@jeajong:
Guanlin
Senin ağzına sıçayım
Hayatım
Neden üstüne bişi giymedin aşkım
@laipan:
Aşkım diyen ağzını seven senin
Elmalı kurabiyem
Giydim ya
Gömlek var üstümde
@jeajong:
Peki
BEN NEDEN GÖREMİYORUM
DÜĞMELERİNİ ÇOĞUNU İLİKLEMEDİĞİN İÇİN OLABİLİR Mİ ACABA
BENİ ORAYA GETİRTME
İLİKLE ONLARI
@laipan
Gelsene::)
@
jeajong:
Aha şimdi yaktım çıranı
'''
Oturduğu banktan kalkarak göz hizasındaki masaya yöneldi. Guanlin ve arkadaş grubu oldukça eğleniyor gibi gözüküyorlardı. Bunu düşünmesinin nedeni kızların kahkahalarının onun masasına kadar gelmesi değildi tabii ki (!)
"Guanlin. "
Sesini stabil tutmaya çalıştı Jihoon. Başarılı olmadığı kesindi çünkü bir kız Guanlin'in içine girmeye çalışıyor gibi duruyordu.
"Efendim Jihoon? "
Sevgili olduklarını kimseye açıklamamışlardı. Guanlin açıklamak istememişti. Jihoon bunun nedenini bilmiyordu ve bilmek de istemiyordu. Çünkü neden her ne ise bu kendisini üzecekmiş gibi hissediyordu.
"Bi gelir misin? "
Guanlin kafasını sallayarak masadan kalktı. Yüzünde sinsi bir ifade vardı. Jihoon'un onu kıskanması hoşuna gidiyordu.
İnsanlardan uzaklaşarak okulun arka bahçesine gittiler. Burası genelde tenha oluyordu.
Jihoon hiçbir şey demeyerek Guanlini duvara yasladı. Gözlerini sevdiğinin gözlerine dikerek yavaşça açık olan düğmeleri ilikliyordu. Aralarındaki çekim kendini bariz bir şekilde belli ediyordu. Dışardan biri görseydi eğer aralarında ne olduğunu hemencecik anlayabilirdi.
Bu sahne romantik bir şekilde bitebilirdi belki de, hayatlarında Seon Ho olmasaydı eğer.
"Oha öpüşecekler şimdi aq! "
♛♛BEN GEELDİMMMM
Çok uzun zaman oldu biliyorum neyse izin veriyorum hadi ağzıma sıçın
Ama sebeplerim var mesela üniversite sınavı falan filan vaktim olmuyor pek
Neyse umarım beni ve kitabımı özlemişsinizdir
Özlemediyseniz ağlarım
Ha birde şeyden bahsetmek istiyorum
Wannaone dağılmış olabilir ama hâlâ panwink reel by
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toilet door + panwink
Short StoryTuvalet kapısında yazan bir yazı kaderi ne kadar değiştirebilir? "Homofobikleri instagram sayfama beklerim @/jeojang" Yan çift: Ongniel [160917] Short story #174