-1. BÖLÜM -

878 32 14
                                    

Yine yoğun bir iş gününün sonuna gelmiştim, ve başım fazlasıyla ağrıyordu. Bu yüzden hızla masamdaki dosyaları toplayıp, çantamı aldıktan sonra çalıştığım yerden çıktım.

Dışarıya çıkmamla şaşırmıştım. Çünkü Jin beni bekliyordu, çıktığımı fark edince elini sallayarak yanıma geldi

-Ah bende seni bekliyordum.

Bunu demesinin üzerine gülümsedim.

-Çok beklettim mi ?

-Hayır zaten bende yeni gelmiştim. Ee iş günün nasıl gecti? Ilgi çekici vakalar varmı?

-Kayıp bir çocuk, ve eski bir cinayet dosyasının tekrar açılması dışında hayır.

-Peki.

-Ee senin işler nasıl ?

-Gayet iyi. Yeni satışlar yaptık, birkaç yerlede sözleşme imzaladık.

-Vaybe, bir gün içindemi oldu tüm bunlar?

-Evet

Biz hem konuşuyor hemde yürüyorduk. O sırada telefonum çaldı, arayan cinayet dosyasının tekrar açılmasını sağlayan kişiydi.

-Meraba Dedektif Cha.

-Merhaba.

-İfade vermesi için arkadaşımı ikna ettim, yarın ofisinize geleceğiz şimdiden haber vermek istedim.

-Ah gerçekten bu çok iyi oldu, onu ikna edemeseydiniz mahkemede işimiz dahada zorlaşa bilirdi. Yarın sizi bekliyor olacağım.

-Peki hoşçakalın.

Diyip telefonu kapattı içim rahatlamıştı. Eğer Rae Suk 'u ifade vermesi için ikna edemeseydik , bu cinayeti çözemeyecektik, buda katili yakalayamayacağımız anlamına gelirdi.

Cinayet 05.05.2017 de saat 22.00 da gerçekleşmişti. Şahıs evin salonunda vurulmuştu. Otopsi yapılmış, olay yeri incelenmiş ve tüm kameralar kontrol edilmişti ama suçlu hala bulunamamıştı.

Gerçi kameralardan bulunmamasına şaşmamalı. Çünkü evin etrafında bir kaç kamera var ve bu kameraların görüş açısına yakalanmadan, rahatça kaçabilirsiniz. Tabi buda katilin işini kolaylaştırır.

Ben düşüncelerimden çıkıp gerçek hayata döndüğümde evime bir sokak kalmıştı.

Çok geçmeden evime gelmiştik. Jin'e baktığımda ise çok yorgun olduğu her halinden belliydi.

-Jin istersen sende gel çok yorulmuşa benziyorsun.

-Madem o kadar ısrar ediyorsun kırmak olmaz.

Dedi alayla bense cevabının üzerine göz devirmiştim. İçeriye girip kapıyı kapattım Jin ise hemen koltuğa geçmişti.

-Neden arabanla gelmedin ?

-Şey.....

-Ney ?

-Arabayı çarptım

-Ne? Ne zaman ? Nasıl?

-Dün otoparktan çıkarken biri önüme kırdı.

-Senin bir yerinde bir şey varmı?

-Merak etme ben iyiyim.

-Koskoca araba şirketin var başka araban yokmuydu ?

-Vardı ama yürümek istedim. Seninle yürüyüp sohbet etmek hoşuma gidiyor.

-Aslına bakarsan arabayla gelmemen bencede güzel oldu seninle bayadır vakit geçiremiyorduk.

-Evet bu aralar işler çok yoğun babama yardım etmem gerekiyor.

Ufak bir hüzünle kafamı onaylarcasına salladım

Jin bu halimi görmüş olacak ki esprili bir şekilde konuyu değiştirdi

-Şey, Miniş ben açım

-Miniş'mi ? Miniş ne ya ?

Bunu dememin üzerine kahkaha atmaya başladı bense sinirlenmiştim. Bir aralar Miniş diye oyuncaklar vardı, o geldi aklıma

-Bana bir oyuncağın isimiyle hitap ettiğin için sana yemek yapmayacağım. Kalk kendin hazırla! Mümkünse banada hazırla! Jiniş !

-Ama ya jiniş ne ?

Diyip dudağını büzerek mutfağa gitti.

Merhaba arkadaşlar bu benim ikinci kitabım ve jin ile ilgili yazmak istedim. Umarım hoşunuza gider. Diğer üyeler daha sonra gelecek . Bu bölüm geçiş bölümüydü 2. Bölümde konuya daha çok girecegim ve bazı önemli olaylar olacak. Görüş ve düşünceleriniz benim için çok önemli bu yüzden yorum atarsanız çok mutlu olurum

Dedektif/ksjHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin