Birlikte

Kaptan Usopp

Luffy haraket etmek istedi ama kıpırdayamıyordu. Yorgun olduğunu dair sesler çıkarmaya başladığında ejder biçer ona yaklaştı. Diğer adam gülümsedi.

''Ve siz suda çekiçsiniz değil mi?''

Ejder biçer, Luffy'nin boğazından tuttu. Yumruğunu sıktı, tam büyüsünü yapmaya hazırlanıyordu ki alevler ona doğru geldi ve geri çekilmek zorunda kaldı.

''Natsu,'' dedi Luffy dili dışarda, ''Buraya nasıl geldin?'' 

''Kokunuzu takip ettim. Neden yerdesin ne oluyor?'' 

''Natsu dragneel,'' dedi karşılarındaki adam. Diğerinin kaşları çatıldı.

''Demek Natsu Dragneel sensin ha?'' Su ejder biçeri bu anı bekliyordu. Salamander adıyla bilinen bu ejder biçeri tanımayan yoktu. Herkes onun gücünü ve vahşiliğinden bahsederdi. Her zaman onu yenmek istemişti. 

''Evet, benim. Bununla bir probleminiz mi var?''

''Natsu, şu kelepçeler konusunda bir şey yapabilir misin?'' diye sordu Luffy. Natsu yeni fark ettiği kelepçelere baktı. Bunun neden Luffy için sorun olduğunu bilmiyordu fakat yardım istiyorsa önemli bir şey olmalıydı. Natsu kelepçeleri tuttu. Fakat bir su saldırısı geldiği için Luffy ile birlikte kenara atlamak zorunda kaldı.

''Üzgünüm, onu çıkarmana izin veremeyiz.''

Levy, Usopp, Robin ve Zoro

''Eğer zorlu bir düşman karşısınıza çıkarsa Kaptan Usopp'a güvenebilirsiniz,'' dedi Usopp baş parmağı ile kendini gösterirken. 

''Evet evet, hadi yürü Kaptan Usopp.'' Zoro, Usopp'un yanından geçerken söyledi.

''Hey, Zoro! Hey, bunu bir daha söyle.''

''Hadi yürü.''

''Onu değil. Ondan önce- Boşver,'' dedi Usopp sıkıntıyla ve yürümeye devam etti. Ortalıkta kimsenin olmaması onun cesaretini yerine getirmişti. Yaptığı şeyleri abartarak Levy'ye anlatıyordu. Ya da yapmadığı şeyleri...

''...Denizcilerin amirali önümde eğildi ve benden af diledi,'' dedi dramatik bir sesle. 

Devam etmeye hazırlanıyordu ki Zoro durunca tedirgin oldu.

''Ne-ne oldu Zoro? Hey, öyle bakma,'' dedi bacakları titrerken.

''Ejderhalar,'' diye yanıtladı Robin, ''Üstlerinde birileri olan kuşlara dönüştüler.''

''Anlaşılan biri bu büyüyü- ah, pardon bu meyveyi yemiş olan kişiyi yendi.''

''Ama geri çekilmiyorlar,'' dedi Zoro. Hepsi etrafta uçan kuşları izlemeye başladı. Büyücülerden ikisi aşağı indi. 

''Ne istiyorsunuz?'' diye sordu Zoro.

''Sadece bize verilen emri yerine getiriyoruz, sizi yakalamalıyız. Ne diyorsunuz siz korsanlar? Ölü ya da diri,'' dedi aralarından bir tanesi.

Zoro kılıcını çıkardı. ''Yani birer oyuncaksınız.''

''İstediğin gibi düşünebilirsin.''

Zoro siyah kuşağı kafasına bağlarken, ''Levy ve Robin'i alıp git Usopp.''

''H-hai!'' derken Usopp kızların ikisini de yönlendirmeye başladı. ''İyi şanslar Zoro-kun!''

Üçlü koşarken Levy biraz şaşırmıştı.

''Onlar S sınıfı büyücüler. Zoro-san'ı yanlız bırakmak doğru mu?'' diye sordu. Çokta umurlarında görünmeyen tayfa üyelerine.