20; tekrar karşılaştığımıza sevindim | final

8.5K 874 570
                                    

Nasıl bir şey yazdım hiçbir fikrim yok, tekrar okuma fırsatım olmadan atıyorum, hatalarım varsa affedin.

Ve evettt, final bölümü :') Medyayla beraber okuyunn

-

"Jungkook, buradan beraber gideceğiz, beni anlıyor musun? Yanımdan sakın ayrılma."

-

"Özür dilerim, ben... özür dilerim."

"Jungkook, hayır!"

———-

"Hayır!"

04:57

Ter su içinde, çığlık çığlığa uyandığımda saat tam olarak 04:57 idi. Neredeyse sabah olacaktı ve benim rahatlayıp derin bir nefes vermemi sağlayan şey, tüm masumiyeti ile sol tarafımda uyuyan Jungkook olmuştu.

Hafif bir tebessüm dudaklarıma dolarken, açık omuzundan aşağı düşmekte olan çarşafı omuzlarına geri çekmeden önce omuzlarına minik bir öpücük kondurmayı ihmal etmemiştim. Pürüzsüz omzu dudaklarım ile buluştuğunda vücudu hafifçe ürpermiş, yüzünü bana doğru çevirmişti, ama hala uyuyordu.

Gülümseyerek yavaşça yataktan kalktığımda, susuzluktan dilimin kuruduğunu hissettim. Tanrım, bu geceki rüya şuana kadar gördüklerimin en korkuncu olabilirdi. Ama sadece rüyaydı, sadece rüya. Tabi son gördüğüm rüyaların gerçek olduğunu var saymazsak sadece bir rüyaydı.

Gördüğüm kabusların devamı gibi bir rüya...

Mutfaktan su içip salona geçmiştim. Gecenin bu vaktinde nasıl uyandıysam, öyle uyumam gerekiyordu elbette ancak gram uykumun gelmemesinin tek sebebi beynimde dönüp dolaşan soru işaretleriydi.

"Sikeyim," diye mırıldanmış, ardından kafamı arkaya doğru bırakmıştım ki kafamı bıraktığım anda göz göze geldiğim büyük ve şaşkın gözler, kafamı tekrar kaldırmamı sağlamıştı. Ona doğru döndüm. "Güzelim, bu saatte uyanmanın sebebi ne?"

Dudaklarını büzmüş, yanıma gelip kedi gibi kıvranmıştı. Tanrım, bu halleri aşırı hoşuma gidiyordu. Jeon Jungkook, başlı başına hoşuma gidiyordu. "Soğukluk hissettim, meğersem yanımda sen yokmuşsun." Elleri göğsüme doğru giderken devam etti. "Ben de uyandım, asıl senin uyanma sebebin ne?"

Oluşturduğu kelime oyununa kıkırdayarak cevap verirken burnunu sıktım. "Kabus gördüm, önemli bir şey değildi bebeğim."

"Kabus?"

Başımla onu onayladım, ardından yalan söyledim. "Ne gördüğümü hatırlayamıyorum ama kabustu."

Diliyle dudaklarını ıslattığında gözüm kısa süreliğine dudaklarına kaymış, ardından tekrar göz temasında bulunmuştum. "O zaman, uykumuza geri dönelim mi?"

Söylediği şeyle tüm korkularımı unutup, içim sıcacık sevgiyle dolarken dudaklarıma ikinci bir gülümsemeyi geçirmiştim. "Dönelim, uykumuza..."

Hayatımda hiçbir şey son iki yıldır düzenli gitmemişti. Jungkook ve Daegu, benim için bir dönüm noktası olmuştu. Bu şehrin beni alkol ve sigaraya sürükleyeli tam olarak iki yıl seksen altı gün olmuştu. Tabii ilk zamanlara göre şuan azaltmıştım, siz beni o küçük kıyametin koptuğu ilk zamanlarda görecektiniz. Sabah dörde beşe kadar durduğum gece kulübünde denemediğim tat, denemediğim zevk kalmamıştı. Beni o kulüpten toplayan kişi ise istisnasız Namjoon hyung oluyordu.

two worlds | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin