1. Bölüm | Surprise

809 94 14
                                    


Matt'in attığı mesaja cevap vereli 2 gün olmuştu ama henüz bir cevap gelmemişti, kafamda kurduğum hayallerin hepsi suya düşmüştü.

Neden cevap vermemişti ki? Aramızdaki mesafeler yüzünden mi? Ne olurdu aynı şehirde yaşasaydık? Neden bu kadar şanssızım diye düşünürken telefonum çaldı arayan Allison'dı

"Efendim Allison" diyerek telefonu açtım,

Sesi çok heyecanlı geliyordu "H-hemen hazırlan seni almaya geliyorum" dedi.

Neden bu kadar heyecanlıydı anlayamamıştım açıkçası, "Ne oldu allison bir şey mi var neden sesin böyle geliyor" dedim, fakat karşı taraftan ses gelmedi, evet telefonu yüzüme kapatmıştı bunu yakında ona ödetirim şimdi hazırlanmam gerekiyor sanırım.

İlk önce duş alıp yeni aldığım mini şort ile üstüne salaş bir tişört giyindim ve yeni aldığım vans'ları giyerek kombinimi tamamlamıştım, ardından parlatıcı rujumu sürüp bir kaç deneme sonunda kusursuz bir eyeliner çekmiştim. Çantama cüzdanımı, ve birkaç adet makyaj eşyası attım, aslında makyaj yapmayı sevmem yani yaparım ama öyle pek abartmam arkadaşlarım bana doğal halimle güzel olduğumu söylerler, her neyse. Allison henüz gelmemişti ben de vakit geçirmek amaçlı müzik dinlemeye başladım, dışarıdan korna sesi geliyordu bu Allison mıydı? Onun arabası yoktu ki? Hemen dışarı çıkıp gelenin kim olduğuna baktım Allison içerisinde kimin olduğu belli olmayan bir arabadan inerek bana doğru koşup sarıldı, neye uğradığımı şaşırmıştım, onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim.

"Ne oldu Allison bana anlatmayacak mısın gerçekten çok merak ediyorum" diyerek yalvarmaya başladım, Allison hiç konuşmadan beni arabaya doğru sürükledi, bu araba süperdi her neyse böyle öküzün trene baktığı gibi bakmak olmaz, ayıp arabada kim var bilmiyorum bile.

Allison ile arka koltuğa yerleştik, arabayı kimin kullandığını bilmiyordum bile, ön ve arka tarafın arasına bir perde koymuşlardı gerçekten neler olduğunu öğrenmek istiyordum.

"Hadi ama Allison bana nereye gittiğimizi ve arabayı kimin kullandığını söylemezsen gerçekten arabanın ne kadar hızlı gittiğini umursamayıp kendimi arabadan dışarı atacağım" dedim

"Hmm peki o zaman kendini arabadan dışarı at Bea" diyerek gülmeye başladı.

Dediğimin arkasında duran biriyim tam kapıyı açıp kendimi dışarı atacaktım ki arabanın durduğunu fark ettim, luna park'a gelmiştik, "Bayılırım luna park'a" diye sevinç çığlığı attım, arabadan inmeye çalıştım ama kapıyı açamadım, ardından kapıyı biri açtı, hiç beklemediğim biri, şuan rüya mı görüyorum? Aman tanrım bu o!! Matt nasıl yani!! Kendimi tutamayarak çığlık atmaya başlamıştım, çevredeki herkes bu tarafa bakıyordu, Matt "Hey biraz sakin olmalısın herkes bize bakıyor" diyerek beni kollarının arasına aldı.

Bu an hiç bitmemeliydi, şuan ona sarılıyorum!! MATTHEW LEE ESPINOSA bana sarılıyor!!

Kokusunu içime çektim ve bu anın hiç bitmemesini istedim, her ne kadar sakin olmaya çalışsam da sakin olmak mümkün değildi diğer tarafa baktığımda Nash'i gördüm Allison ile bir şeyler konuşuyorlardı, gene bir çığlık attım ve Nash'e gidip sarıldım.

**

"Matt bu hız trenine binmek zorunda mıyız cidden, ben korkarım" dedim

"Merak etme korkulacak bir şey yok" diyerek 32 dişini açarak gülümsedi ve beni çekmeye başladı.

O kadar çok korkmuştum ki Matt'in elini kırmak üzere olduğumun farkında bile değildim.

**

Hava kararmaya başlıyordu, Nash ve Matt önce Allison'ı daha sonra beni evime bıraktı.

Sevinç çığlıkları ile odama çıkıp hayal kurmaya başladım

**

Evet uyuyakalmışım 19 cevapsız arama ve 5 yeni mesaj!

Cevapsız aramaların hepsi Allison ve Matt'e aitti

"Telefonlarıma cevap ver önemli" -Allison

"Çok önemli beatrice!" -Allison

Beatrice demişti bu gerçekten ilginç bir durum diğer mesajları açmadan hemen Allison'ı aradım

"Söyle Allison ne oldu" dedim korkmuş bir sesle.

"Hemen bavulunu hazırla Los Angeles'a gidiyoruz Bea!!" dedi heyecanla

"Aman tanrım sen ciddi misin?" dedim büyük bir heyecan ile ama daha sonradan ailemin buna izin vermeyeceği aklıma geldi ve yüzüm birden bile düştü.

"Bea orda mısın? Beni duyuyor musun?" dedi allison.

"Allison biliyorsun ailem izin vermez" dedim ve gözümden bir kaç damla yaş geldi.

"O işi Matt halletti bile bea! hadi hazırlan yoksa uçağı kaçıracağız seni sersem" diyerek gülmeye başladı ve hemen telefonu kapattı.

Acele ile bavulumu hazırladım ve aşağıya indim, burada beni hiç beklemediğim bir manzara karşılamıştı...

DistanceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin