13; rüyaları teker teker yırtmak

7.4K 963 243
                                    

sa

bu bölüm hiiiç ama hiiiiiiç içime sinmedi ama bekletmemek için atıyorum

ama bir sonraki bölüm hem daha uzun hem de taekook feelsli ehehehoehe

-

Lucia - Silence

Jimin

Jungkook evden gideli on beş dakika olmuştu.

On beş dakika boyunca Yoongi'nin sinirli bakışları ile kaç kere göz göze geldim bilemiyordum ancak hiç birimizden ses çıkmıyordu ve sessizliği bozmak adına adım atmayı deneyen taraf yine her zamanki gibi ben olmuştum.

"Bana öyle bakma Yoongi," dedim mırıldanarak. "Kötü bir arkadaşım, biliyorum."

Kaşları çatılırken konuştu. "Sikik Taehyung'u dinliyorsun sadece, ben de aptalım, size ayak uydurmaya çalışıyorum," dedi ve telefonunu yatağa fırlatıp şakaklarını ovuşturdu. "Tanrım, cidden amacınız ne anlamış değilim."

"Tek yaptığım şey sürekli olarak gerçeklerden Jungkook'u uzak tutmak. Önce elektro şok olayı şimdi de Taehyung..." dedim ve derin bir nefes aldım. "Ölmek istiyorum."

"Ölürsen seni öldüreceğimi biliyorsun, Jimin-shi. Bana şu tüm olayı baştan anlat, Taehyung cidden burada mı?"

Başımla onayladım. "Benim sınıfımda."

Düşündüm, keşke benim sınıfımda olmasaydı da hiç karşılaşmasaydık, en azından bu sorumluluğu üstlenmek zorunda kalmazdım. Taehyung, hiç değişmemişti. Eskiden de beni böyle işlere katmaya bayılırdı, ufak yalanlar söylemeye ve sonuçlarına tek başına katlanmamak için beni de alet etmeye bayılırdı. Fakat bu ufak bir yalan değildi, Jungkook'un duygularıyla oynuyordu. Duygularını geçtim, çocuğun psikolojisi bozulmuştu resmen.

"Onu zaten biliyorum güzelim, bana neden bu yalanı söylediğinden bahset, ya da söylediğimizden mi demeliyim?" Yoongi bu soruyu sorduktan sonra bedenini yatağa iyice atmıştı. Şuan o kadar moralsizdim ki, yanına kıvrılıp huzur bulmamak için zor duruyordum, ama kıvrılırsam da bu sinirle beni kıvrıldığıma pişman ederdi kesin. Bu yüzden yerimden kalkmamayı tercih ettim.

"Bilmiyorum, her şey bir an gelişti. Çardakta oturuyordu ve birden Jungkook'a rüyalarındaki Taehyung olduğundan bahsetmememi yoksa sonuçlarının kötüye gideceğinden falan bahsetti. Üstüne gittim, neden böyle bir şey yaptığını sordum ama tam da o an Jungkook yanımıza geldi, bir şey diyemedim. O çoktan kafasında kurduğu cümleleri Jungkook'a söylerken ağzım açık bir şekilde onu dinledim. İlk önce yalan söylemek istemedim ama sonra Taehyung'un bakışlarının altında ezildim ve mecbur böyle yapmak zorunda kaldım. Seni de bu yalana dahil etmek zorunda kaldım," dedim ve dudaklarımı büzdüm. Cehenneme vipten gidecektim, hem yalan söylüyordum hem de başkalarını da yalana teşvik ediyordum. Yüce İsa, sen beni kutsa. "Ama geçerli bir sebebi olmalı," dedim tavana düşünceli bir şekilde bakarken. "Taehyung boşuna böyle bir şey yapmış olamaz."

"Bence eğlence istiyor ama o eğlenceyi görecek yakında, çocuğun haline bak evi terk etti nereye gitti belli değil." Yoongi söylendiğinde gözüm saate takılmıştı ve Jungkook'un gidişinin ardından yirmi beş dakika geçtiğini görmüştüm. "Jungkook'un başına bir şey gelsin o zaman sikerim eğlencesini," dedi ve bacaklarını gergin bir pozisyona alarak esnedi. "Uykum var,"

"Uyuyacak mısın?"

"Hıhım," diye bir ses çıkardı ve telefonu kapatıp komidine koydu. "Yanım boş, geleceksen gel."

two worlds | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin