Bütün gece uyumayıp Jin'den mesaj bekledim. Sabah 5'de bildirim sesi duyunca hemen telefonu elime aldım. Mesaj Jin'den gelmişti. "Taehyung, özür dilerim işlerim vardı." mesajı okuyunca için biraz rahatlamıştı iyiydi çünkü. "Neredeydin ?" , "Sevgilim önce toplantıya gittim sonra otele gidip uyudum." , "Anlıyorum, uykunu bölmene gerek yoktu git ve uyu Jin." , "İyi geceler." mesajına cevap vermeyip telefonu bıraktım.
Saat 7 oldu ama ben hâlâ uyumadım. Dışarıda yağmur yağıyor ve bende ağlayarak dışarıyı izliyorum. Jin'den şüphelenmek istemiyorum. Ama elimde değil. Balkon kapısını açıp dışarı çıktım. Saçlarımın uçları ıslanmıştı. "Bunu bana yapamazsın Kim Seokjin !!" , "Sen benimsin." göz yaşlarım yavaşça yanağımdan süzüldü.
Biraz daha dışarıya bakıp içeri girdim. Defteri elime alıp okumaya devam ettim. Sona yaklaşıyordum. Kim olduğunu öğrenmeye yaklaşıyordum. Ama 4 sayfa okusam bile okuduğumu anlayamadım. Aklım hâlâ Jin'de idi. Tekrar aynı satırları okudum. Ve daha sonra tekrar. Yine hiç birşey anlamayıp defteri kapatıp duvara fırlattım.
Bütün gün evde içki içip televizyon izledim. Akşam üstü telefonum çaldı telefonu elime aldım. Arayan Jin idi. Telefonu açıp kulağıma koydum. Yanlışlıkla aranmışa benziyordu. "Jin" dediğime cevap alamayınca susup dinlemeye başladım. "Seokjin seni özlemişim..." ve bir hareketlenme sesi.
15 dakika kadar sadece nefes alış verişleri duydum. Ve kızın inlemeleri. Dinlemeye devam edip ağladım. Nasıl yapabilir bunu bana ? "Kim Seokjin !!!!" bağırıp bekledim. Biraz sonra sesler kesildi ve telefon kapandı. Ağlayarak içkimi içmeye devam ettim.
Devam edicek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letter From Caroline | TAEJIN
Short Story"Benim okuduğum her hikaye mutlu sonla bitti Taehyung. Benim mutlu sonum olmak ister misin ?"