Luke Hemmings: Hey!
Luke Hemmings: Ortaya bir bomba atıp kaçamazsın, Marcy.
Luke Hemmings: Bunu konuşmalıyız.
Marcy Wallis: Bir şeyden kaçtığım yok benim
Marcy Wallis: Sadece sen şok olmuş bir şekilde kalakalırken yüzüne bakmaya daha fazla dayanamayıp evi terk ettim, o kadar
Luke Hemmings: Hâlâ şaşkınım.
Luke Hemmings: Beni gerçekten beğeniyorsun, ha?
Marcy Wallis: Vay canına Luke
Marcy Wallis: Söylediğim şeyleri anlamakta öyle başarılısın ki
Marcy Wallis: Tebrik ederim :)
Luke Hemmings: Peki beni beğeniyorsan neden bana o şekilde davrandın?
Luke Hemmings: Neler olduğunu en başında söyleyebilirdin.
Marcy Wallis: Ne diyecektim?
Marcy Wallis: Seni çok beğeniyorum Luke, öyle güzelsin ki sana baktığım zamanlar dudağımı sertçe dişleyip kanatmakla, kalbime bıçak saplamak arasında kalıyorum falan mı?
Luke Hemmings: Bana baktığın zamanlar dudağını sertçe dişleyip kanatmakla kalbine bıçak saplamak arasında mı kalıyorsun?
Marcy Wallis: Sadece bu kadarla kalsa iyi
Marcy Wallis: Gizli gizli fotoğraflarına da bakıyorum :(
Marcy Wallis: Ha bir de Death of a Bachelor'ı söylediğin videoyu döngüye alıp günümün büyük bir bölümünü onu dinlemeye ayırıyorum
Luke Hemmings: Ben ne diyebileceğimi gerçekten bilmiyorum...
Marcy Wallis: Bir şey demene gerek yok
Marcy Wallis: Sadece...
Marcy Wallis: İçin rahat etmiştir umarım
Marcy Wallis: Artık sana neden o kadar kaba davrandığımı biliyorsun sonuçta ;(((
Luke Hemmings: Aslında hâlâ neden bana karşı kaba olmayı seçtiğini anlamıyorum.
Marcy Wallis: Oh, öyle mi?
Marcy Wallis: Dur hemen açıklayayım
Marcy Wallis: O benim savunma mekanizmamdı, tatlı saf Luke
Marcy Wallis: Sana kötü davranırsam benimle konuşmak istemeyeceğini düşünüyordum
Marcy Wallis: Bu da işime gelirdi
Marcy Wallis: Çünkü bana yakın olduğun her dakika kısmi felçler geçiriyordum
Marcy Wallis: Ve inan bana, bu hiç hoş bir şey değil
Luke Hemmings: Bu kadar dürüst olduğun için teşekkürler.
Marcy Wallis: Bana başka çare bırakmadın ki
Marcy Wallis: Neymiş senden nefret ediyormuşum
Marcy Wallis: Ha ha ve ha
Luke Hemmings: Her neyse, artık gerçeği biliyorum.
Marcy Wallis: Evet, Tanrıya şükür biliyorsun
Marcy Wallis: Artık senden nefret ettiğimi düşünmeyecek ve arkadaşım olmaya çalışmayacaksın...
Luke Hemmings: Öyle mi yapacağım?
Marcy Wallis: Yapmayacak mısın?
Luke Hemmings: Bence hâlâ arkadaş olabiliriz.
Luke Hemmings: Sonuçta beni beğeniyorsun, benden hoşlanmıyorsun, değil mi?
Luke Hemmings: Birini sadece görünüşü sebebiyle beğeniyorsan, bu öyle kalıcı bir şey olamaz.
Luke Hemmings: İlla ki geçecek.
Luke Hemmings: Hem seni sırf beni beğeniyorsun diye kaybetmek istemiyorum.
Marcy Wallis: Bunun iyi bir fikir olduğuna gerçekten inanıyor musun?
Luke Hemmings: Evet, neden olmasın?
Marcy Wallis: Çünkü geçmeyebilir...
Luke Hemmings: Geçmezse geçmesin.
Luke Hemmings: Beğeni olarak kaldığı sürece de sıkıntı değil.
Luke Hemmings: Ayrıca beni beğeniyor olmanın güzel bir şey olduğunu düşünüyorum, Marcy.
Luke Hemmings: Ve son zamanlarda senin yüzünden sürekli kendimi sorguluyordum.
Luke Hemmings: Sorunun bende olmadığını bilmek gerçekten rahatlattı.
Luke Hemmings: Çünkü bilirsin, insanlar beni severler.
Marcy Wallis: Uuu
Marcy Wallis: Bu denli alçakgönüllü biri olduğunu bilmiyorum Luke
Marcy Wallis: Şu an şaşıp kaldım gerçekten...
Luke Hemmings: Benimle dalga geçmeyi bırakıp bana şunu söyle
Luke Hemmings: Arkadaş olacak mıyız?
Marcy Wallis: Hmm
Marcy Wallis: Sanırım deneyebilirim
Luke Hemmings: Güzel, seni bu akşam dokuzda evinden alırım.
⚜️
Arkadaşlar lütfen bu texting'i öyle fazla ciddiye almayın. Adından anlaşılacağı üzere Luke'a düşüp düşüp (bu aralar çakıldığımı söylemekten daha çok hoşlanıyorum, çünkü durum tam olarak bu) yazdığım öylesine bir şey.
AYRICA MARS'I DA RAHAT BIRAKIN BENİM CANIM YAVRUM BUNLARI HAK ETMİYOR :(((
ŞİMDİ OKUDUĞUN
falling into you ➵ l.h
FanfictionLuke Hemmings lanet olası bir hastalıktı ve ben de ona yakalanmıştım. *text*