falling into you ➵ l.h

two

Luke Hemmings: Benim burnum havada değil.

Marcy Wallis: Bunu söylemenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini düşündüğünü sanıyordum

Luke Hemmings: Evet, ama söylememek burnu havada biriymişim gibi hissettirdi.

Luke Hemmings: Bu yüzden söylüyorum.

Marcy Wallis: Anladım

Luke Hemmings: Neden burnu havada biri olduğumu düşünüyorsun ki?

Marcy Wallis: Çünkü böylesi daha kolay

Luke Hemmings: Nasıl yani?

Marcy Wallis: Birini kalıplara sokmak, ön yargılı olmak, o kişiyi tanımaktan daha kolay

Luke Hemmings: Böyle düşünüyorsun ve bana burnu havada biri olduğumu söylüyorsun, öyle mi?

Luke Hemmings: Vay canına, gerçekten süpersin...

Marcy Wallis: Benimle dalga geçme

Marcy Wallis: Hangi peri masallarıyla büyüdün bilmiyorum, ama bu insanların sürekli yaptığı bir şey

Marcy Wallis: Ayrıca herkese karşı böyle değilim

Marcy Wallis: Ben insanları tanımaya çalışırım, bundan hoşlanırım

Luke Hemmings: Peki benimle derdin ne?

Marcy Wallis: Senden hoşlanmıyorum

Luke Hemmings: Seninle bir problemim yok demiştin...

Marcy Wallis: Zaten yok

Marcy Wallis: Sadece senden elektrik alamadım falan filan işte

Marcy Wallis: Bunun için sağlam bir sebebim olması mı gerekiyor?

Luke Hemmings: Gerekmiyor mu?

Marcy Wallis: Bence senin, birinin senden hoşlanmıyor olma fikri hoşuna gitmiyor Luke

Marcy Wallis: Bu ne demek biliyor musun?

Marcy Wallis: Burnun gerçekten havada

Luke Hemmings: Sen öyle diyorsan...

Marcy Wallis: Sanırım bu, sana iğrenç davrandığım için alınıp, bana mesaj atmayı bıraktığın kısım

Marcy Wallis: Tanrıya şükür!

Luke Hemmings: Gerçekten Marcy, sorunun ne senin?

Marcy Wallis: Uf

Marcy Wallis: Sanırım sevinmek için erken davrandım :(

Luke Hemmings: Seni anlayamıyorum.

Marcy Wallis: Anlaman da gerekmiyor

Marcy Wallis: Sevimli, ojeli pençelerini bana mesaj atmak için kullanmaya bir son versen her şey çözülecek

Luke Hemmings: Peki, sen nasıl istiyorsan öyle olsun.

⚜️

Belki de hikayenin adını "yakışıklı erkekleri kendinden uzak tutma programı" yapmalıydım :)

idk