Arkamı dönüp var gücümle koşmaya başladım.Koşarken önüme bile bakamıyordum.Nereye gittiğim hakkında ise hiç bir fikrim yoktu.Tam önüme dönmüştüm ki birine çarpıp yere düştüm.'Her zaman ki gibi sakarlığım üstümde yine.Süper ya.Zaten ne zaman acele etsem böyle oluyordu. '
Çarptığım kişinin yüzüne bakmadan toparlanmaya çalısıyordum.Sağolsun o da çok(!) yardımcı oluyordu.
Kafamı kaldırıp karşımda O'nu görünce donup kaldım.
'Oha! Bu kadar da olamaz heralde!'
*******************
Ozan'ı burada göreceğim hiç aklıma gelmezdi.Donup kalmıştım resmen.Ağzımı açıp tek kelime bile edemiyordum.Ben birşey diyemeden lafa atıldı.
"Senin burada ne işin var? Burada ne arıyorsun? Hey! Aptal gibi bakmayı kes!"diye bağırmaya başladı.Gözlerim dolmaya başalmıştı bile.Lanet olsun! Bir insan niye bu kadar hassas olabilir ki ? Bir an önce birşeyler deyip buradan kurtulmak istiyordum.
"Şey..b-ben..b-ben..-"
"Sen ne?" derken daha fazla kendimi tutamayarak ağlamaya başladım.
"Lanet olsun ağlamayı kes! Ne işin var burada?!"
Sonunda kendimi biraz toparlayabilmiştim.Hıçkırarak anlatmaya başladım.
"Ben..sizinkilerle..buluşacaktım..şey..yeni taşındığımız için..gidiceğimiz yeri..bulamadım.Kayboldum.Yolu..bulmaya çalışırken..yanlış sokağa girdim.Adam çocuğu..dövüyordu.Yüzü kanlar içindeydi..ben..onu öyle görünce çok..korktum.Yanlışlıkla..ayağımı şişeye çarpınca..beni farkettiler.Biri arkamdan koşmaya başladı.Bende..ondan kaçıyordum." derken ağlamaya devam ediyordum.
Birden bazı sesler duyunca arkaya dönüp baktım.O adamdı işte.Beni bulmuştu sonunda..
İşte şimdi tam anlamıyla sıçtım.
Daha fazla ağlamaya başladım.
Ozan anlamış olacak ki,bize doğru gelenlere baktı.
"Kız seninle mi?"
Ozan' a sormuşlardı.O da başını 'evet' anlamında salladı.
Ozan'ın bu hareketi üstüne hiç birşey demeden çekip gitmişlerdi.Şaşırmıştım doğrusu.
Sessizliği bozan yine Ozan'dı.
"Ne biçim bir kızsın sen! Hem bela çekiyorsun,hem sakarsın! Ya burada ben olmasaydım? Onlar sana neler yapardı,haberin var mı ?"diye bağırmaya başladı.Ne aptal çocuk bu! Hem kurtarıyor,hem de bağırıyor!
"B-ben..özür dilerim.Kayboldum işte ne biliyim."
"İyi o zaman bir daha evden tek başına çıkmazsın!" dedi sert bir tonla,ve yürümeye başladı.
Ne yapıyordu bu çocuk? Beni burada mı bırakacaktı yani?
Koşarak yetişmeye çalıştım.Nasıl bu kadar hızlı yürüyebiliyordu anlayamıyordum açıkçası.Yetiştiğimde kolunu tutup durmasını sağladım.Gerçi pek etki etmemişti.
Arkasını dönüp kolunu tuttuğum elime baktı.Kolunu çekip 'ne istiyorsun yine' şeklinde baktı.
"Beni sizinkilerin yanına götürmeyecek misin?" dedim kısık bir sesle.En azından ağlamam geçmişti.
"Bu akşam olmaz.Evine git!" Sesi her zaman bu kadar soğuk ve sert çıkmak zorunda mıydı ?
"Acaba eve nasıl gideceğimi de düşündün mü?" dedim en sinirli sesimle.