@laipan:
LAN AMK
ANNEM İŞTEN ERKEN ÇIKMIŞ
JİHOON EVDEYKEN GELDİ
ŞU AN ÇOCUKLA AYNI YEMEK MASASINDA OTURUYORUM FEELS GEÇİRİOWM
ÇABUK BİZE GEL BENİ BU DURUMDAN KURTAR
" Guanlin, misafirimiz varken telefonunla oynama diye kaç defa diyeceğim? "
Tehditkâr biçimde konuşması Guanlin'in oracıkta salması için yeterdi. Hatta şu an gerçekten salmaya yakındı!
"Çişe- yani tuvalete gidiyorum ben istediğiniz bir şey var mı? "
Nefes nefese yemek masasından kalkarak konuştu. Jihoon sevgilisinin bu hallerine sessizce gülüyordu, bayan Lin ise eskiden insanları eleştirdiği için böyle bir çocuğa sahip olduğunu düşünerek zamanın geriye akması için dua ediyordu.
"Yok mu? O zaman ben hemen gidip geleyim. "
Bir an önce ordan uzaklaşmak için koşmuştu ancak normal şartlar altında nefes alan bir Guanlin'in işinin rast gelme olasılığı penguenlerin uzun süreli uçması kadar imkansızdı. Sandalyenin ayağına takılarak bir güzel yere yapışmıştı çünkü.
"Ben iyiyim! "
︴︴︴
"Ee jihoon oğlum, nasılsın ailenler nasıl? "
Kafasını gömdüğü yemek tabağından zorla ayrılmıştı. Yemek yerken konuşmaktan nefret ederdi.
"İyiler efendim ehe."
Yemek çubuğuna doladığı hazır noodle'ı ağzına tam atacakken Bayan Lin bir soru daha sormuştu. "Guanlin ile hiç öpüştünüz mü? "
Duyduğu soru ile Jihoon'un tükmüğü boğazında kalmıştı. Öksürmekten kıpkırmızı olduğunu farkeden Bayan Lin Jihoon'a su uzatmıştı. Alttan alta gülüyordu çünkü çocuklarla eğlenmek hoşuna gitmişti.
Jihoon şu garip sorulardan ve cevaplarından kurtulmak hayatında belki de ilk defa bu kadar içten dua ediyordu. Kapının hayvan gibi tekmelenmesi duasının kabul olduğunu mu gösteriyordu yoksa gelenler seri katil olup evdeki herkesi öldürecek miydi?
"Sellaaaam! Evinizin neşesi Seon Ho geldi! "
Jihoon orospu Seon ho'yu görünce hiç bu kadar sevineceğini düşünmemişti.
"Canım kankam Seon Ho iyi ki geldin seni çok özlemiştim ühühü gel bi sarılayım kardeşime. " ayağı kalkarak karşısındaki ameleye sarılmak istedi ancak onu karşılayan şey karnına atılan bir tekmeydi.
"Ay sapık mıdır nedir tövbe tanrım. "
Masadaki yemekleri görünce yüzünü buruşturdu. "Koskoca Seon Ho evinize teşrif ediyor ve siz hazır noodle mı hazırlıyorsunuz. Teessüf ederim gidiyorum ben. "
"Gitme! "
"Gitme! "
Guanlin koşarak Seon Ho'ya yapıştı. "Kardeşim seni çok özledim nereye gidiyorsun daha karpuz kesecektik. "
Seon Ho yapmacık bir tiksintiyle konuştu "Bayan Lin annecim şu oğlunu üstümden alabilir misin acaba? "
Hiç sıradan olmayan bir şekilde akşam yemeklerini bitirdiler. Jihoon Bayan Lin'in sorulardan kaçmak için yapmadığı hareket kalmamıştı o gün. En sonunda kazasız belasız amcasının doğurduğunu söyleyerek evden ayrılmıştı. Seon Ho ise koltuğa sızmıştı. Bayan Lin Guanlin'in yanına, odasına çıkmıştı. Oğluyla konuşması gerekenler vardı.
"Benim minik(!) oğlum sevgili mi yapmış. Aww çok şirin. "
Saniyesinde Guanlin'in yüzü kızarmıştı. "Anne ne diyorsun ya bırak beni intihar etmem gerek. "
Odasındaki pencereyi açarak kafasını dışarı çıkardı. Bu utançla artık yaşayamazdı.
"Odanın birinci katta olduğunu ve eğer düşersen kolunun bile kırılmayacağını biliyorsun değil mi sevgili oğlum. "
Uflayarak pencereyi kapattı. Daha kesin yollarla ölmeyi denemeliydi.
"Jihoon yakışıklı çocuk, sanırım ilişkinizde seme olan o? "
Guanlin daha ne kadar utanabilirdi bilmiyordu. Yanaklarının pancar rengine dömüştüğüne artık emindi.
"Madem uke olan sensin. Kalk mutfağı topla. İki iş öğren yoksa evde kalırsın hayatım. "
Uzun bölüm istiyorsunuz ama benden uzun bölüm çıkmıyo ühü
Artık iyice sonlara geldik 25.bölüm final olabilir
Şimdiye kadar yanımda olanlara teşekkür ederim <3
NE GÜZEL BAKIYO UA AĞKOCAM
ANNECİM ÜHÜHÜHÜÜHÜ
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toilet door + panwink
Short StoryTuvalet kapısında yazan bir yazı kaderi ne kadar değiştirebilir? "Homofobikleri instagram sayfama beklerim @/jeojang" Yan çift: Ongniel [160917] Short story #174