Taehyung"Görmeyeli pezevenkleşmişsin."
Jungkook gittikten sonra rahatsızca kıpırdandığım koltukta yayılırken, Yoongi hyungun dediği şeye güldüm. Eskiden de böyleydi, sahiden hiç değişmemişti. Aslına bakarsanız eskiden Yoongi hyung ile yakın değildik. Şuanda da değiliz, orası ayrı konu. Jimin'lerle takılıyor diye arkadaş ortamında konuşan iki kişiydik sadece.
"Hep öyleydi o." Jimin rahatsızca kıpırdanarak söylendi.
Gülüşüm artarken, zamanımın kısıtlı olduğu aklıma gelmişti. Jungkook üzerini ışık hızıyla değiştiren biriydi, biliyordum. "Bunu sonra konuşuruz."
Anlatmam gereken daha önemli şeyler vardı.
"Bence tam da sırası." Jimin'in sinirle söylediği cümle ile kaşlarım çatıldı. Siktir, bu halinin onu sinirli değil de sevimli yaptığını Yoongi'nin ona öğretmesi gerekiyordu.
"Biliyorum bana kızgınsınız, ama anlatacaklarım var."
"Ne anlatacaksan anlat ve siktir git, Taehyung. Jungkook'un bu manzarayı görmesine gerek yok."
Yoongi'nin üzerine özel vurgu yaparak söylediği kelimelerle kaşlarım çatılırken, Jimin'e baktım. Jimin Yoongi'ye göre daha gergindi fakat Yoongi daha kırıcı sözler söylüyordu. Eh, gerçekten de hiç değişmemişlerdi.
Buraya gelme sebebimi sorgulamaya başlamışken, aklıma bu gece gördüğüm rüyalar gelmişti. Rüyalardan kastım kesinlikle Jungkook ile iletişime geçtiğim rüyalar değildi.
Garip bir şekilde geleceği rüyalarımda görmeye başlamıştım.
Geçen gece Jungkook'un o kayalıklarda olacağını biliyordum, rüyamda görmüştüm ve bu yüzden tesadüfi bir yaklaşımla orada bulunmuştum. Veya dün gece gördüğüm rüyada Jungkook'un yemekhanede HyeRin tarafından zorbalığa uğrayacağını, ardından evime geleceğini görmüştüm. Bu yüzden tam zamanında yemekhanede olmuştum, eğer olmasaydım Jungkook yemekhaneyi ağlayarak terk edip mutsuzken yaptığı gibi uçurum kenarında denize taşlar atmaya başlayacaktı. En azından rüyamda gördüğüm kadarı bu şekildeydi ve bir şekilde buna engel olabilmiştim.
Uzun süredir rüyamda bu tarz olaylar gerçekleşiyordu. Gördüğüm kesitler, ileride gerçek oluyordu. Bu son zamanlarda başıma gelen bir şeydi, aslına bakarsanız Jungkook ile rüyalarımdaki iletişimi kesmem, ona uzak durmam da bu rüyalar yüzündendi.
Çünkü rüyamda günlerdir gördüğüm bazı şeyler vardı ve hiç hoş değillerdi.
"Benim için de zor."
"Saçma planlarını kurgulamak bu kadar zor olmamalı," dedi Jimin arkasına yaslanıp gülerken. Konu Jungkook olduğunda iki tarafın da ne kadar hassaslaştığını görmüştüm. Aslında hassaslaşan taraf Jimin'di. Yoongi olayları pek umursamazdı. Onun tek umursadığı kişi Jimin'di ve Jimin'in üzülmesi onu da üzüyordu. Sikeyim, ne büyük aşk ama.
"Saçma planlar?" Güldüm. "Yıllardır hasretini çektiğim çocuğu karşımda görüp de sarılamamak çok mu kolay sizce?"
"Sarılmak zor ama onu tanımamazlıktan gelmek kolay, değil mi seni aptal?" Jimin'in lafları gitgide kırıcı olmaya başlamışken gözlerimi kapattım.
Yoongi hyung, derin bir nefes aldıktan sonra konuştu. "Bak, okulda seni görmediğim için ne halt yiyorsun bilmiyorum ama Jimin'in anlattıklarına göre Jungkook'a acı çektirmekten başka bir şey yaptığın yok."
"Ondan uzak durmaya çalışıyorum, hyung."
"Baya uzak duruyorsun, evine götürüp tedavi etmek de neyin nesi amına koyayım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two worlds | taekook ✓
Short Story❝Jeon Jungkook, Kim Taehyung ile rüyalarında iletişime geçer.❞ [tamamlandı.] [kalbimin en güzel köşesinin sahibine, nur'a]