım. "Cidden böyle konuştuğum için çok özür dilerim.
Kimseye güvenemiyorum o salak çocuktan sonra!"Yoongi ayağa kalkarak karşıma geçti.
"Tamam zaten evleneceğiz. Ne kadar da tek taraflı aşkım olsa bile sana izin vereceğim. Eğer beni sevmeye başlarsan.. zannetmiyorum ama, boşanmayız eğer ona karşı hala daha bir şeyler hissediyorum diyorsan... boşanacağız.Açıkcası aslında böyle bir kocam olmasını isterdim ama kalbim nedensizce acı çekiyordu, hala daha
İyi bir insan. Çocukluk arkadaşım olsa bile yufka yürekli biri."Eun Ae, git uyu. Çok yorgunsun belli ki."
Kafamı tamam anlamında sallayıp, "Bizim odada yat dolapta senin için aldığım kıyafetler falan var makyaj malzemesi vs istediğin her şey."
Yüzümün kızardığını hissediyordum.
Utangaç bir şekilde "Tamam." Diyebildim sadece.Merdivenlerden çıkıp odaya gittim.
Üstümdeki ceketi elime alarak, yatağın üstüne attım. Yavaşça dolabı açtım. Bir sürü kıyafet vardı.
Şaşırmıştım.
Rahat bir şeyler bularak giyindim sonra makyajımı silerek, yatağın içine girdim.
"Çok özür dilerim Yoongi. Kalbini kırmak hiç istemezdim." Sözümü bitirdiğim anda odaya Yoongi girdi."İyi geceler, ama sabah oluyor neyse iyi uykular." Diyerek odadan çıkmıştı.
Sonradan gözlerimi kapatıp uykuya teslim oldum.
-12:07-
Gözlerimi yavaşça açarken karşımda, Yoongi'nin bedenini görmüştüm. Ama arkası dönüktü.
Ne yaptığını incelemeye başladım. Üstünü düzelterek elini havaya kaldırdı. Bana doğru dönerken gözümü kapattım.
"Öhüm. Prenses.. kalkmalısın saat 12 oldu."
Gözlerimi yavaşça açtım. Elinde kahvaltı tepsisi vardı.
"Acıkmışsındır.. eğer beğenmezsen tekrar yapabilirim."
"Hayır hiç gerek yok. Teşekkür ederim."
Gülümsediğimde aynı şekilde Yoongi de gülümsemişti.
"Benim yedirmemi ister misin?"
"Hayır ben kendim yiyebilirim. Çocuk değilim." Buruk bir şekilde gülümserken Yoongi, elindeki kahvaltıyı tepsisini elime tutuşturdu."Babanla konuştum." Kaşlarımı çatarak dinlemeye başladım.
"İkna etmiştim lakin, hayır dedi."
"Biliyordum böyle olacağını..."
"Düğün.. düğün bugün. Hazırlanman için stilistler buraya gelecek, saat 16:30 gibi. Hazır ol.
"Cidden bu kadar çabuk mu?" Yoongi ayağa kalkıp, "Afiyet olsun." dedi ve kapıyı kapatıp odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki evlilik |MYG|
Fanfiction"Hayatımın en güzel yıllarıydı oysaki... Şimdi hayatımı neden zindan ediyorsun ki? Suçum neydi ki böyle bir şeye kalkıştım?" "Bu sorunun cevabını sen çok iyi biliyorsun MİN hanım..." Tamamlandı ✔️