Elimdeki kahvaltı tabağını odadaki masaya koyup tuvalete gittim.
Soğuk bir duş yapmam gerekiyordu....
Banyodan çıktıktan sonra bornozu elime alacaktım ki, bornoz olmadığını fark ettim.
"Off be, ne yapıcam ben!"
Başka seçeceğim yoktu... "Yoongi!! Yoongi!!" İkinci kez bağırdığımda odaya gelmişti.
"Eun Ae! Neredesin? Ne oluyor?
"Yoongi, banyodayım.. gelir misin?"
"Bir dakika ne?? Daha evlenmedik."
"Gerizekalı mısın pardon da? Ben senin tanıdığın kızlardan değilim. Neyse bana bornoz verebilir misin? Banyoda yoktu."İçeriden tıkırtılar geliyordu "Bulamadım."
"Ne demek bulamadım?"
"Şaka, buldum. Kapıyı aç veririm."
"Gözlerini açarsan öldürürüm seni!"
"Al." Eli ile gözlerini tutmuş elindeki bornozu verdi.
"Teşekkür ederim, şimdi odadan çıkabilirsin."Bornozu üstüme geçirerek odaya girdim. Kıyafetlerimi alarak giymeye başladım derken kapı çaldı.
"Yoongi! Odaya girme!"
"Güzelim, stilistler geldi giyinmemeni söylüyorlar."
"Kız mı erkek mi?"
"Tabii ki de kız. Erkek sokar mıyım sence?"
"Tamam girsinler"
Kapı açıldı ve stilistler içeri girdi. Elinde kıyafetler, makyaj malzemeleri vs vardı."Evet prenses, bugün en mutlu günün."
Yaa ne demezsin cidden çok mutluyum ahahaha.
"Evet çok mutluyum." Yalan söylemiştim.
Üstümü giydirmeye başladılar. Yaklaşık 1 saat sonra beklediğim cümleyi duydum:
"Evet gelin hanım hazırsınız."
Boy aynasının önüne geçerek kendimi süzdüm.Ama ben böyle hayal etmemiştim. Çocukken hayalim sevdiğim bir adamla evlenip çocuklarımızın olmasıydı...
Derin bir nefes aldım ve kapı çaldı."Bebeğim, hazır mısın? 5dk kaldı."
Yanımda stilselerin gözleri parlıyordu resmen
"Evet aşkım." Diyebildim.
Boğazım düğümleniyordu 'Aşkım' kelimesinden.
Son olarak ayakkabımı kendim giyerek kapıya doğru yöneldim, ve açtığımda..
Saçları sarı üstünde siyah smokin vardı. Ama yakışmadı dersem bu sefer çarpılırdım.Kolunu bana doğru uzatarak "Çok-çok güzel öhüm olmuşsun." Utandığı yüzünden belliydi yanakları kızarmıştı.
"Hadi aşağı inelim Eun Ae, ailemiz bekliyor." Aşağıya yavaşça inerken annemi ve babamı az çok görüyordum. Ağlıyorlardı.
"Anne, Baba niçin ağlıyorsunuz? Evlenmemi isteyen ben değildim. Sizdiniz!"Odanın içi sözlerimle yankılanmıştı.
Evlenmek için bir yere gideceğimizi sanmıştım ama "Eun Ae düğünümüz bu evde olacak."
Yoongi kulağıma yaklaşarak.
"Yuh artık! Annemler de burada kalsın istersen."
"O kadar da değil."
Evet şimdi cidden şaka maka evleniyordum. Zaman çabucak geçti ve sonunda masaya oturmuştuk.
"Eun Ae, evet desene?"
"Dalmışım hayatım." buruk bir gülümsemeyle... "Evet"
Demek zorunda kalmıştım.Evin camlarının kırılmasıyla Yoongi beni hızlıca yere yatırdı.
"Y-Yoongi ne oluyor?"
"Şşş sesini çıkartma sakin ol"
Masanın altına saklanmıştık. Korkuyordum.
"Eun Ae, gözlerimin içine bak! Etrafa bakma sadece gözlerime odaklan güzelim tamam mı?"
Tamam anlamıyla kafamı sallayarak gözlerinin içine bakıyordum.
Gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. Yoongi'nin parmaklarıyla gözlerimde ki yaşları siliyordu. Biraz da olsa sakinleştiriyordu. Hıçkırarak,
"Gittiler mi?"
Masanın altından yukarı doğru bakarak oradaki adamı görmüştü hemen kafasını çevirmişti.
Ayak sesleri geliyordu. "Tanrım lütfen bizi koru." derken ağlamam şiddetlenmişti. Yoongi elimi sıkıca tutarak, "3 diyince masadan kalkıp, kapıya koşacağız tamam mı?"Tamam anlamıyla kafamı salladım. "1,2,3" hızlıca masadan çıkıp kapıya yönelmiştik ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki evlilik |MYG|
Fanfiction"Hayatımın en güzel yıllarıydı oysaki... Şimdi hayatımı neden zindan ediyorsun ki? Suçum neydi ki böyle bir şeye kalkıştım?" "Bu sorunun cevabını sen çok iyi biliyorsun MİN hanım..." Tamamlandı ✔️