ZOR ADIM

83 10 1
                                        

Mektub'da tam olarak ne demek istediğini anlamak için tek çarem karşı komşuydu.Anlayamadığım şey ben kendi annemi bulamadan yabancı bir adam için arayışa girmemdi.Belkide bize yardım etmek istemeyecekti hem ona nerden güvenebilirimki.Evet Cont amca çok iyi birisi olabilir ama daha ismini bile bilmediğim insan kötü olabilir.Sonuçta o daha gerçek babasının Cont amca olduğunuda bilmiyordu.En iyisi karşı komşuya gidip herşeyi anlatmak bunun başka hal çaresi yok
-Samuel Samuelll...
-Efendim abla.
-Benim dışarıda biraz işim var sen evde kal ama sakın bensiz dışarı çıkma.
-Tamam.Çabuk ol...
Hernekadar samuel'i evde tek bırakmak istemesemde birbaşımıza kaldık belki onlar bize yardım edebilirler.İşte içimdeki bu umut ve birazda endişeli bir halde kapıyı çaldım.
-Kimoo...
-Ben Case karşı tarafta oturuyorum.
Kapı aniden açıldı ve
-Fikrinimi değiştirdin.
-Hayır dedim ve elimdeki zarfı gösterdim.
-Bu zarf ne.
-Cont amca...-Gir hemen içeri.
Apartopar beni içeri aldı ve yüz ifadesinden belliki betibenzi atmıştı.Mutfağa gidip bir bardak su içti.Suyu zorla yutkunarak bitirdi.Neyi vardı şimdi bu adamın.
-Evlat ne yazıyor o zarfta.
-Tüm gerçekleri.
-Gerçek falan değil hepsi yalan hatta o elindeki zarf bile.
-Neden bu şekilde davranıyorsunuz.Ben sadece.
-Hadi kızım kimse gelmeden evine git hadi...
-Neden böyle yapıyorsunuz bize yardım edeceğinizi düşünmüştüm ama yanılmışım henüz siz gerçekler ile bile yüzleşmeye cesaretiniz yok bense kalkıp sizden yardım istiyorum...
-Gerçek falan yok.dedi ve zarfı elimden aldığı gibi beni kapının önüne çıkardı.
-Sakın konuyu daha fazla deşme.
Elim boş hayal kırıklığı içersinde ve umudumu yitirmiş bir şekilde eve geri döndüm.
İçeri girdiğimde Samuel uyuyordu.Bende hemen başucuna oturdum.Ona ne söyleyeceğimi derdimize ortak olan sadece şu dört duvar olduğunu nasıl söyleyektim.Gerçekten en iyisi onun askeri okula gitmesine izin vermek olucak.
-Samuel samuel hadi uyan.Markete gidicem birşey istermisin.
-Hayır bırak uykuma devam etmek istiyorum.
Onu uykusu ile başbaşa bırakıp aşağı markete indim.İki ekmek birde samuel'e akşam okula gidebileceğini söyleyip ve bunuda kutlamak için ufak tefek pasta malzemesi aldım.
Yukarı çıkarken uzaktan gelen uzun boylu bir genç artık neyin hızıysa bilmiyorum çarptı.Elimde ne var ne yok hepsi düştü.
-Pardon gerçekten acelem vardı o yüzden görmedim.
-Yok önemli değil.
-Burdamı oturuyorsunuz?
-Evet
-İyi akşamlar
-İyi akşamlar...
Poşetleri düzeltir düzeltmez hemen yukarı çıktım.Samel'in uyuduğunu düşünerekten kapıyı sessiz bir şekilde açıp doğru mutfağa girdim.Samu için bayağı döktürdüm.Balkondaki masaya yemekleri koydum ve tam o esnada Samu balkona geldi.
-Ooo sofraya bak.Hayırdır Case seni istemeye mi geliyor?
-Şuna bak sen büyümüşde ablası ile dalga geçiyor.Hayır bunların hepsi senin için.
-Gerçekten mi?
-Evet bundan sonraki bütün hayatım sensin.Annemizi bulana kadar ben senin annenim herşeyi senin için yapacağım.Artık üzülmek yok.Neyse bunu sonra konuşuruz.
Babam öleli annem kaybolalı kısacası ailemizin parçalanalı neredeyse 1 yıl oldu.Ama artık üzülmek yok ve önümüze bakma vakti.Önce Samu'nun hayatını bir düzene girdireceğim daha sonra annemi aramaya başlayacağım.Yemeğimizi yedikten sonra daha doğrusu Samu masayı silip süpürdükten sonra içeri geçtik.Samuel koltukta otururken bende mutfaktan yaptığım pastayı getirdim.Pastayı gören Samu çok şaşırdı.
-Case hadi söyle neyi kutluyoruz?
-Tabiikide senin askeri okula gitmeni.
-Nasıl yani şimdi ben ben...
-Hey Samu hadi ama şimdiden böyle heyecanlandın oraya gidince nasıl silah tutacaksın?
-Seni seviyorum Case.
Samu aniden boynuma atladı.Onu uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutlu görüyorum.Onu mutlu görmek benide mutlu ediyor.Aslında bakılacak olsa gideceği yer pekde güzel bir yer değil aslında onu daha çok savaşın tam ortasına götürecek fakat bu onun en büyük hayali ve annesine giden tek yön olduğu için bu onu mutlu ediyor.
-Case bak görürsün kendimi çok iyi yetiştireceğim.Emeklerini boşa çıkarmayacağım.
-Biliyorum.İleride sende babam gibi çok büyük işler başaracaksın bundan hiç şüphem yok.
Abla kardeş bayağı sohbet ettikten sonra saat bayağı ilerledi.
-Hadi samu bu kadar sohbet yeter.Artık uyuma vakti.
Kardeşim ile birlikte ilk defa bu kadar rahat bir uyku çektik.
Sabahın ilk ışınları ile gözümü açtım.Samu daha uyuyordu.Aslında geç uyumama rağmen uykum kaçmıştı.Bende evi havalandırmak için kapıyı açtım ki karşı tarafın kapısı açıldı.Belki tekrar ikna ederim diye düşünüp beklemeye başladım ki oda ne.Bu o gün bana çarpan genç değilmi.Oda beni fark etmiş olucak ki
-Aa merhaba sen şu dün aşağıda çarptığım kızsın.
-Aaa evet.
-Burdamı oturuyorsun.
-Evet kardeşim ile birlikte.
Tam bende burdamı oturuyorsun diye sorucaktım ki o an başıma bir ağrı girdi yoksa bu çocuk Cont amcanın
-Hey iyimisin sen.
-Evet evet iyiyim.Sen burdamı oturuyorsun.
-Evet bende babamla oturuyorum.
İçimden o senin baban falan değil demek geçti fakat henüz bunun vakti değil.En iyisi bunu daha sonra düşünmek.
-İyi günler.
-İyi günler.
Gencin ismini bile öğrenemeden aşağı indi.Bende hemen kapıyı kapattım.Napıcaktım ki şimdi.Elimde mektup olmadan ona neyi nasıl ispatlicaktım.Bunun için daha erken biraz daha düşünmem gerek.Hem bugün Samu'yu askeri okuluna kaydedicektim.O yüzden bunu düşünmenin sırası değil.Etrafı şöyle bir toparladık dan sonra güzel bir kahvaltı hazırladım.Samu geç yattığından dolayı onu bugün kaldırmak bihayli zor oldu.
-Hadi Samu yumurtan soğuyor.
-Tamam hemen geliyorum.
Yumurta canavarı olduğunu bilmek benim işime geldi.Yumurtaya asla hayır diyemiyor ve hatta uykusunu bile kesebiliyor.Kahvaltımızı yaptık.
-Hadi Samu hemen hazırlan kayıt için geç kalmayalım.
-Tamam hemen hazırlanıyorum.
Samu hazırlanırken bende kahvaltı masasını toparladım ve aşağıya indik.Samul'in heyecanına diyecek yok.Yürümüyor uçuyordu resmen.Bense ayaklarım resmen geri geri gidiyordu.Onu o okula kaydetmemek için hemen geri dönebilirdim ama aklıma Cont amcanın"Ona engel değil yardımcı ve yanında ol"demesi geliyor ve vazgeçiyordum.Sonunda yol bitmiş ve okulun önüne gelmiştik.Kafamı Samu'ya çevirip
-Hala vazgeçmen için vaktin var.
-Hayır Case bunu düşünme bile.Bu yaptıklarım anneme ve ilerdeki güzel olacak olan hayatımıza ulaşmak için bir basamak ve ben bu basamakları senin desteğin ile çıkmak ve zirveye ulaşmak istiyorum.
-Seni anlıyorum Samu ama sende endişemi anlayışlı karşıla çünkü benim senden başka kimsem yok...
Aslında önünde ağlamak istemiyordum fakat akan gözyaşlarıma engel olamadım.Bu halimi gören Samu sarılıp "herşey yoluna girecek Case ve başrol ben olucam sana söz veriyorum."
Gözyaşımı elimin tersi ile silip ona ne şüphe dedim.
-Hadi Case kayıtlar bitmeden yapalım şu işi.
-Tamam hadi girelim.
İçeri girdiğimde kalbim de farklı bir burukluk oldu.Gerçi dışarının buradan bir farkı yoktu.Hatta belki Samu burada daha güvende ve hazırlıklı olacaktı.
-Buyrun hoşgeldiniz.
-Hoşbulduk.Ben kardeşimi kaydetmek için getirmiştim.
-Tamam kardeşinizin ismi
-Samuel
-Demek Samuel güzel isimmiş.
-Peki kaç yaşında?
-14
-Anladım ben o zaman hemen kaydını yapıyorum.
-Bir dakika...
-Buyrun birşeymi oldıçu?
-Hayır ben sadece burası ile ilgili birkaç şey öğrenebilirmiyim.
-Ne gibi?
-Mesela nerde yemek yiyecek gün içersinde nekler yapacak nerede uyuyacak bunun gibi şeyler.
-Tamam anladım.
Öncelikle aşağıda büyük bir yemekhanemiz var bütün çocuklar orada yemeklerini yiyecekler.Saat 6 da uyanıp atış talimlerine başlıyorlar.Ayreten öğle akşam yemeği falan işte hepsi bu.Bu talimleri bitirince yetenek sınavında yeteneklerini gösterip efsanevi asker olma yoluna girmiş olacaklar.Bu kadar bilgi yeter sanırım.
-Evet çok teşekkür ederim.
-O zaman artık kaydediyorum kardeşinizi.
-Samu?
-Hadi abla...
-Tamam kaydedebilirsiniz.
Birkaç dosya karıştırıp birşeyler yazdıktan sonra
-Şurayı imzalayın.
-Tamam
-Samuel sende şurayı.
Samuel de imzayı attıktan sonra
-Tebrikler artık kayıtlısın.Haftaya pazartesi gel.
Samu heyecanlı bir şekilde
-Teşekkür ederim bayım çok teşekkür ederim.dedi.
Kayıt biter bitmez çıktık.Çünkü şuan kardeşim ile geçireceğim sadece bir haftam vardı.Samu'nun yaptığı anneme ilk atılan zor adım oldu.

YOKSUL SAVAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin